“Çok kıymetli takipçilerim, değerli okurlarım, sizlerle her hafta olduğu gibi bugünde insanı, insanlığı ilgilendiren yeni bir konu ile tekrar buluşmanın mutluluğunu yaşıyorum.
“Sevgili okurlarım;
“Yalan dünya dedikleri; gece ağır, gündüz sağır. Kimine güllük gülistanlık, kimine ise kahır. Evet, dünya hayatı yalandır. Ancak biraz düşününce yanlış olduğunu da söyleyebilirim. Çünkü Yaşadıkça anlıyorum ki; dünya hayatı var ve gerçektir. Her insan için dünyada belirlenmiş ömür, yani bir vakit vardır. Yaşayan bireyler olarak; anlıyoruz ki; ömürü vakti nasıl değerlendirdiğimizdir. Toplum olarak biliyoruz ki; Kur’anı Kerim sıkça yaşadığımız dünya hayatının bir oyundan ve bir eğlenceden ibaret olduğunu anlatır. Bu konuda ciddi uyarılarda bulunuyor. Ancak dünya hayatına aldanıp, Allah’ın dinine mesafe koyanlar, onu kendi yaşam biçimlerine uyduranlar, hakikatinden uzaklaştırıp oyun ve eğlence şekline dönüştürenlerin durumunu, ise, yine kur’anı Kerim şöyle uyarıyor. Dünya hayatına aldanıp dinlerini oyun ve eğlence haline getirenleri bırak; Ama onları Kur’an ile uyar ki hiçbiri yaptığı şeyden dolayı mahrumiyet yaşamasın. Hiç kimsenin, Allah ile arasına girecek bir dostu ve bir şefaatçisi olmaz olamazda.. Dünya hayatına aldanarak dinlerini oyuncak haline getirenlerin, bugünkü karşılaşmayı unutup bile bile yalana sarılmalarına benzer biçimde, biz de bugün onları unuturuz.. bu nedenledir ki; Ölüm kaçışı insan için olmayan bir hakikattir! Yaşadığımız dünyayı düşündüğümüzde uyumak üzere kapattığımız gözlerimizi bir daha hiç açamadığımızı, Ya da anne ve babalarımızın, eşlerimizin, evlatlarımızın veya en iyi dostlarımızın hiç beklemediğimiz bir anda öldüğünü, bu nedenle bir Müslüman Olarak aldığımız her nefeste ölüm hakikatini düşünmeliyiz ve aklımızdan da hiç çıkarmamak gerek. Ancak bu konuda Peygamber Efendimiz S.A.V ölümü çok hatırlayın diye buyurmuştur. Bu nedenle insan olarak nerede olursak olalım, nereye kaçarsak kaçalım, ne kadar çare ararsak arayalım, birgün ölüm gerçeği ansızın gelecektir. Ölüm, Kur’an’da da net olarak ifade edildiği gibi vakti gelen her canlının başına gelen asla kaçamadığı vaktini de ileri veya geri alamadığı dünya hayatının tek gerçeği olduğunu görmekteyiz…
“Sevgili okurlarım;
“Her nerde ve her ne zaman olursa olsun, Ölümü Asla aklımızdan çıkarmamız gerekir.. Bireyler olarak dünyaya geliş amacımızı unutmadan ve ahireti kazanmak için ölümü aklımızdan çıkarmamak gerekir. Ölüm hakikatini aklından çıkarmayan her insan, yanlış yollara girmekten sakınır. Aldığı nefesin asla kendine ait olmadığını ve birgün biteceğini net olarak bilir.. Ancak Peygamber Efendimiz SAV dünyada yolcu olduğumuzu, hayırlı işler yapmak için de acele edilmesini tavsiye etmiştir. Ayrıca Müslümanlar ölümü en çok hatırlayan ve ölümden sonrası için en güzel şekilde hazırlık yapanlardır diyede belirtmiştir. Bu sebepledir ki; Ölüm bir yok oluş değil, Dünya uykusundan uyanmaktır. En önemlisi ise ölüm aslında Allah’a kavuşmanın ilk adımı, imtihan dünyasının sonu olmakla birlikte ahiretteki sonsuz hayatımızın başlangıcı ve nereden gelip nereye gittiğimizi hatırlatan en güzel nasihattir..
“Sevgili okurlarım;
“Kur’anı Kerim’in ifadesiyle her canlı kendisine takdir edilen ömrü yaşadıktan sonra mutlaka ruhunu teslim ederek Allah’ın CC huzuruna gidecektir. Önemli olan da bu Zaman zarfında doğru yoldan şaşmamak ve Allah`ın istediği gibi bir kul ve rızasını kazanan olabilmektir. Dünyada ve ahirette zarara uğramamak için ölümü her zaman hatırımızda tutarak, ölümden sonrası için hazırlanmaktır. Birey dünya nimetlerini yaşarken, çalışacak, çaba sarf ederek kazanacak. Bunları yaparken, asla yaradanı unutmayacak. emirlerine itaat ile birlikte Kulluk görevlerini yerine getirecek. Ancak bir çok yaşanmışlık tecrübeme dayanarak, insanlar dünyanın hep oyun ve gösterişinede çoğu kez dalmıştır. Bazan bu durumdan ötürü yaradanı ve ahireti unutmuştur. Bu durumda olanların yaşantısına bakmak, Kulluk görevlerini bir kenara itmişmi kopmuşmu bakmak, dünya nimetleri başını döndürmüşmü, böyle bir durumda hayıflanarak bu insanların başına gelene. İşte bu nedenledir ki; Dünya hayatını, o hesap gününün şuuru ve imanıyla geçirmek gerekir. O hesap günü tartı kurulacağı bir gerçektir. İyilikleri ağır basanlar, umduklarına kavuşacak olanlardır. İyilikleri hafif gelenler ise umduklarına kavuşamayacak olanlardır. Allah tüm geçmişlerimize rahmet, geride kalanlarımızada hayırlı sağlıklı bereketli ve uzun ömürler versin..
“Sonuç olarak ;
“Velhasıl yalan dünya Doğumda beyaz kundak. Şu kısacık yolculukta, kefen denilen ikinci beyaz kundak…Hayat, iki kundak arasında; inişli çıkışlı dar bir koridor…Bu dar koridorun aldatıcı yaldızlarına aldanmayanlara ne mutlu, Dünyalık için ne kadar üzülürsen, o nispette ahiret kalbinden çıkar. Ahiret için ne kadar üzülürsen de, o nisbette dünya sıkıntısı kalbinden çıkar. Vesselam..
“Bir diğer hafta başka güzel konularda buluşmak dileğiyle”
“Kul Selahaddin CANPOLAT”
