“Çok kıymetli takipçilerim, değerli okurlarım, sizlerle her hafta olduğu gibi bugün de insanı insanlığı ilgilendiren yepyeni bir konu ile tekrar buluşmanın mutluluğunu yaşıyorum..
“Sevgili dostlar;
“Alın teri öyle bir terdir ki çalışan ve evine ekmek götürmek isteyen hiçbir kimse ondan rahatsız olmaz. Alın teriyle para kazanmak veya kariyer elde etmek her zaman insanı mutlu, vicdanı rahat ettirir. Haksız bir kazanç ise hem insanı mutsuz eder, hem de her geçmişi hatırladığında vicdanını rahatsız eder. “Evlerimizde bolluk ve bereketin varlığı, çocuklarımızın sağlıklı yetişmesi için yediklerimizin maddi yönden temiz olması gerektiği kadar, manevi yönden de temiz olması önemlidir. “Efendimiz Peygamberimiz (sav) Medine çarşısında dolaşırken buğday satıcısını görmüş. Çuvalın içine elini daldırmış ve avucunun içinde ıslak buğdayı görünce sahibine sormuş, neden buğday ıslak? sahibi yağmur yağdığı için demiş. Efendimiz, Yağmur yağdı da çuvalın üstü neden kuru, altı ıslak, sonrasında ise bizi aldatan bizden değildir diye buyurmuştur. “Bu durumda; Müslüman, hayatının her safhasında doğruluk ve dürüstlük prensibini esas almalıdır. Alın terine önem vermelidir. Olduğu gibi görünmelidir, aldatan değil, güven veren olmalıdır. Onun içindir ki; efendimiz Peygamberiz (sav) “ bizi aldatan bizden değildir” buyurmuşlardır. Aldatarak, kandırarak elde edilen kazanç helal olmaz. Helal olmayan kazançla elde edilen lokma da helal olmaz. Bu nedenle lokmanın helal olması için kazancın helal olması gerçeğini unutmamalıyız. Bu nedenledir ki kazancın helal yoldan olmasına dikkat edilmelidir.
“Sevgili Dostlar;
“Şu bir gerçektir ki; Helal yoldan gelmeyenin ömrü az olur. Sahibine de yüktür. Helal lokmanın girmediği evde sıkıntı olur, Eşler arasında sevgi ve saygı kalmaz. Öyle zaman gelir ki, hayat çekilmez olur. Dünyalığın çokluğu tek başına huzur ve mutluluğu sağlayamaz. Gerçek huzurun kaynağında maneviyat vardır. Hakka teslim olmak ve Allahın verdiği imkânları iyi değerlendirmelidir. İslam Dini, kazancın alınteriyle olmasını ister. Ayrıca kişinin yediğinin helalinden olması çok önemlidir. Toplumda genelde işittiğimiz bir ifade “Para gelsin de nereden gelirse gelsin” düşüncesindeki anne ve babaların çocuklarına helal kavramını öğretemeyeceğini söylüyor: “Çocuklarımıza helalı haramı öğretmek istiyorsak bunu yaşantımızla göstermeliyiz.” Kur’an’ı Kerim insanları helal ve temiz olan şeylerden yemeğe davet etmekte ve hak etmediği halde bir şeye sahip olanların, eksik ölçüp tartarak veya meşru olmayan şekillerde kazananların ‘vay haline!’ diyerek onları uyarmaktadır. Müslüman bir kişi de Kur’an’ın bu davetine uyarak helal haram gözetmeden para kazanmayı, bir şeylere sahip olmayı düşünemez. “Para gelsin de nereden gelirse gelsin, yeter ki malım mülküm, servetim olsun.” diyemez. Ve bu konudaki hassasiyetiyle de çocuklarına örnek olması gerekir. Ancak anne ve baba bazı yanlış tutumları çocukta helal ve haram gözetmeden bir şeylere sahip olma arzusu doğuruyor. Mesela; Şans oyunları oynamak, çocuklara şans oyunları aldırtmak, bunları çocuğun yanında konuşmak, kazanamadığında üzülmek, kazananları imrenerek anlatmak, haksız elde edilen parayı rahatlıkla alıp kullanmak anne ve babaların sıklıkla yaptığı hatalardandır.
“Sevgili Dostlar;
“Bilim insanlarının araştırması neticesine göre “Artık zengin oldu, çok şanslıymış, bundan sonra hiç çalışmasına gerek yok, ah ben de bir zengin olabilsem.” gibi konuşmalar çocukta helal ve haram kavramını yok ediyor. “Bu tür konuşmalar sebebiyle ayrıca çocuk insanları ahlaki, iyi, güzel, fedakârca davranışları nedeniyle değil de sahip oldukları maddi imkânlara, makam ve mevkilere göre değerlendirir. Anne ve baba, davranışlarına ağzından çıkan her söze çok dikkat etmelidir. Anne baba fark etmese de çocuk olumlu veya olumsuz etkilenebilir denilmektedir. Kumar, içki, uyuşturucu gibi kötü alışkanlıklara sahip anne ve babaların çocuklarının da aynı davranışlarda bulunma ihtimalinin yüksek olduğunu ifade eden bilim insanı söylenilenleri anlamaya, yapılanları kısmen de olsa kavramaya başladığı andan itibaren çocuğun helal ve haram davranışlarıyla ilgili olarak bilgilendirilmesi ve yönlendirilmesi gerektiğini dile getiriyor. En küçük yaşta yani bir yaşından itibaren çocuğa kendisinin olmayan şeyleri almaması, kardeşinin veya bir başkasının eşyasını izin almadan kullanmaması gerektiği bilgisi verilmeli. Çocuk ilk yaşlarda ben merkezci bir yapıya sahip olsa da verilen bilgiler, yanında bu doğrultuda yapılan konuşma ve davranışlar, onun inanç, anlayış ve davranışlarının bu yönde şekillenmesine katkı sağlayacaktır. Çocuklara, çalışarak kazanmanın önemini anlatmak lazım. Doğru olmayan yollarla kazanılan paradan hayır gelmez. İnsanın mutlaka bir işte çalışması, bir şey yapması gerekir, yoksa ruh sağlığı bozulur.
“Sevgili dostlar;
“Anne baba öncelikle kendisi helal ve harama dikkat etmeli, öncelikle kendisi helal ve haram konusunda titizlik göstermeli, çocuklarına güzel örnek, doğru model olmalıdır. Hak etmediği şeylere sahip olmak için uğraşmamalı, eşi ve çocuğuna karşı dürüst olmalı, kimseyi aldatmaya çalışmamalıdır. Bir diğer konu ise; Aldığımız ürünün helal olup olmadığını araştıralım. Etiketlerini dikkatle okuyalım. Gıda ürünlerini üreten ve satanlara konuyu sorarak emin olalım. Evimize giren şeylerin, yediğimiz gıdaların helal olup olmamasından kişi olarak sorumluyuz. Bu nedenle devamlı teyakkuzda olalım. Bu hassasiyetimizi çocuklarımızada hissettirelim. “Doğru olmayan, haram yollarla kazanılan paradan hayır gelmez, böyle insanları Allah sevmez, Allah’ın istediği şekilde helal kazanç peşinde koşan, haramdan sakınanları ise Allah sever.” şeklindeki açıklamalar çocuğun yanında yapılmalı ve bu tür bilgi ve uygulamalarla çocuk eğitilmeye çalışılmalıdır.
“Sonuç olarak;
“Allah´ın verdiği nimetleri harama bulaştırmadan asli haliyle kullanmak esastır. Bunun için alın teri dökerek kazanmalıyız. Başkalarının malını izinsiz, müsaadesiz almamalıyız ve kullanmamalıyız. Kazancımızın helal olmasına dikkat etmeliyiz. Meşru olmayan kazançla aldığımız her şeyin bizlere helal olmayacağını bilmeliyiz. Evimizde, iş yerimizde hayrın, bereketin, huzur ve mutluluğun temini buna bağlıdır. Allah, alın teriyle kazanıp aile yuvamızdakileri helal lokmalarla beslemeyi nasip etsin. Vesselâm
“Bir diğer hafta başka güzel konularda buluşmak dileklerimle”