ESKİ GÜNLERİN SAMİMİYETİ…

Mesafeler sıcaklığı belirler. Kısaldıkça samimiyet, içtenlik, iletişim, birlik ve beraberlik vs. artarken tersi durumda soğukluk, benmerkezcilik, kuşku, ciddiyet gibi iletişimi ve samimiyeti olumsuz etkileyen davranışlar/duygular da artar.

Büyüklerimizden hep eskiye dair yaşanmış hikâyeler dinler, günümüzle kıyaslayınca da o zamanların samimiyetini buruk hasret çekerek dinleriz değil mi?

İşin garibi büyüklerimizden dinlediklerimize duyduğumuz hasreti, şimdi küçüklük zamanlarımız için hissediyoruz. Galiba çocuklarımız da kendi zamanlarıyla kıyaslayıp hasretlik çekecek duruma gelecekler.

Babam uzun yıllar esnaflık yapmış Elazığ’ın birçoğu tarafından tanınmış birisidir. Her gün o kadar çok yaşanmışlık anlatır ki, anlatmaya kalksam sayfalar yetmez. Vefasızlığı gördüğü kadar vefasını unutmadığı, seneler geçmiş olmasına rağmen anlattığı yaşanmışlıkları da var. Hem de o kadar içten, iç çekerek anlatır ki o samimiyete olan özlemini anlatırken bile yaşatır.

Teknoloji geliştikçe kısalan mesafeler yüreğimizde uçsuz bucaksız bozkırlar yarattı.

Soğuduk, bencilleştik, samimiyetsizleştik dahası umursamaz olduk.

Küçük mahallenin samimiyetini kocaman esnafımız da büyük marketlerin, dev zincir mağazalarının karşısında duramaz halde.

Günümüzde artık çok fazla göremeyeceğimiz, hatta okurken şu an imkânsız bile gelebilecek güzel bir hikâye ile sizleri baş başa bırakmak istiyorum. Eski samimi, içten, değerli günlere özlem duyanlara…

“Bundan 30 yıl kadar önce, Gaziantep’te helvacılık yapan Ökkeş usta iflas eder. Elinde avucunda ne varsa yitirir. Alacaklarını tahsil edemez, işçilerini çıkarır, iş yerini kapatmak zorunda kalır. Ama bir yerlerden de tekrar başlaması gerekmektedir. Helvacı Ökkeş ustanın cebinde beş parası yoktur. Kalkar, hiç tanımadığı toptan şeker satan bir dükkâna gider.

Gider ve kendisini tanıtır, helvacılık yaptığını, iflas ettiğini anlatır. Parasının olmadığını, iş yerinin tekrar üretime geçebilmesi, toparlanabilmesi için acil bir torba şekere ihtiyaç duyduğunu, ancak şeker parasını helva yapıp sattıktan sonra ödeyebileceğini söyler.

Şeker satıcısı Bahaddin usta, Ökkeş ustayı dikkatlice dinler, yerinden kalkar, yanında çalışanını çağırır: “Oğlum, bir at arabası çağır, 20 torba şeker yükleyin, Ökkeş ustamın dükkânına indirin!” talimatını verir. Şekerci Bahattin usta küçük bir kâğıda da isim, adres belirtmeden, sadece ”20 torba şeker” yazar, kâğıdı Ökkeş ustaya uzatır, ardından da ”Ökkeş usta, sıkma canını! Sen şu şekeri al, kazanını kaynat, helvanı yap, sat. Ne zaman elin rahatlarsa o zaman gel borcunu öde” der.

Ökkeş usta şaşkındır, ne diyeceğini bilemez.

Bir torba şeker derken, 20 torba şeker bulmuş olmanın heyecanını yaşar. Hiç tanımadığı biri tarafından kendisine güvenilip 20 torba şeker verilmesi karşısında gözleri dolar, hıçkırıklara boğulur. Ökkeş usta şekeri alır, iş yerine döner.

Kısa sürede helva üretimine tekrar başlar.

Yaptığı helvaları satar, şeker borcunu ödeyecek parayı toparladığında Bahattin ustanın yanına gider. Bahattin usta güler yüzle, ayakta karşılar, çay kahve derken, parayı Bahattin ustaya uzatır; “Bahattin ustam; Allah senden razı olsun, bizi tekrar ayağa kaldırdın, çark dönmeye başladı” dediğinde Bahattin usta; “Yok!

Kazanmanın sebebi ben değilim. Belki vesile olmuş olabilirim ama ne varsa sendendir!” der, sonra da yanında çalışanlara; “Ökkeş ustama 30 torba şeker yükleyin!” diye seslenir.” Ökkeş usta sözünü tutmuş, borcunu ödeyerek dürüstlüğünü ispatlamanın onurunu duyarken;

Bahattin usta da, Ökkeş ustanın işini kazanmasına yardım etmenin ve güvenilir birini kazanmanın keyfini yaşamaktadır.

Bahattin Usta gibi güven duyanları boşa çıkarmayan, Ökkeş usta gibi dürüst insanların çoğalması ve o eski günlerin samimiyetlerinin tekrardan yaşanması dileğiyle…

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
ESKİ GÜNLERİN SAMİMİYETİ…

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin