“Çok kıymetli takipçilerim, değerli okurlarım, sizlere her hafta olduğu gibi bugün de insanı insanlığı ilgilendiren yeni bir konu ile tekrar buluşmanın mutluluğunu yaşıyorum.. “Sevgili dostlar; “Unutmayalım ki, din, dünyada yaşanır,.
“Sevgili dostlar;
“Unutmayalım ki, din, dünyada yaşanır, âhiret dünyada kazanılır. Dünya bir imtihan alanıdır, o yüzden dünya âhiret için yaşanmalıdır. Ebedî saâdet bu dünyada kazanıldığı için dünya hayatı çok değerlidir. Kıymeti bilinmeli, ömür boşa harcanmamalıdır. Toplum olarak çok iyi biliyoruz ki; İmtihan her bir birey için ayrı cereyan etmektedir. Her ferdin imtihanı ayrı ayrıdır. Kimi zenginliğiyle, kimi fakirliğiyle, kimi evlatlarıyla, kimi eşiyle, kimi ana Veya babasıyla, kimi hastalıkla vb. nice imtihan şekilleri. İmtihanlar ayrı ayrı olsa da imtihanlarda başarılı olma şekli ise tek. O da; İmtihanların zorluğunu hafifletecek olan, başarının anahtarı, Sabırdır. Hepimiz imtihandayız. Yaptıklarımızın ve yapmamız gerektiği halde yapmadıklarımızın hesabını vermeye çağrılacağız bir gün…
“Sevgili dostlar;
“Allah’ın bizler için açtığı imtihanı kazanabilmek için onun bizlerden ne beklediğini bilmek lazım değil mi? Bu beklentileri az da olsa şöyle düşünür ve okursak; deneme, sınama, imtihan; öyle ise; hayatın her alanında kendimizi görebiliriz. Dünyevi işlemlerin yanında Allah’a karşı görevlerimizi yapıp yapmadığımızdan, verilen nimetlerin hakkını verip vermediğimizden, zamanı iyi değerlendirip değerlendirmediğimizden, mahiyetimiz altındaki insanların hakkını usulüne uygun verip, vermemekten deneniyor ve imtihana tabi tutuluyoruz. Yüce yaradan Allah cc O, hanginizin daha güzel amel işleyeceğinizi denemek için ölümü ve hayatı yaratandır. O, Mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır. Hayatın ve ölümün imtihan için yaratıldığı, net bir şekilde açıklanmıştır. Hayat, gayesiz ve amaçsız değildir. Ölüm de yok oluş değildir. Yeni bir hayat için yer değiştirmektir. Önemli olan ölümden sonraki hayat için hazırlık yapmaktır. Bunun için zaman nimetini iyi kullanmak gerekiyor. Burada dikkat edilecek husus, dünya ile ahiret dengesini sağlamaktır. İkisinden birine tamamen meyil etmemektir. Her ikisinin hakkını vermektir.
“Sevgili dostlar;
“Allah cc yaratmış olduğu her bir varlık için, kendisinin varlığını devam ettirebileceği bir alan meydana getirmiştir. İnsanoğlu için bu dünya hazırlanmış, ona hayatını devam ettirebilmesi için sayısız nimetler verilmiş, ihtiyaçlarına cevap bulabilecek yaşam alanları oluşturulmuştur. Bu dünyada can bulan insan, kısa bir yaşamdan sonra ölümle bu dünya hayatını nihayete erdirmektedir. İnsan yaşantısının asıl yaşam alanı ise, ölümden sonra başlayan Ahiret hayatıdır. Dünya hayatının önemi ve anlamı işte bu noktada ortaya çıkmaktadır. Dünya ahiret için önemlidir. Peygamber Efendimiz sav ifadesiyle “Allah’ım! Gerçek hayat sadece âhiret hayatıdır.” Dünya hayatında insana verilen her şey dünyada kalıcıdır. Bu sebeple Ahiret hayatına iman edildiği, ahiret hayatı için gerekli hassasiyet gösterildiği kadar bu hayat önem kazanmaktadır. Ebedi hayat olgusu zihinlerde canlı tutulursa ve gönülde bu iman baki kalırsa dünya hayatının asıl manası ortaya çıkacaktır. Bu mananın adı; İmtihandır.
“Bu sebepledir ki; dünya hayatı bir oyun ve bir oyalanmadan ibarettir.Yine Peygamber Efendimiz sav “Dünya Ahiret hayatının tarlasıdır”.Tarlaya ne ekersen onu alırsın.İşte Dünyada nasıl yaşarsan onu ahrette bulursun. Ona göre dünya da, hem dünya için ve hem de ahiret için çalışacaksın. Her ferdin imtihanı ayrı ayrıdır. Kimi zenginliğiyle, kimi fakirliğiyle, kimi evlatlarıyla, kimi eşiyle, kimi ana ve babasıyla, kimi hastalıkla vb. nice imtihan şekilleri. İmtihanlar ayrı ayrı olsa da imtihanlarda başarılı olma şekli ise tek. Oda; Sabır. İmtihanların zorluğunu hafifletecek olan, başarının anahtarı, Sabırdır. İmtihan hayatın bir gerçeği ise, bu imtihanda takınacağımız tavır sabır ise bu imtihanın sonucunda kavuşacağımız şey nedir diye aklımıza bir soru gelebilir. İşte ALLAH cc, imtihan şekillerini, sabrın önemini ve sonuçta sabrın kazanımlarını Kur’an ı Kerim’de bizlere şöyle bildirmektedir. “Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele. Onlar; başlarına bir musibet gelince, “Biz şüphesiz her şeyimizle Allah’a aidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz” derler. İşte Allah katından rahmet ve merhamet onlaradır. Doğru yola ulaştırılmış olanlar da işte bunlardır.” Yani sabredenler, sabırlı olanlardır.
“Sonuç olarak;
“Bu hayat bizler için açılmış olan imtihanı kazanmaya vesile olur inşallah. Böylece dünyamızı da ahretimizi de, huzurlu ve mutlu kılmış oluruz. Yüce Allah imtihanını kazanan, dünyasını ve ahiretini cümlemize dünyada iken Ahiret azığını hazırlayan kullarından eylesin inşallah.. vesselam….
“Bir diğer hafta başka güzel konularda buluşmak dileklerimle….
“Kul Selahaddin CANPOLAT”