Derdimiz Elazığ, derdimiz Elazığlı diyordu Bay Başkan. Bize engel oluyorlar, bizi çalıştırmıyorlar diye de sitemle feveranlar ediyordu.
Başkanımıza göre zaman çok dardı, beklemek hem Elazığ’a hem Elazığlıya zulümdü.
Ve basın vebası o gün bu plan bu şehre zulümdür, bu plan bu şehre ölümdür diyen İl Başkanını ve encümenleri günah keçisi ilan ediyordu.
D sınıfı karneye sahip tek Şehir Plancımız Gülay Çetintaş Elazığ’ın şehir planını yapmak için A sınıfı karneye sahip plancıya ihtiyaç var. Ben D sınıfıyım diğer 3 arkadaşımız F sınıfı. Bizler bu işe yetersiziz diye haykırdı ne sesini duyan oldu ne sözü kaale alındı. Ve Gülay Çetintaş son çare kusura bakmayın ben bu kötülüğü Elazığ’a yapamam diyerek plandan çekildi. Sonrasında bir şehir plancımız daha erdemlice istifa etti. Yine hiç kimse dönüp ne oluyoruz demedi.
Halkta zaten bunları hiç duymadı. Tek duyduğu İl Başkanı bu Belediye’nin çalışmalarının önünü tıkıyor oldu.
Ne basın ne milletvekilleri, ne Ak Parti ne MHP hiç umursamadı. Nasılsa bir rakip egale oluyordu şehir ya da plan kimin umrundaydı.
Gerek Başkanımız, gerek Belediye Meclis Üyeleri, gerek MHP gerek onurlu basın bu şehri iki F sınıfı şehir plancısına mahkum etti.
İnanın o şehir plancılarını suçlamıyorum. Şahin Başkanı suçluyorum ama siyasi emelleri uğruna yapabilirliğine ihtimal veriyorum. Semih Işıkver gibi Elazığ’a kanımız, canımız feda diyen hem MHP İl Başkanı hem tecrübeli bir müteahhidi, bu şehir için varız diyen basını, STK’ları. Müslüman kalemleri ve müslümanca kelamlar eden siyasileri kınıyorum.
Tarih boyunca ilk defa Elazığ’da bir adam doğruda ısrar etti diye kellesi gitti. Ve tarih boyunca ilk defa şehir planımız iptal edildi. Ve bu yanlış plana rağmen ne o adamdan bir özür dilendi, ne Gülay Çetintaş’tan, ne bu şehirden.
Oysa tam deprem ertesi doğru bir plana ne de çok ihtiyacımız vardı bizim.
O süreçte Belediye Başkanımız karşıt seslere kulak verip imar planını yeniden masaya yatırmak yerine MHP İl Başkanı ile sırt sırta verip Elazığ’ın faydası için çırpınan tüm karşıt sesleri susturdular.
Şehrimizi de Semih Işıkver ve Başkanımız açısından gayet basiretli, gayet kifayetli, gayet faydalı ama Elazığ adına son derece kifayetsiz ve basiretsiz ve bir o kadarda alaycı bu plana mahkum ettiler.
Plan döner dönmez ivedilikle Belediyemizden “… bazı usuli ve şekli sebeplerden dolayı İmar Planı’nın yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir “. Belediyemiz yürütmenin durdurulmasının kaldırılması için bir üst mahkemeye baş vurmuştur diye bir açıklama geldi.
A sınıfı bir plancıyla da imar planının yeniden yapılma görüşmelerine başlandı. Bu doğru bir davranış.
Yerel televizyonlarımız, medyamız, S.T.K’larımız halkın dikkatini başka şeylere odaklamaya ustalar. İsterlerse bir daha bir daha yine bizi uyuturlar ama unutmasınlar bu eylem onursuzluk ve hıyanet içerir.
Kaldırdıkları ellerle Elazığ’ın güme gitmesini sağlayan Belediye Meclis Üyelerimizden ve Semih Işıkver’den ricamız bari yeni imar planı için gizli istikşafi görüşmeler yapmayınız. Her şey ayan beyan göz önünde yapılsın, ne oluyor ne bitiyorsa vatandaşta bilsin.
Cumhurbaşkanımız ülkedeki bu zorlu süreçte yeterince sıkıntı çekiyorken sizin sayenizde Elazığ’da güme gitmesin. O kırk yıldır seçilemeyen CHP’ye Elazığ’da hem vekillik hem Belediye hediye edilmesin.
Ramazan Gürgöze siyasal rakibiniz olabilir ama birileri de Gülay Çetintaş hanım efendi kadar bu şehri sevsin.
