YAŞAR KURŞUN

HASBİ OLMAK

Bismillah elhamdülillah vesselatü vesselamü rasulillah

Selamün aleyküm kıymetli okurlarım.

Ramazan’ı şerifin son günlerine gelirken, bu ayın huzurunu yaşamak kıymetini bilmek ve en önemlisi dünyada bulunma sebebimizin derdini yüklenmek adına bir yazım olacak. Başlığımızdan anlaşılacağı üzere konumuz, Hasbi olmak. Öncelikle nedir, Hasbi olmak onu anlayalım. Hasbi: Hiçbir karşılık ve ücret beklememek manasına geliyor. ALLAH CC cümlemizi rızası yolunda, Hasbi eylesin.

Evet bunu başarabilsek her şey çok değişecek aslında. Yaşamımıza ve ölümümüze ve dirilişimize direkt olarak etki edecek. Hadîs-i şerifte buyurulur:

“Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz!..” (Münâvî, Feyzü’l-Kadîr, V, 663)

Hasbi olmak, bir ömür boyu, O’nun CC rızası yolunda hiçbir kimseden övgü, alkış, takdir beklemeden sadece, O’nun CC rızasını isteyerek neyden razıysa yapmak, razı değilse yapmamaktır. Zaten bizdende istenen budur zira insan, hayvanlar gibi, Sadece yemek yese ve çoğalsa ne manası kalır yaşadığı hayatın. Çünkü; gayeyi anlamamış, İnsan bu haliyle hayvandan daha aşağı düşer. Çünkü hayvanlar, ALLAH CC zikretmekten gafil değildir. Evet şimdi Mevlayı CC zikreden Hasbi olan kulların hayatlarının son bulduğunda’ki vaziyetlerinden bahsedeceğiz. Geçen hafta gittiğim, Elazığ Mahmud efendi derneğindeki sohbette Mahmud efendinin

Talebelerinden, Bayburtlu Musab hocamızın yaşadığı ve bizlere anlattığı olay beni çok etkiledi.

Bu haftaki yazımızın ana konusu oldu. Hocamızın yaşamış olduğu 3 hatırayı sizlerle paylaşarak yazımı sonlandırıyorum.

1.Yıllar önce hoca efendilerin bulunduğu bir grupla, Suriye’ye gittik. Hz. Hüseyin efendimizin mübarek başının bulunduğu ve Sahabe efendilerimizin bulunduğu yerleri ziyaret ettik. Yolda küçük bir köyün camisinde namaz kıldıktan sonra acaba diğer vakit için dursak mı devam mı etsek diye düşünürken, bizi götüren firma gitmemiz lazım diye söyledi. Bizde tam çıkarken içeriye bir cenaze girdi. Caminin hocası: ” Durun nereye gidiyorsunuz. Diye seslendi. ” Bizde gitmemiz lazım öyle söylediler diye kendisine anlattık. O’ da: ” Hiçbir yere gidemezsiniz bu cenaze, Bir Kurra hafızın cenazesidir. Çok talebeler yetiştirdi ve şöyle dua ederdi: ” İnşaallah Rabbimin huzuruna onun dostlarıyla uğurlanırım.” Hepimiz ağladık ve namazını kıldık. Nasıl yaşadı nasıl gitti.

  1. Kıbrıs’ta oradaki Sahabe efendilerimizi ziyaretimizde orada yaşayan ve vefat eden Çarşafı Şerif’li 110 yaşında bir Osmanlı kadınının cenazesi geldi. Orada ömrü boyunca ALLAH CC yolunda hizmet etmiş bir kadın ve onunda böyle bir muradı varmış. Cenabı ALLAH nasip etti kıldık namazını.
  2. Bu olayda yeni gelişti. İstanbul’dan, Konya’dan ve Yozgat’tan hoca arkadaşlarımı iftar için çağırdım. Telefon çaldı. Takva yaşayan ve vefat eden bir hanımefendinin haberi geldi. Onunda hayatta iken öyle bir muradı varmış. Hocam cenazeye katılır mısınız diye sordular. İnşaallah katılacağım diye söyledim ve hoca efendilere durumu anlattım. Hocam bizimde cenazeye gelmemiz lazım diye söylediler ve o cenazedede bulunmuş olduk.

Evet…11 Ayın Sultanı Ramazan ayını’da bitirdik sayılır. Haftaya salı arefe ve bayram. Bende şimdiden,değerli okurlarımızın

Ramazan bayramını kutlayalım.

İyilik ve güzelliklerin harmanlandığı, sevinç ve mutlulukların paylaşıldığı, dostluk ve kardeşlik bağlarının pekiştirildiği, yüreklerin bütünleştiği, sevgi, saygı ve hoşgörü atmosferinin yaşandığı, dostlukların tazelendiği on bir ayın sultanı Ramazan-ı Şerif ayını bitirip, Ramazan Bayramına kavuşup o mutluluğu hep birlikte yaşamak dileğiyle, Ramazan Bayramınız kutlu olsun canlar.

Saygılarımla…

HASBİ OLMAK

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin