AK Parti Elazığ İl Başkanı Şerafettin Yıldırım, AK Parti’nin 22 yıllık iktidar döneminde Türkiye’de ve Elazığ’da önemli bir değişim ve dönüşüme imza attığını vurguladı.
Katıldığı bir televizyon programında gündeme dair önemli açıklamalarda bulunan AK Parti Elazığ İl Başkanı Şerafettin Yıldırım, 8. Olağan kongre sürecini de değerlendirdi.
Kongrelerin coşkuyla geçtiğini anımsatan Başkan Yıldırım, 22 yıl iktidarda olan bir partinin bu denli coşkulu ve kalabalık kongreler yapmasının siyasi tarihte görülmediğinin altını çizdi.
AK Parti’nin her alanda hem Türkiye’de hem de Elazığ’da çok ciddi bir değişim ve dönüşüme aracılık ettiğini vurgulayan Başkan Yıldırım, birilerinin hayal bile edemeyeceği hizmetlerin AK Parti sayesinde vatandaşla buluştuğunu dile getirdi.
Anayasa değişikliğiyle ilgili de konuşan Başkan Yıldırım, bireysel ve toplumsal özgürlüklerin daha iyi seviyeye ulaşması için darbe anayasasının değişmesi gerektiğini aktardı.
Başkan Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü; “Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan ve onun kadroları bu ülkede çok önemli bir değişim ve dönüşüme aracılık etti. Birilerinin hayal bile edemeyeceği hizmetler gerçekleştirildi AK Parti’nin 22 yıllık iktidarları döneminde. Kimsenin yapmaya cesaret bile edemediği yenilikler yapıldı. Israrla bir şey söyleniyor, ilk günden itibaren ben de söylüyorum. Bireysel ve toplumsal özgürlüklerin önünün açılması. Toplumun buna ihtiyacı var. Hükümet ve devlet olarak bu konuda yapılması gerekenleri bugüne kadar yaptık. Ama bir darbe dönemi olan anayasamız var. Bugüne kadar gelmiş, inanılmaz boşluklar ve sıkıntılar oluşturmuş. Mevcut anayasa bize hitap etmiyor. Hemen o spekülasyon olan durumu da söyleyeyim ki kimse onunla ilgili bir tartışmaya girmesin. İlk dört madde ile ilgili bir sıkıntı yok. Onlar mevcudiyetini koruyor. Sorun o değil. Anayasa değişikliği AK Partinin siyasi bir beklentisi ve tercihi değildir. Anayasa değişikliği toplumun değişikliğidir. Toplumun katmanlarının devreye girmesi gerekir. Asıl söylemek istediğim bu. Zaten şimdi siz AK Parti olarak tutup bir anayasa hazırlarsanız sönük kalır. Olmaz böyle bir şey. Muhalefet katkıda bulunacak, meclis katkıda bulunacak, sivil toplum kuruluşları katkıda bulunacak, konu ile ilgili muhataplar paydaşlar katkıda bulunacak. O zaman gerçek bir anayasa olacak darbelerden arınmış. Hala daha biz darbe anayasası ile yönetiliyoruz bu ülkede. Bu da doğal olarak kırk yılı geçmiş ve darbe zihniyeti ile yapılmış bir anayasa size ülkedeki bir takım sorunların önünü açamıyor. Dolayısıyla bu neye mal oluyor, mevcut hükümete mal oluyor. Çünkü o konuyla ilgili siz bir değişiklik yapamıyorsunuz. Ya da toplumun ihtiyacı olan bir değişikliği yapamıyorsunuz. Darbe anayasası toplumu öncelemiş bir anayasa değil ki. Neyinden bahsediyoruz onun. Bizim anayasamız çok karışık ve ben hukukçu değilim. Haddimi bilirim. Siber dünya ile ilgili siber vatan ile ilgili anayasada bir madde var mı? Şu anda bize en büyük hücum buradan yapılıyor. Dezenformasyonlar buradan yapılıyor. Dijital medyadan sosyal medyaya kadar inanılmaz bir keşmekeşlik var. Bunların yeniden düzenlenmesi gerekir. Belki bunlar anayasayla değil de daha alt maddeler ile kanunlarla da düzenlenebilir. Ama yeterli değil. Bunun anayasa içerisinde kalıcı bir hale gelmesi gerekir. Daha bunun siyasi partiler ile ilgili boyutu var, toplum ile ilgili boyutu var, kurumlar ile ilgili boyutları var. Anayasanın sadeleşmesi ve toplumun ihtiyacına göre değişime ve dönüşüme gelmesi lazım. Yani değişim ve dönüşümün önünde olmak kadar inanılmaz bir sığlık olamaz. Yani günün şartlarına göre hem siyasi hareketler hem insanımız hem de kurumlar kendini güncellemek zorundadır. İhtiyaçlara cevap vermiyor. Ben kendim için söyleyeyim AK Parti’nin ilk kurulduğu gündeki bakış açımla ya da oradaki yola çıkış biçimimizle şu andaki arasında kendimizi geliştirmek zorundayız. Bir sonraki sürece hazır olmak zorundayız. Bunları yapabilmek için de güncellemeye açık olmamız lazım. Anayasa güncellenecek bir şey değil ama anayasanın da gelmiş olduğumuz nokta itibariyle bu duruma getirilmesi lazım. Yani özetle anayasa konusunda toplumdan şu an o sesler gelmiyor ama bunlar konuşuldukça toplum da bu konuşmaların içerisine katılacak. Son olarak şunun altını özellikle çizmek istiyorum. Anayasada yapılacak değişikliklerle bireysel ve toplumsal özgürlüklerin önünün açılması lazım.”