GÜL-İ TEBRİZİ

Elazığ’ın birçok alanda bilinenlerinin yanında, tarihi belgelerde yer almasına karşılık günümüze kadar gelmeyen bazı kaybolmuş güzellikleri mevcuttur. Bunlardan biri de asırlarca Harput’ta, bilahere Harput’un ovaya taşınması ile ilimizde yetiştirilen Gül-i Tebrizi’dir.

Harput Yollarında adlı 4 ciltlik eserinde İshak Sunguroğlu’nun, 1. Cildinin girişendi belirttiği Gül-i Tebrizi, 15. Yüzyılda Harput’a getirilmiştir. Bu yüzyılda Tebriz ve Harput Akkoyunluların hükümranlığı altındadır. Uzun Hasan’ın annesi Sara Hatun, Harput’a kendi adını taşıyan camiiyi yaptırmaktadır. Tebrizden bu güllerin de bu camiinin yapımı sırasında getirildiği belirtilmektedir.

Tebriz Gülü o tarihlerde Tebriz’den Harput’a getirilir. Bu gülün diğer güllerden farkları vardır. Bir bağ teveği kadar olur. Fazla su istemez. Gülün mevsimi ilkbahar olmasına karşın bu gül, kar yağana kadar kalır. Bir kök üzerinde şemsiye gibi açılır. Gülleri küçüktür umumiyetle sarı ve beyaz rengindedir. Bu gülün aşısı olmaz. Belli bir süre kavanozda bekletilen fidanlar bahçelere ekilir. En önemli özelliği kokusunun çok keskin olmasıdır. Elazığlı yerli ailelerin bahçelerinde mutlaka bulunurmuş. Tebrizî güller toplanıp bir kabın içerisine, -üzerine cam bırakılmak suretiyle- güneşe bırakılır. Gülü terleterek yapılan bu damıtma işlemi sonucunda gülün suyunu şişeleyip koku olarak tüketirler. Yine mevlidlerde ikram edilen gül şerbeti bu gülden yapılır. Bu şerbet her bardakta değil de özel bardaklarda ikram edilir. Bu gülün reçeli de bambaşka olurmuş. 1980’lerden sonra tarım arazileri imara açılınca bahçeli evlerin sayısı azaldı. Bunun sonucunda Tevruzu güller de artık görülmemeye başlandı.

Keşke böyle güzelliklerimiz değerlerimiz varken onlara sahip çıkabilsek, yaşatabilsek. Bu hususta; “Harput Uygulama ve Araştırma Merkezi”nin, ilimizde ki çeşitli STK’ların bur çalışma yapması bu güllerin yeniden ilimize getirilmesi sağlanmalı. Belki bir güldür denilebilir, belki bu yazımdan dolayı okuyanlar, ya kardeşim başka konu mu yok diyebilirsiniz.  Belki de çok haklı olabilirsiniz. Ancak bu ilin kendine has olan güzelliklerine bizler sahip çıkmaz, gelecek nesillere bir şekilde aktarmaz isek ne bu alanda yaşananları ne de bu yaşananların topluma kazandırdıklarını aktaramayız. Sonuçta kendimize has olmasa da ancak asırlarca bulunduğumuz coğrafyada yaşanan güzelliklerin bir parçası olan bu özellikleri ve güzellikleri yok etmiş olacağız.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
GÜL-İ TEBRİZİ

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin