Varsın hayat, yalakalara şans tanısın
Ben onuruma fiyat biçmem.
Yaşadığım kadar daha yaşasam
Asla tükürülecek eli öpmem…
Evet bu haftaki köşe yazımıza, içimden gelen şiir tadında bir mısra yazarak başladım değerli okurlarımız.
Cumartesi TRT1 de, Gönül Dağı adlı diziyi severek izlerim ve senin, benim hayatımızı anlatan dizi filim den birşeyler daha önce köşe yazımda yazmıştım değerli okurlarımız…
Çarşamba günleri Kanal D’nin Eşref Rüya adlı dizi filmi çoğumuzun ilgisini çekti ve zevkle izlemeye başladık. Eşref Rüya dizi filmin ana konusu, yetimlerin hakkını korumak, zenginden alıp yetimlere vermek. Filmin, Eşref abisi yetimler için (Robin Hood) misali gerekeni yapıyor…
7 Mayıs Çarşamba günü izlediğimiz, Eşref Rüya dizi filminde çok güzel bir konu işlenmiştir. ‘Onursuz yaşamaktansa, ölmek daha iyidir’ diyen filmin ağır abisi Eşref, bu haftaki yazımızın yazmasına vesile oldu.
“İnsan onurla yaşar. Ant olsun, biz insanoğlunu onurlu kıldık”. (İsra, 70)
Hadiste olduğu gibi insanın onurlu yaşaması en güzel duygudur. Bazı insanların menfaatleri için onurunu yerle bir etmesine hiç anlam veremiyorum. Özellikle bazı belli mevkilerde çalışan insanları görüyorum, menfaatleri için onurunu hiçe sayması, zoruma gidiyor canlar!
Onur dendiğinde akla gelmesi gereken, ilk kavram İnsanın değeridir.
Çünkü insan, insan olarak değerlidir.
Onu değerli yapan sahip olduğu ve diğer canlılarda bulunmayan kendine özgü özellikleri, bilmesi, düşünmesi, irade sahibi olması, eğitilmesi, önceden görmesi, tavır takınması, inanması, sevmesi, özgür olması, dilinin olması (konuşması), çalışması vb. sayılabilecek özellikler insanı değerli kılar.
Eğer insanca onurlu bir yaşamı istiyorsak, bu karşı duruşu ortaya koymaya mecburuz. Çünkü “Hayat bize çok kapsamlı bir bağıştır.”
Eğer insan bu özelliklerinden dolayı değerli bir varlık ise ki öyledir, o zaman değeri korunmalıdır.
İşte, onurlu hayat ya da onurluca yaşamak insanın bu değerinin, insan olarak değerinin korunmasıdır.
Onur, insanın, insan olarak değerini hem kendinde hem de başkalarında koruması, çiğnetmemesi ve yüceltmesidir.
Onurlu bir hayat, insanın değerinin çiğnenmediği, çiğnetilmediği bir hayattır.
Onurlu yaşamak, insanı insan yapan özelliklerle yaşamaktır. Onurlu bir hayat bu özelliklerle yaşanan hayattır.
Saygı, insanın değerini kabul etmek, bu değeri koruyacak biçimde davranmak demektir. Onurlu hayat, insanın değerine saygı duyularak yaşanmasıdır yani.
Biraz slogan gibi keskin ama ‘insan, onurlu bir hayat yaşarsa insan olur. Onursuzca yaşanan bir hayat, insanı insan olmaktan uzaklaştırır.’
Peki, nasıl koruyacağız insanın değerini, onurunu?
Nasıl yaratacağız ve yaşayacağız onurlu hayatları?
Bir çırpıda yanıtlamak kolay değil elbette ama sanırım insani, etik değerler ve ilkelerle kurabiliriz böylesi bir hayatı.
Bunların en başındaki “yaşama hakkı” ilkesi ile, insanın değeri yani onuru, insani değer ve ilkelerle, insan hakları ile korunabilir.
Onurlu hayat, insanın insan gibi yaşamasıdır, insanca yaşamaktır. İnsanın onurunun, değerinin sadece kendimizde korunması yetmez; tanıdığımız ve tanımadığımız, herhangi bir kişinin bu değeri korumaya çalışmak gerekir. Onurlu yaşamak bunu gerektirir.
Eğer insanlığın onuru çiğneniyorsa, bir kişi olarak bizim de onurumuz çiğneniyor demektir.
Sözün özü;
“Bir insanın yaşayıp yaşamadığını anlamak için nabzına değil onuruna bakın; duruyorsa yaşıyordur. “
“Mal kaybeden bir şey kaybetmemiştir. Onurunu kaybeden çok şey kaybetmiştir. Cesaretini kaybeden herşeyini kaybetmiştir.
Saygılarımla…
