Kovid – 19 öncesi laylaylom bir hayat yaşıyormuşuz da haberimiz yokmuş. Özelde depremler genelde virüsler, savaşlar, dijital sömürü, bilmediğimiz daha neler neler… Sanmıştık ki buzağılar mööö der, kuzular me, bebekler agu agu emekler, insan yaşar ve ölür.
Şikeli ve şüpheli gelişmiş bir küresel hastalık, yapay et, ineklerin ozonu delen gazı, mazlumun niyazı İsrail’in katliamları Amerika’nın, Avrupa’nın, BM’nin Filistinli bebekleri insandan saymayarak İsraili savunuşları.
Bir an evvel aklımızı başımıza devşirmeliyiz. Adımlarımızı akıl ve zeka ile çalışmalarımızı gayret ve cehd ile donatmalıyız.
Öncelik çocuklarımız olmalı. Bilginin yanısıra onlara beceri ve düşünebilme yetileri kazandırmalıyız. Sanat ve zanaatle donatmalıyız. Eş, iş ve arkadaş üçgenini doğru belirlemeliyiz. En az uyuşturucudan kaçacak kadar uyuşuk olandan da kaçmalıyız.
Her noktada liyakatli disiplinli ehliyet sahibi kişilerle yol almalıyız bu kişilere rol vermeliyiz. Devlette kendine yer bulsa da torpil biz torpili hayatımızdan çıkarmalıyız.
Önümüzde seçimler var azasından muhtarına, encümeninden Belediye Başkanına kadar herkesi didik didik irdelemeliyiz. Boş beleş, ehliyetsiz ve niteliksiz, karakteri olgunlaşmamış kişileri kesinlikle devre dışı koymalıyız. Müdahil olamıyor ve kaale alınmıyorsak seçime katılmayarak tepkimizi göstermeliyiz.
Bürokratlarda hükümeti boş bırakmamalıyız daha iyisi varken daha kötüsüne razı olmamalıyız. Ülkemizin, şehirlerimizin kalkındığı ve kalkınamadığı alanlar belli. Geri kalmış olduğumuz alanlardaki yetkili kişileri geriye atmalıyız. Bizi ileri taşıyacak nitelikli donanımlı bireyleri yetkilendirmeliyiz.
Önümüzde Belediye ve muhtarlık seçimleri var. Adaylar şehirlerine, mahallelerine en az ana kadar olmalı yar. Algılarla gönlümüzü kapmamalılar. Karakter ve donanımlarıyla, kişilik ve vakurluklarıyla, ehliyet ve salahiyetleriyle göz doldurmalılar.
Halk olarak bize düşense talip olunan bir makama layık olan aday olmadığında ehveni şer politikası gütmek yerine adaylardaki niteliksizliği dillendirip oy vermemek olmalıdır.
Belediyeler ve kamu kurumları icraatlarını halka sundukları gibi ekonomik ve parasal tüm durumları açık ve net şekilde halka aktarmalılar.
Hiç bir şirket çalıştırmadığı, kızağa çektiği kişiye maaş vermez. Bankamatik memuru özel şirketlerde asla olmaz. Resmi kurumlarda buna azami dikkat etmeliyiz. Bir kurum yetkisi var diye kimseyi görevden alamamalı, maaş kurum yöneticisinin cebinden çıkmıyor diye halkın parası bu şekilde çarçur edilmemeli.
Seçeceğimiz kişinin ufku mahallemizi, şehrimizi coğrafi ve ekonomik gelişmişliğin yanısıra zamanın ruhundan daha öte geleceğe taşımalı. Şehrimize kalıcı yapılar eşliğinde geleceğe uyumlu kalıplar kazandırmalı.
Bunları düşünmez laylaylom bir seçim yaparsak inanın yeni dünyada ölümü mumla arayacağız. Bir cesedimizin ve mezarımızın olması durumuna sevineceğiz. Yaşadığımız dünyanın girdabında boğulup hayattan hayattakilerinden hiç bir şey anlamayacağız.
Kendimiz bir yana gelecek nesilleri de murdar edeceğiz.