Yolsuzluk, hırsızlık, dolandırıcılık, rüşvet… Bunlar hepsi bizde hüsnü kabul bulan davranışlar. Hiç bir zaman toplumsal reaksiyona uğramamışlar.
Söylemlerimizde, sosyal medya paylarımızda, konferanslarda son derece kibar, saygılı, şefkatli ve dürüstüz. Omurgalıyız, kaburgalıyız, dik duruşluyuz. Eseriz, gürleriz mangalda kül bırakmayız. Asla ve kat’a bel boyun gerdan kırmayız.
Erdemden, dürüstlükten, adaletten çok demli bir biçimde dem vururuz ama söz konusu kendimiz isek bize uymayan her kuralın o defaya mahsus bozulması, adımımızın normal karşılanması, hatta nevi şahsımıza münhasır bir kerelik hile ve desisenin de hoş görülmesi gerekir.
En ufak bir menfaatimiz söz konusu olunca erdemi, ahlakı ayaklar altına alır, haramı helal kılarız.
Bel boyun gerdan kırmada dansözlere taş çıkartırız. O menfaati reddetmeyi ahmaklık, aptallık sayarız.
Sayın yöneticilerimiz kendimize hoş gördüğümüz bu davranış kalıplarını elbette size de hoş görüyoruz. Sadece size yakışan nitelikliliktir. Ricamız niteliksizliğe meyletmemeniz, niteliksizliğe meydan vermemeniz. Nitelikli dolandırıcılık, nitelikli hırsızlık, nitelikli yolsuzluk yapın bizim yüreğimizi kapın.
Allah var muhtarlarımız bu konuda çok iyiler. Bir kaç mümtaz şahsiyet onurlu duruş sergileyip rüşvet addettikleri el altından belediyeye adam vermeyi reddettiler. Alkışlanıp övülmek bir yana bu adamlar dişli olmasalardı muhtarlıktan diskalifiye edilirlerdi. Zar zor koltuklarını elinde tuttular.
Belediyemiz de Allah var bir çok alanda çok başarılı. Tere yağından kıl çeker gibi bu işleri yoluna koyuyor. Ne el altından alınan işçiler, ne el altından muhtarlara, encümenlere tanınan usülsüz haklar, ne işlerde ki ali cengiz oyunları hiç biri gündem olmuyor.
Sadece şehrimize kazandırılmış güzellikler farklı farklı kadrajlardan sürekli gözümüze gözümüze sokuluyor. Tabiki yaptıklarını sunmak bir siyasetçinin en doğal hakkı.
Benim belediyemizde niteliksiz bulduğum tek eylem zabıtanın tablacıya davranış şekli. Zabıta başka hiç kimseye hiç bir şey yapmıyor. Bu eyleme bakınca da zabıta kapatılsın istiyorum.
Şehrin caddeleri sokakları hani o muhtarlarımızın çok iyi bildikleri bu yerleri tümden işgal edilmiş yaşlı, çocuk, kadın bütün yayalar kaldırım dışına mahkum edilmiş sokaklarında hiçbir eyleme zabıtanın çıt çıkardığı yok. Muhtarların gık çıkardığı bir eylemi yok. Varsa yoksa tablacı.
Gerek ülkemizde gerek şehrimizde son zamanlarda hırsızlar her şeye dokunabilme hakkının yanısıra kendilerine dokunulmazlık hakkı elde etmişler gibi. Meşhur bir fıkra vardır ya babası oğluna evladım kim o? Evlat baba hırsız. Baba, evlat bırak gel. Evlat baba ben hırsızı bırakıyorum da hırsız beni bırakmıyor der. Mevzu tam da bu.
Hırsızı şikayete de ayrıca korkuyoruz. Çünkü şikayet sonrası siz her celse de mahkemeye gitmek zorundasınız hırsız sadece isteğe bağlı gelir. Sonuç kesinlikle hırsız beraat eder. Siz hırsıza kaba davranmışsanız ceza yersiniz.
Bürokratlarımızdan, siyasetçilerimizden, yöneticilerimizden istirhamımız ne olursunuz hangi yolsuzluğu, hangi hırsızlığı, hangi arsızlığı yaparsanız yapın, yaptırırsanız yaptırın Allah için hepsini nitelikli yaptırın. Bu işler niteliksiz olunca toplumda endişe, toplumda kargaşa, toplumda güvensizlik hasıl oluyor.
Lütfen bunların hasıl olmasına sebep olmayın.
