Fazla değil daha 20 yıl önce ne güzel sinema filmleri ve televizyon’da çok güzel diziler vardı. Aile filimleri, neşeli yarışmalar, gezi programları vs…
O zamanki dizi filimleri her ailenin rahatlıkla izlediği filmlerdi ve o filimler birbirimizi kenetleyen, aile bağlarını güçlendiren filmlerdi.
Örneğin, Bizimkiler adlı dizi filim vardı, hepimizi anlatan sahnesi ile bizleri ekrana bağlardı. Şimdi şöyle bir hafta televizyon ekranlarında oynayan dizi filmlere bir baksanız değerli okurlarımız, yalnızca cumartesi TRT 1 de ” Gönül dağı ” dizisini aileniniz ile rahatça izleyebilirsiniz.
Diğer günler ya şiddet, ya cinselik ağır basan filmleri nasıl izleyebilirsiniz ailenizle?
O zamanın sinema filmlerindeki en kötü adamı erkeklerde Erol Taş, kadınlarda Aliye Rona oynardı. Bu iki güzel insan öğle güzel rollerini yapardılar, dışarıda halktan büyük tepki görürlerdi!
İşte o dönemlerde bu kadar insaniyetli ve vicdanlı bir toplumduk.
Çünkü sinemadaki ve televizyondaki diziler toplum olarak bizleri çok etkilemişti!
Şimdi mi, bütün filmler ve diziler kötü adamlarla dolu.
Toplum olarak da hergün kadın cinayetleri, şiddet olayları, ahlaksızlıklarla karşı karşıya kalıyoruz.
Belki sizlere saçma gelebilir ama, gerçek şu ki, dizilerle yatıp kalkan bir toplum olarak, oradaki karakterleri, örnek alır duruma geldik maalesef!
Altlarında son model arabalar, bellerinde silahlar, ceplerinde paralar, kollarında kadınlar.
Evet, maalesef ki, şimdiki dizilerimiz bunlardan ibaret.
Bizlerde bu dizi kahramanlarını taklit etmeye başladık ve onlar gibi yaşamaya çalışıyoruz!
Akşam televizyonların karşısına oturunca, silah seslerinden ihanetlerden, kan görmekten bir hal olduk.
Çoğunlukla gündüz programlarında vur patlasın çal oynasın saçma sapan aile yaşantısını etkileyen dedikodu programları almış başını gidiyor ve kimsede sesini çıkarmıyor!
Çoluk çocuk oturuyoruz televizyonların karşısına, şiddet, ihanet, ahlaksızlık, kabadayılık izleyip duruyoruz.
Sonra da şiddet veya cinayet olayları ile karşılaşınca “Bize ne oluyor?” diyoruz.
Bizi gittikçe büyük bir sıkıntılı toplum haline getirdi bu diziler.
Bence RTÜK, Kemal Sunal filmlerindeki bizi güldüren basit küfürleri bipleyeceğine, bu saçma sapan dizilere, gündüz kuşağında cinselik ve dedikodu programlarına bir son versin.
Şehrin göbeğinde o onu vuruyor, öbürü diğerini.
Resmen savaş oluyor, ne hikmetse bir tek polis veya asker yok bu dizilerde.
Şimdi dizilerin karşısında büyüyen çocuklarımızı ve gençliğimizi düşünün!
Etkilenmese etkilenir.
Sonra da gidip gerçek hayatta uygulamaya çalışır.
Çünkü televizyon ve diziler toplum olarak bizleri çok etkiliyor.
O zaman da toplum olarak bunlardan etkilenirdik.
Gerçek hayata şöyle bir bakın.
dizilerdeki gibi giyinmeler, dövme yapmalar, silah taşımalar, araçlar.
Gittikçe o dizilerdeki gibi bir yaşam tarzına ilerliyoruz.
Ne diyelim, Allah sonumuzu hayırlı eylesin. Aminnnn
Saygılarımla…