Son yıllarda yaşanan yüksek enflasyon ile birlikte girdi maliyetlerinin artması ve vatandaşların alım gücünün azalması nedeniyle küçük esnafların iş yapamaz hale geldiğini belirten Elazığ Tuhafiyeciler ve Konfeksiyoncular Esnaf Odası Başkanı Mitat Ulaş, “Kobi olarak tabir ettiğimiz küçük ve orta büyüklükteki işletme sahiplerimiz kendi Bağ-Kur primlerini çalışanlarının SGK primlerini ödeyemez hale gelmiştir. Esnaf aldığı yüksek faizli kredilerle günü kurtarmanın telaşındadır. Hükümetimizden sosyal güvenlik primlerinde indirim ve faizsiz kredi talep ediyoruz” dedi.
Yaşanan 24 Ocak depremi hemen ardından 2 yıllık pandemi süreci ve günümüzde toplumun her kesiminin iliklerine kadar hissettiği yüksek enflasyon oranları… 2020 Ocak ayından itibaren Elazığ esnafının üzerinde adeta kara bulutlar dolaşırken esnaf hükümetten uzun soluklu çözümler bekliyor. Esnaflar 2 bin lirayı aşan Bağ-kur ve SGK primlerini ödemekte güçlük çekiyorlar. Esnaf temsilcileri hükümetten prim ödemelerinde ciddi indirimler ve küçük işletmelere faizsiz kredi verilmesini bekliyor.
ESNAF AYAKTA KALMA MÜCADELESİ VERİYOR
Geçmişten gelen hadiselere bağlı olarak yerel esnafın çok zor bir süreçten geçtiğini kaydeden Elazığ Tuhafiyeciler ve Konfeksiyoncular Esnaf Odası Başkanı Mitat Ulaş “Esnafımız artık sadece ayakta kalma mücadelesi veriyor desek yeridir. Çünkü dönüp baktığımızda gider kalemlerinin ne denli çok arttığını hep birlikte görüyoruz. Buna bağlı olarak alım gücü azalınca esnafımız satış yapmayınca kasaya para girmiyor buna paralel olarak dükkân giderleri azalacağına daha da artmış durumda. Tabiri caizse hep cepten yiyor. Kaldı ki biz ilerisi için iyi tablo göremiyoruz. Karanlık bir tüneldeyiz ve tünelin ucunda esnaflar olarak maalesef ışık göremiyoruz. Ve haliyle her geçen gün daha da karamsarlaşıyoruz. Bunun en büyük nedeni esnafımızın birçoğu bankalardan ve kredi kefalet kooperatiflerinden almış olduğu kredilerle günü kurtarmak ve ayakta kalabilmek için mücadele veriyor olmasıdır” diye ifade etti.
ÜLKE OLARAK ZOR BİR SÜREÇTEN GEÇİYORUZ
Gün geçtikçe esnafların bankalara daha bağımlı hale geldiğini dolayısıyla onlara rehinliğinin daha da arttığını dile getiren Ulaş “Öncelikle küçük esnafımızın az da olsa kazandığı paralar bankalara giriyor, piyasada dönmüyor. Bu da ciddi manada sıkıntılara sebep oluyor. Bunun önlemenin en temel yolu vatandaşların alım gücünün artırılması gerekiyor. Yapılabilir mi evet yapılabilir. Bir diğer yandan insanları bankalardan ciddi manada soyutlamamız lazım. Bunu yüzde yüz yapabiliriz diye ütopik konuşmamız olmaz. % 50’lilere indirebilirsek başarılı olmuşuz diye biliriz. Ülkemizin zor bir süreçten geçtiği doğru fakat küçük esnafımızın sorunlarına çözüm bulabilecek onların yarınlara daha da umutla bakmasını sağlayacak devletimizin ekonomik gücü vardır” ifadelerini kullandı.
SGK, BAĞKUR PRİMLERİ YÜZDE 50 DÜŞÜRÜLMELİ
Asgari ücrette son 6 ayda iki defa ciddi bir artış yaşandığının altını çizen ULAŞ “ Asgari ücretle çalışan kardeşlerimizin kazancıyla ilgilenmiyoruz. Gönül ister daha fazla kazansınlar. Bizim sorunumuz asgari ücrete gelen zamlarla birlikte artan maliyetleri küçük esnafımızın tek başına zamları karşılaması mümkün değil. Gelirlerimiz yarıdan yarıya düşerken giderlerimiz katlanarak büyüdü. Biz esnaflar olarak bu yükün altında kalkamıyoruz kaldık da. Hükümetimizin özellikle esnaflara uzun vadeli faizsiz krediler vermesi gerekiyor.
Bunun yanı sıra SGK, Bağ-Kur primlerinde, doğalgaz ve elektrik ücretlerinde ciddi manada indirim yapılarak küçük esnafın yükünü hafifletmelidir. Bu indirimler basit rakamlarla değil en az %50’lilerde olması gerekiyor. Bugün Bağ-Kur primi 2 bin lira olmasın, bin lira olsun” diye belirtti.
Son olarak yatlara ucuz mazot verilmesinden yakınan ULAŞ “Lüks yaşam içinde olanlara ucuz mazot verilirken ekmeğini başta taşımacılıkla sağlayan esnaflarımıza ve diğer işletme ve şirketlere pahalı mazot veriliyor. Milyon dolarlık yatlara verilen mazotun litresi ile akaryakıt istasyonlarında satılan mazotun litresini karşılaştırıp aradaki uçurumu görünce ne demek istediğim daha iyi anlaşılır. Normalde tersi bir durum yaşanırken ülkemizde neden böyle bir uygulama var anlamış değilim” diyerek sözlerini noktaladı.
