SELAHADDİN CANPOLAT

KUM SAATİ GİBİ, AKIP GİDEN ÖMÜR..

“Çok kıymetli takipçilerim, değerli okurlarım sizlerle her hafta olduğu gibi bugün de insanı insanlığı ilgilendiren yepyeni bir konu ile buluşmanın mutluluğunu heyecanını yaşıyorum…

“Sevgili dostlar;

Konuya girmeden önce; Siz kıymetli takipçilerim ve ümmete; Rahmet ve bereketinden istifade ederek, sağlık ve sıhhat dolu günlere kavuşturması duası ile,  haftanın konusuna başlayayım…

“Sevgili dostlar;

“Mutluluğun kaynağı sevgi ve inançtır. Sevgisiz ve inançsız bir mutluluk asla düşünülemez. Bu, boşlukta savrulmaya benzer. Tutunacağınız, sarılacağınız bir inancınız; gönlünüzü kabartacağınız bir sevginiz yoksa, mutlulukda yoktur. Allah sevgisi, insan sevgisi ve bütün varlığa sevgiyle bakmak. Kendisi için istediğini başkaları içinde istemek. Daha başarılı ve daha anlamlı bir hayat için yeni yollardan gitmeye, hata yaptığımızda hem bunlardan ders almaya hemde bunları açık yüreklilikle paylaşmaya ihtiyacımız var. Hiç bir şey yapmadan yaşanacak bir ömür yerine hata yaparak yaşanacak bir ömür daha faydalı ve daha şereflidir.”

İnsanoğlu olarak bazen kendi aramızda konuşuruz. Ben iyiysem herkes iyi, ben kırmazsam kimse kırmaz. Malesef, lakin, fakat, ama öyle değil işte..! İnsan kıymet bilenin yanında kıymetli, iyilikten anlayanın yanında iyiymiş. insan her kırılışında bir darbe yer. Sonrasında ise kimseye zerre kadar güveni kalmaz. Hayatta iki şeye güveniyorum. Biri aynaya baktığımda gördüğüme, diğeri yukarı baktığımda göremediğime…

“Sevgili dostlar;

“Bir insanın iki yüzünü görmektense hiç yüzünü görmemeyi tercih etmeyi, hatalardan ders alabilmek için önce hatalarını kabul etmekle başlamayı, hayattaki en küçük problemleri bile kafaya gereğinden fazla takan, önemseyen insanların mutlu olabilmesinin çok zor olduğunu, güvenin gözyaşı gibi olduğunu, gözden düştüğünde bir daha geri gelmeyeceğini, iyilerin kaybetmediğini, kaybedildiğini öğrendim. İnsanlar bilerek veya bilmeyerek birçok hata yapabilir. Bazılarının üstesinden gelmek kolay olur. Bazılarının üstesinden gelmek ise çok zordur. Kimi hataların farkına varılır, kimi hatalar farkında olmadan yapılır. Hatanın oluş biçiminden ziyade sonuç bölümü insanı üzer, pişmanlık duygularını artırır. Strese ve çıkmaza sokar. Önemli olan farkında olunan hataları düzeltmek, olaylara pozitif bakmaktır.

“Sevgili dostlar

“Öyle ki;

Hatasız kul olmaz. Asla geçmişte yaşamayalım; ama daima geçmişten ders alalım.” Zararın neresinden dönülürse kârdır. Eğer yapılan veya başınıza gelen olumsuzluklardan zerre kadar ders alamıyorsak; hayatımız boyunca hata yapabiliriz demektir. Hayatta her şey başımıza gelebilir. Her zorlukla karşılaşabilir, her yanılgıya düşebilir, hata üzerine hata yapabiliriz. Ama önemli olan hatalarından ders çıkarmaktır. Zaman zaman bizi yoran, üzen, canımızdan bezdiren olaylar yaşasakda hala nefes alabiliyorsak mutlu olmamız için birçok sebep vardır.

“Sonuç olarak;

“Yaşam hepimize verilmiş boş bir sahne film. Her karesini mükemmel bir biçimde doldurmaya çalışalım” evet her karesi mutlulukla, samimiyetle doldurulacak bir yaşam bizimken, ellerimizden kayıp gitmeden, sevdiklerimizle sevenlerimizle bir arada hayattayken değerini bilelim. Hayat bizim, doya doya, seve seve, iliklerimize kadar sindirerek yaşayalım. Her dem hafızamızda yer etsin; hayatın değeri uzun yaşayarak değil, iyi yaşayarak bilinir. Vakit hala varken, ömür bahçemize mutluluk, samimiyet ekelim. Bugün için henüz erken, yarına daha çok zaman var demeyelim. Yarın çok geç olabilir. Sevgiyi, sevdiklerimizi ERTELEMEYELİM.

Unutmayalım ki, mutlu olmanın zamanı bugündür, yarın değil, vesselam…

“Bir diğer hafta başka güzel konularda buluşmak dileklerimle….

 “Kul Selahaddin CANPOLAT”

KUM SAATİ GİBİ, AKIP GİDEN ÖMÜR..

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin