Dünyanın son iki yıldır yaşadığı sıkıntı devam ediyor. Covid 19 salgını ilk çıktığında virüsün bulaştırdığı hastalık için tüm ülkeler aşı çalışmasına başladı. Hastalığın yayılmasının üzerinden yaklaşık bir yıl geçmesinin ardından bazı ülkeler aşı çalışmasında istedikleri sonucu elde ettiler ve tüm dünya bu aşıları kullanmaya başladı. Ülkemize ilk gelen aşı da Sinovak oldu. Ardından Biontek aşısı geldi. Sağlık Bakanlığının tedarik ittiği aşı risk gruplarından yapılmaya başlanarak bugün artık 16 yaş grubuna kadar düştü. Aşı kesinlikle koruyucu. Aşı yaptıranlar hastalığa yakalanmayacak diye bir kural yok. Onlarda Covid olabiliyorlar. Ancak olmayanlara karşı hastalığı daha hafif olarak geçiriyorlar. Ancak olmayanlar gerçekten Allah kimseye yaşatmasın büyük ve ciddi sıkıntılar ile tedavisini olabiliyorlar. Nitekim Sağlık Bakanlığı her gün ülkemizde ki tabloyu açıklarken günde 200’ün üzerinde vatandaşımızın hayatını kaybettiğine şahitlik ediyoruz.
Covid 19’a karşı öncelikli olarak Maske – Mesafe ve Temizlik ( Hijyen) kurallarına riayet etmemiz gerekiyor. Bunun yanında aşımızı yaptırmamız, temas riskinden uzak kalmak içinde kalabalık ortamlardan uzak durmamız gerekiyor. Bu tedbirleri mutlaka ama mutlaka uygulamak, bu alanda yapılan mücadelenin amacına ve hedefine ulaşmasına katkı sağlayacaktır.
Şimdi şöyle bir düne bakalım. Hastalık ilk yayılmaya başladığında, ülkemizde Hükümet tedbir amaçlı olarak işyerlerinin kapanmasını, uzaktan çalışma sistemi ile işlerin yürütülmesine karar verdi. Ardından aynı şekilde bulaş riskinin azaltılması adına işyerlerinin belirli süreler için kapatılması tedbirleri uygulandı. Bunun her kesime çok ağır faturaları oluştu. Bugün geldiğimiz nokta itibarı ile bu tedbirler kaldırıldı ancak işin ciddiyeti halen devam ediyor. Dün yaşanan sıkıntılar bugün yaşanmıyor ancak bu sürecin tekrar kapanmaya gitmemesi adına da herkesin üzerine düşeni eksiksiz olarak yapması gerekiyor. Bunun da başında aşı geliyor.
İşin ciddiyetini kavramalı ve tekrar olumsuzluklar yaşamamak adına, vaka sayısının azalması adına, hastalıktan dolayı vefat edenlerin sayısını azaltma adına önlem almalı, almayanları ikaz etmeli ve sürecin olumsuzluğunu arzulanan noktaya çekmemiz gerektiğini görmemiz gerekiyor.
Bilim adamları özellikle gençlerin aşılama konusunda duyarlı olmalarını, olmamaları durumunda sadece kendilerinin değil ailelerinin, arkadaş gruplarının ve toplumun sağlığını riske edeceklerini belirtiyorlar. Bunun yanında Sağlık Bakanlığının da ilk aşıma tarihinden sonra, aşının insan vücudunda ki etkisinin azalmasının önüne geçilmesini sağlamak adına yeni doz aşılarını yaptırmaları için gerekli önlemleri alması ve adımları atması gerektiğini belirtmek istiyorum.
