YAŞAR KURŞUN

SEÇİM YAKLAŞTI, MİLLETVEKİLİ ADAYLARI SAHNEYE ÇIKTILAR…

Bu seçimlerde, Elazığ’da olduğu gibi canım Türkiye’m de bile çok sürpriz sonuçlar çıkacak sanırım. Ahanda bunu buraya yazıyorum değerli okurlarımız.

Elazığ ‘da seçimlere girecek olan, 2 bağımsız milletvekili adayın oy dağılımının dengesini değiştirecek sevgiye ve güce sahip olduklarını gözlemliyorum…

Daha önce seçilen

Milletvekillerine ulaşmak ve derdini anlatmak çok zordu!

Hatta onların yanında çalışanlara bile maalesef ulaşamıyorduk.

Eğer halk seni o koltuğa layık görmüşse senden bir beklentisi olduğu için layık görmüştür, yoksa kara kaşın kara gözün için değildir.

Elazığ’ın sorunuyla ilgilenmeyen Millettekileri, Elazığ’ın en lüks sofralarında, zengin işadamlarının yanında boy göstermeye gelince adeta birbirleriyle yarışıyorlardı maalesef!

Bak şimdi ne güzel mahalle ve sokakları dolaşıp halkın sorunlarını öğrenmeye çalışıyorsunuz vekil adaylarımız…

Seçildiğinizde gelip halka sorununuz, derdiniz, sıkıntınız var mı diye…

Elazığ ‘ın 5 Milletvekili olan kişiler, inşallah halkın sorunlarını yakından takip ederler diye temenni ediyorum.

Eski Millettekileri halkın sorunlarını sormadığı halde, halk vekillere ulaşmak için ne yazık’ki araya yetkili kişileri koyuyordular.

Elazığ’da ki çoğu gence hangi partide hangi milletvekilleri var diye sorarsam, inanın ki 20 gençten 5 kişisi hepsini adını tam sayamaz. Burada suçu gençlere atmıyorum, suçu milletvekilleri adaylarına atıyorum.

Bir kişi bana kendini tanıtmazsa, ben o kişiyi nerden tanıyacağım.

Eski vekillerimiz, Elazığ’da gezdiği zaman, sadece belirli kurumlara temaslarda bulunuyordu.

Sahiden eski milletvekillerimiz kendilerine hiç sordu mu bu gün hangi gencin sorununu dinledim?

Hangi yaşlımızın hayır duasını aldım?

Hangi yoksul ailemizin ihtiyacını karşıladım? Vekillik demek bu değil; vekillik demek   73 bin 379 TL  maaşı alıp, Ankara’da sıcak konforlu koltukta oturmak demek değil!..

İnşallah yeni seçilecek milletvekilleri, Elazığ ‘a yaz ve kış gelip halkı ile buluşup onların sorunlarını dinleyip ve çözüm bulmak için emek vermelidir.

Yıllar çok çabuk geçiyor. Yeni seçilen milletvekili adayları, Allah için öğle güzellikler yapsınlar, hem halkın duasını alsın, hemde bir dahaki yapılacak seçimlerde halkın tercihini kazansın.

Değerli okurlarımız  evet zor günler geçiriyoruz.

Depremler oldu,

Yaklaşık 2 milyon insan hâlâ çadırlarda yaşamakta, binaların altından çıkarılamayan ve yeni çıkan canlarımız var. Ekonomik kriz her ne kadar konuşulmasa da evlerde tüm acılarıyla hissedilmekte, milletin acısı tüm sıcaklığıyla devam ediyor…

Artçı depremler hala devam ediyor ve bu depremlerde insanlar anasız, babasız, evlatsız, eşsiz kaldılar ne yazık’ki!

Sel felaketi de yaşadı, canım Türkiye’m de.

Bu zorlu şartlarda,

Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimleri, 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılmasına karar verildi!

Hayırlı olsun diyelim…

Milletin acısı tüm sıcaklığıyla devam ediyor ama bu zor şartlarda seçime gidecek depremzedeler ve sel felaketini yaşayan canlar…

Acı ve tatlısı ile hayat devam ediyor değerli okurlarımız. Yarın ne olacağı belli olmayan bu hayatta mücadeleci olmak lazım. Hiçbir zorluk karşısında pes etmeyeceğiz.

Kuyuda çok zor durumda olan bir eşeğin bile pes etmeyip, yaşamak için verdiği hikayeyi yazarak yazımı sonlandıracağım…

Günlerden bir gün, köylerden birinde bir çiftçinin eşeği kör kuyuya düşer. Eşek saatlerce acı içinde kıvranır ve bağırır. Sesini duyan sahibi gelip baktığında zavallı eşeği kuyunun dibinde görür.

Çaresiz çiftçi köylüleri yardıma çağırır. Köylüler kör kuyudaki eşeği kurtarmak için ne yapacaklarını düşünürler ama sonuçta onu kurtarmanın imkânsız olduğuna ve bunun için çalışmaya değmeyeceğine karar verirler.

Tek çare, kuyuyu toprakla örtmektir. Herkes ellerine aldığı küreklerle etraftan kuyunun içine toprak atar. Zavallı hayvan, üzerine gelen toprakları, her seferinde silkerek dibe döker. Bir süre sonra ise ayaklarının altına aldığı toprak sayesinde her an biraz daha yükselir ve sonunda yukarıya kadar çıkar. Köylüler kuyudan dışarı çıkan eşeğe çok şaşırırlar…

İşte hayat da bazen bizim üzerimize yüklenir ve üzerimiz toz toprakla örtülüyormuş gibi olur. Bunlarla baş etmenin tek yolu, yakınıp sızlanmak değil, düşünüp silkinmek ve kurtulmak, aydınlığa adım atmaktır. Kör kuyuda olsak bile.

Saygılarımla…

SEÇİM YAKLAŞTI, MİLLETVEKİLİ ADAYLARI SAHNEYE ÇIKTILAR…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin