Karamsarlık yapmak istemiyoruz ama durum biraz kritik. Faiz sebep, enflasyon netice mantığı son tahlilde önümüze meşru bir tabloymuş gibi gösterildi. Bu işin müsebbibi faiz diye lanse ediliyor. Gerçi bizim alanımız ekonomi değil ki piyasaları analiz edebilelim, size makrodan mikrodan bahsedelim. Bildiğimiz bir şey varsa o da şu: ‘sendikalı mısın? Yok Harranlı!’’ Yani ne olduğunu Kemal Sunal filmlerinin traji komikliği ile ancak ele alabiliriz.
Merkez Bankası tahmin edildiği üzere faiz indirimine gitti. Gerçi indirim sinyali başta cumhurbaşkanı olmak üzere, çeşitli hükümet ve AK partili cenah tarafından verilmeye başlanmıştı. Son olarak Sayın Erdoğan, ‘faiz belası’ gibi bir ifade kullanmış ve eklemişti: ‘’Faizi savunanlar kusura bakmasın ben faizi savunanla beraber olmam, olamam.” Onun bu ifadesi üzerine Merkez Bankası Başkanı Şahap Bey’in faizleri arttırması elbette biraz yürek isterdi. Mesaj çok açık ve netti; Çalışmam! Olayın bir de diğer yüzüne bakalım. Artık yetkililerde bir kabullenilmişlik ve toplumu yüksek kura alıştırma gayreti var sanki. Dolardan sana ne kardeşim diyorlar bize. Nasıl olsa maşımızı dolarla almıyoruz ki! Dedik ya bir alıştırma çabası var içten içe…
AK Parti Grup Başkan Vekili Cahit Özkan’dan garip bir dolar açıklaması geldi. Özkan, Türk Lirasını Japon Yeni ile kıyas ederek, ‘’Doların değeri ile ilgili Japonya bir mukayese yapıyor mu? Nasıl başarısız bir ekonomiyiz diyerek kendi ekonomilerini değerlendiriyor mu?’’ dedi
Türk ekonomisi ile Japonya’yı aynı kategoride değerlendirdi. Bu arada Japonya’nın enflasyon oranı Google’ın verdiği bilgiye göre yüzdelik dilimde 0. 40. Türkiye’nin enflasyon oranı ise TUİK verilerini baz alırsak (biz inanmıyoruz) yüzde 14’lerde. Yani kıyas edilen ülkede enflasyon yok. Özetle biz dövizi şu saatten sonra düşüremeyeceğimizin Harran’casını söyledi Özkan! Peki şimdi ne olacak. Keşke dövize endeksli bu denli bir yaşam düzenimiz olmasaydı da umurumuza da gelmeseydi. Allahın Bulgarları bile paramızla dalga geçer olmuş, ‘sizin paranızın değeri yok’ diyor. Türk Lirası tarihinin en dip seviyesinde günlerini yaşıyor. Ekonomide ciddi bir düzelme ihtimalini görmüyoruz. Sadece biz değil muhtemelen saçları biryantinli Cumhurbaşkanı Baş Danışmanı Yiğit Bulut bile görmüyordur. Sonuç mu? Herkes başının çaresine baksın!
