MERHAMET

Allah aşkına değerli okurlarımız , şu üç günlük dünyada bu son zamanlarda bazı insanlarımızda bu hırs neden?

Fırsatçılık almış başını gidiyor. Bizim mahallede fırında pişirici olarak çalışan abim anlattı.

“Fırının yanında bulunan markette ayçiçek yağının fiyatı 100 TL olarak gördüm. Akşam 100 TL yevmiyemi aldım ve sabah ilk iş olarak o ayçiçek yağını almak istedim ama 110 TL oldu dediklerinde alamadım ve geri döndüm. ”

İnsanlık bu mu?

Bu, Allah’ın kullarının kalplerine yerleştirdiği merhamettir ve Allah, ancak merhametli kullarına rahmet eder. (Müslim, Cenâiz, 11; Buhârî, Merdâ, 9)

İnşallah bu sıkıntılı süreçte geçecek ama bu merhametsiz insanları unutmayalım. Zaten, Mahşerde hesabını verecekler böyle insanlıktan nasibini almamış olanlar!

Şimdi, yaşanmış bir öykü yazacağım.

LÜTFEN, bu öyküyü okuyun ve merhametli insanların ne güzellikler yaptığını ve onun nasıl mükafatlandığını görünüz…

Bir kadın İran – Irak Savaşında

kaybettiği kocasının , biriktirmiş olduğu imkanları da çoktan tüketmiş, bir gün aç, bir gün tok yaşar hale gelmişlerdi. Kendi neyse de geride kalan üç çocuk yokluk bilmiyor, acıkınca feryadı basıyorlardı.

Kerkük’ün sokaklarında ise sefalet kol geziyordu. Kim kime yardım edecek, destek olacaktı?..

İşsizlik yaygındı. Çevresi de perişandı. Bir yanı yıkılmaya yüz tutmuş evceğizinin camından yola doğru ümitsizce bakarken bir taksinin kapının önünde durduğunu, içinden de bir yolcunun indiğini gördü. Demek ki taksi şoföründe az çok para olacaktı. Çünkü müşteri indirmişti. Bütün cesaretini ve ümidini toplayarak evden çıkıp yola koştu. Yaklaşıp direksiyon başında arabasını hareket ettirmek üzere olan şoföre seslendi:

– Sakın beni dilenci falan zannetmeyin. Üç çocuğumla üç gündür aç beklemekteyim. Bu gidişle namusumun lekelenmesinden korkmaya başladım. Allah rızası için yardımda bulunun. Ben açlıktan ölmeye razıyım. Fakat çocuklarımın çığlıklarına tahammül edemiyorum…

Beklenmedik bir anda gelen bu Allah rızası için yardım talebi zaten kıt kanaat geçinen şoförü şaşırtmıştı. Düşünmeye başladı,

Cebinde bir miktar parası vardı var olmasına. Ancak bu parayı aylardır biriktiriyordu. Çünkü taksisinin dört lastiği de eskimişti. Onları değiştirmek için çırpınıyordu. Zaten akşamları eve gelince hanım da devamlı ikaz etmekten geri kalmıyordu:

– Ne zaman değiştireceksin bu lastikleri? Birazcık geç kalsan aklıma kötü şeyler geliyor. Acaba bir kaza mı yaptı kabak lastiklerle? diye korku içinde bekliyorum. O an için nefsi ve şeytanı birlik olup vesvese vermeye başladılar:

– Sen zaten zor geçinen kimsesin. Yardım edecek durumda değilsin. Bas gaza, git yoluna. Fakat imanı ve vicdanı da sesleniyorlardı:

– Para dediğin şey böyle gün için lazım olur. Belli olmaz. Allah’ın rızasının nerede olduğu. Biriktirdiğin parayı bu muhtaç hanıma vermelisin. Tam yeridir!

Nihayet nefsini ve şeytanını yenmiş, cebindeki parayı tümüyle uzatarak:

– Al bacım, sen namusunla yaşa. Bu para bir müddet idare eder. Sonrasına da Allah başka sebepler yaratır demiş, minnet etmemek için de hemen gaza basıp oradan uzaklaşırken, kadının:

– Sen benim ihtiyacımı karşıladın, Allah da senin ihti­yacını karşılasın., duasını duymuş, gün boyunca kulaklarında çınlayan bu duaya hep (amin) deyip durmuştu. Akşam eve gelince beklediği soruya yine muhatap oldu:

– Hâlâ değiştirmemişsin arabanın lastiklerini? Adam, hiçbir şey hissettirmeden:

– Bir lastikçiyle anlaştım. Yeni lastikler gelince hemen değiştirecek., diyerek geçiştirdi.

Bu geçiştirme işi birkaç gün devam ettiği için bir akşam yine eve gelirken iyice sıkılmış, bu defa ne diyeceğim diye düşünürken hiç beklenmedik bir durumla karşılaşmıştı.

Hanım bu defa kendisine adres yazılı bir kağıt uzatmış, sonra da şöyle demişti:

– Bugün lastikçi geldi, şu adresi verdi. Yarın bana gelsin lastiklerini değiştireceğim, deyip gitti. Al bu adresi, dedi.

Belli etmemişse de bunun izahını yapamamıştı. Çünkü böyle bir lastikçi ile konuşmamıştı. Merakla sabahı bekledi.

ilk işi kağıttaki adrese gitmek oldu. Garipliğe bakın ki tamirciyi hayatında hiç görmemiş, buraya hiç gelmemişti. Elindeki kağıdı uzatınca bir şaşkınlık iki tarafta da yaşandı. Adam:

– Sen o musun, deyip boynuna sarıldı, başladı hıçkıra hıçkıra ağlamaya. Sonra da şöyle devam etti:

– Tam üç gündür Resûlullah Aleyhisselam rüyama giriyor ve bana,

” şu adresteki şoförün lastiklerini değiştir ,

ücret olarak da benim şefaatime nail ol” buyuruyor. Allah için söyle. Sen ne türlü bir İyilik ettin, nasıl bir hayır dua aldın ki, Resûlullah Aleyhisselam üç gündür beni İkaz ediyor, senin lastiğini değiştirmem için beni vazifelendiriyor ?

Saygılarımla…

1
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
MERHAMET

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin