YASEMİN GÖĞDEMİR

HOŞ GELDİN YA ŞEHRİ RAMAZAN

Onbir ayın sultanı Ramazan ayına eriştik. İnsan olarak yılın 12 ayından 11 inde yiyor içiyoruz. Vücudumuzun bu yeme içmeden dolayı bakıma ihtiyacı olduğunu düşünelim. Allah yarattığı kulunun Ramazan ayında hem ibadetini yerine getirmesini hem nefsi ile muhasebe yapmasını hem de vücudunun bakıma alınması ve sıhhat bulmasını diliyor. Bu ay içinde yapılan ibadetler ile huşu ve huzur içinde yaşanıyor. Elbette ki oruçlu olduğumuz süre içinde yemeden içmeden uzaklaşacağımız için vücudun dengesi bozulacağından tepkilerimiz olacak. İşte oruçlu iken bunu da kontrol altına alınması yapılacak olan ibadetin tam olarak karşılığını bulmasını sağlayacaktır.

Bu mübarek ayın geceleri de gündüzleri de çok iyi değerlendirilmelidir. Bu ayda hayır ve hasenata ağırlık verilmelidir. Çok kârlı bir aydır. Bizi yaratan bu ay hürmetine bir yaptığımız güzel işten dolayı, bize bin tane güzellik veriyor.

Ramazan ayı; Bir müjdeleme, bir uyarma, bir toparlanma ayıdır. Bir daha iyiyi görme, yaşama ayıdır. İnsanın kendini test etme, muhasebeye çekme, ilahi kongre yapma ayıdır. Bu ay öğrenmek, anlamak ve gereklerini yerine getirmek üzere okuyan herkesin zihnin de ve kalbinde kalıcı ve derin izler bırakan Kur-an’ı Kerimin indirildiği bir aydır. Nimetlerin kadrinin bilinmesine vesile olan bir aydır. İnsanlarda şükran hisleri uyandırarak; yoksulların, çaresizlerin halinden anlama şuuru veren bir aydır. Maddenin esaretinden kurtularak sabır olgusunun zihinlerimize, gönlümüze yerleştirilen oruç ibadetinin yerine getirildiği bir aydır.

Bu ayda tutacağımız oruç bir aç kalış değildir. Allah’ın nimetlerinin bir kısmından bir süre geri durarak, hem nimetin kadir kıymetini öğrenmeyi, hem de bu nimete ulaşamayan aç, yoksul ve ihtiyaç sahiplerini düşünmeyi öğreten bir ibadettir.

Bu ayda bol bol ibadet yapılmalıdır. Bol bol Kur-an okunmalıdır. Ey insanlar! Bu Ramazan ayı’nın gölgesi üzerimize düştü. Bu ay içinde kendimizi bereket iklimi içinde görelim. Ramazan geldiğinde cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır, şeytanlar da bağlanır.Maddi ve manevi kirliliğin tavan yaptığı ve bir virüs salgını sebebiyle tüm insanlığın kendine dönerek, her şeyi yeniden sorgulamaya başladığı bir dönem de, ramazan ayı imdadımıza yetişti.

“Resulullah aleyhissalatü vesselam Şaban ayının son günü bize hitap etti ve şöyle buyurdu:

Ey insanlar! Size büyük bir ay belirmiştir. Bu ay, mübarek bir aydır. İçinde bin aydan daha hayırlı olan bir gecenin bulunduğu bir aydır. Allah ayda oruç tutmayı farz kıldı ve gecesini de nafile ibadetlerle değerlendirmenizi istemiştir.

Kim bu ayda hayırlı bir hasletle / özellikle Allah’a yaklaşırsa (o hasleti vesile kılarsa), bu ayın dışında farzı yerine getiren kişi gibi olur. Kim bu ayda bir farzı yerine getirirse, bu ayın dışında yetmiş farzı yerine getirmiş kimse gibi olur.

Bu ay sabır ayıdır. Sabrın sevabı ise, cennettir. Bu ay, hayır ve iyilik ayıdır, müminin rızkının arttığı bir aydır. Kim bu ayda bir oruçluyu iftar ettirirse, bu onun günahlarının affına, cehennem ateşinden kurtuluşuna vesile olur ve oruçlunun sevabında hiçbir azalma olmaksızın aynısı onun için de olur.

Başı Rahmet, Ortası Mağfiret Sonu Cehennem Azabından Kurtuluş olan oruç ayı Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek Olsun.

HOŞ GELDİN YA ŞEHRİ RAMAZAN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin