Ankebût Suresi – 57- Ayet” Her canlı ölümü tadacak ve sonunda dönüp huzurumuza geleceksiniz.”
Evet…
Bu Hadisi bildiğimiz halde, yine bir hırs var çoğumuz’da!
Dünya hayatı ve ömür, insanın doğumundan ölümüne kadar yaşadığı süre demektir.
İnsan bu sınırlı hayatını dünyada Yüce Allah tarafından sunulan nimetlerden faydalanarak geçirir.
Sonunda hesap vernek üzere Allah’ın huzuruna mutlaka gidecektir.
Aslında dünya hayatı, insanın ölümden önceki hayatını, bu hayattayken ilişki kurduğu varlıkları, bunlara yönelik eğilimlerini, tutum ve davranışlarını içine alır.
Her zaman yaşantımızda örnek insan olmak için dikkatlice yaşamalıyız.
Örneğin yaptığımız işlerde güler yüzlü olmak ve o işimizi zevkle yapmak en güzeli değerli okurlarımız.
Zaten asık suratlı bir işi yaptığında hem tepki alırsınız hemde o iş yerinde zaman geçmez!
Birde çalıştığı yerde fazla işten anlamayan tipleri görürsünüz!
Ama bu işten anlamayan tip insanlar daha çok havalı ve kuruntuludur!
Bazı insanları ‘da sanki zorla o işi yaptırıyorlar havası var. O işi yaparken yapmak istemez,zoraki yapsada işte öylesine yaparlar.
Ne olacak halimiz değerli okurlarımız?
Yazıma o işten anlamayan ve zorla imam yaptırılmaya çalışılan, çok eskiden sarayda yaşamış, çok alkol içen Bekri Mustafa ‘nın bir fıkrası ile yazımı sonlandırıyorum…
Bekri Mustafa yoksul bir Mahallede bir caminin önünden geçmektedir. O sırada musallada bir tabut vardır. Fakat namazı kıldıracak imam ortada yoktur. Cemaatin beklemekten canı sıkılır. Ve başında kavuğu sırtında cübbesiyle oradan geçen Bekri Mustafa’yı Hoca zannederek namaz kıldırmasını söylerler.
(Yok ben Hoca değilim) desede dinlemezler, ve zorla öne geçirirler, Bekri Mustafa namazı kıldırdıktan sonra tabutun örtüsünü açar ve ölünün kulağına birşeyler fısıldar.
Cemaat ölüye ne söylediğini merak eder, Bekri Mustafa gülerek cevap verir. Sen şimdi aramızdan ayrılıp ahirete gidiyorsun, eğer orada bu dünyanın ahvalini sana sorarlarsa, Bekri Mustafa imam oldu dersin, onlar durumu anlar dedim.
Saygılarımla…