İŞTE HAYAT BÖYLE BİRŞEY

Evet, hayatın insanlara nerede, ne zaman, nasıl sürprizler hazırlayacağı belli değildir değerli okurlarımız.Gerçi belli olsa o vakit imtihanın sırrı kaçar, hayat yaşanmaz ve içinden çıkılmaz bir hal alır. Bu sebeple Yaradan’dan gelecek bizim için sürpriz olan, lakin alnımıza yazılı olan kadere her türlü hazırlıklı olmalı ve ondan geldiğini bilip, başım gözüm üstüne diyebilme erdemini, irade ve imanını sergileyebilmelidir.

Aksi takdirde kendi kendimize,

Neden ben!

Her şey benim başıma geliyor!

Ben ne yaptım, Allah’ım diye içimizdeki sesi dinlemeye başlarız.

İçimizdeki ses ile okuduğum bir makaleyi şimdi yazacağım sizlere arkadaşlar…

Dört kişi, karanlık ve kasvetli bir ortamda oturmuş hararetli bir şekilde sohbet ediyordu. İçlerinden biri,ben olmasam insanoğlu kendini anlayamaz,dedi. Konuşan Kıskançlık ‘tı. Sonra şöyle devam etti: Çünkü ben,insanın bir şeyi başkaları için değil, en çok kendisi için istemesini sağlarım. Onun hemen ardından o da birşey mi,diye söze girdi Yalan. Ben olmasam, insanoğlu hiç mutlu olmaz ve hiçbir problemini çözemez. Kıskançlık ve Yalanın bu sözleri üzerine, ben olmasam sizler onun aklına bile gelmezsiniz, hatta ben insanoğlunun fillerinin tek kaynağıyım, dedi Riya gururla. Kıskançlık, Yalan ve Riya ‘nın bütün konuşmalarını sessizce dinleyen ve bıyık altından  gülen Haram ise sonunda söze  girdi ve;Ben olmasam sizin varlığınız hiçbir işe yaramaz, zira ancak ben insanoğlunun içine girdiğimde size ona hatırlatır ve çağırırım. Benim olmadığım yerde sizin isminiz okunmaz,diyerek bitirdi sözünü…

Evet…

Okuduğumuz bu makalede sizlerde gördünüz her kötü haslet,kaynağın başı haramdır. Ve içimizdeki seslere fazla kulak vermeden bildiğimiz doğru yoldan gidelim değerli okurlarımız.

Böyle amansız şirk soruları beyninin derinliklerinde cevelan etmeye başladı mı?

Allah muhafaza o zaman imanını bu çelişkili sorular bir sansar edasıyla kemirmeye başlar.

Bu sebeple dik dura bilmeli ölüm gelmeden ölüme hazırlıklı olmalıyız.

Hayat ne yazık ki her insanın yüzüne eşit gülmüyor. Kimi parasal açıdan zenginlik yaşarken, kimisinde yalnızca gönül zenginliği oluyor.

Elbette ki gönül zenginliği her şeyden çok daha önemli.

Çünkü bu hayatta olmazsa da öbür hayatımızda gönlü zengin insanlar kazanmış olacak. Şahsen ben havadan gelen para görmedim bugüne kadar, çok şükür.

Aslında amaç kıskançlık değil. Onun parası var benim neden yok değil. Hayat onun yüzüne gülüyor da bizim yüzümüze niye gülmüyor hiç değil.

Sözüm herkes için geçerli değil ama, mesele şu ki, bazı zenginler o kadar parası olmasına rağmen paylaşmayı bilmiyor. Bunun aksine gönlü zengin olan insan ise cebinde son parası olsa dahi, kendinden çok ihtiyacı olan birini görünce çıkartıp veriyor.

Yine de her şeye rağmen binlerce kez şükreder o gönlü zengin insanlar. Her sabah yeni bir umutla uyanırlar güne. Çünkü bilirler ki, her ne olursa olsun hayat onların da yüzüne bir yerde gülecek. Ya bir telefon, ya hiç tanımadığı bir insan ya da aniden gelen bir Hızır aleyselam.

Cepteki para insanın zenginliğini göstermez aslında. O bu dünyada yalnızca bir güçtür. Boşuna dememişler para her kapıyı açar diye. Parası olanın işi her türlü görülmüyor mu bu memlekette?

Evet,görülüyor bu memlekette ama peki Ahirette nasıl görülecek bu parası çok olanlar!

Düşünsenize, öldükten sonra götürdüğümüz beş metre kefen(bez).

Tabi bu kefen bez birçok insanoğluna nasip olmuyor.

Örneğin; Denize arabasıyla veya geminin batması ile kaybolan cesetlere hani kefen bezi?

Yada, depremde yerle bir olan ve toprakla birlikte kaybolan cesetler için nerede kefen?

Şu duayı çok okurum;” Rabbim, son akıbetimizi hayırlı eyle. ”

Saygılarımla…

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
İŞTE HAYAT BÖYLE BİRŞEY

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin