SUÇLU KİM?

Her hafta daha kötüye giden bir takım haline gelen Elazığspor da suçu nerede aramak gerekiyor. Yönetimde mi teknik direktörde mi oyuncularda mı nerede? Bu soruyu görünce kulağımda taraftarların her maç dile getirdiği sahipsiz Elazığspor sloganı yankılanıyor.Bu konuda taraftarlar gerçekten çok haklılar. Seviyesi bu kadar düşük olan grupta üst sıralara oynayamamak yıllardır başarı bekleyen taraftarları yıldırdı. Şehrin önde gelenleri ve Elazığspor yönetimi bu yılgınlığı önemsemiyor ki geçen sene alt lige düşmekten son anda kurtulan takımın tahtasını açamadılar. Ya da açmadılar! Umarım bu konuda konuşulanlar doğru değildir. Transfer tahtasını açtırmak bazı şeylere yatırım olarak düşünülmüyordur. Sezon başında tahta açılabilecekken bile isteye ara döneme bırakılmamıştır. Eğer gerçek böyleyse yazık bu aziz şehrin takımına ve taraftarına.

Şaşırmak istiyoruz ama maalesef ne oyuncular nede teknik ekip bizi şaşırtmıyor. Aynı monoton oyun tarzı ve isteksiz futbolcu topluluğu. İlk yarıda yediğimiz golle 1-0 yenik durumda soyunma odasına gittik. Maçın ikinci yarısında da varlık gösteremeyince yediğimiz ikinci golle Belediye Derincespor’a 2-0 mağlup olduk. Sakatlıktan dönen kaleci Hakan dışında kadroda değişikliğe gitmeyen Ramazan Hoca bu oyun tarzında ısrar etmesiyle tepkileri kendi üzerine toplamış oldu. Özellikle iç saha maçlarında taraftarın hocayı istifaya çağırmasının en büyük sebebi bu isteksiz oyun tarzında ısrar etmesi ve takımın verdiği dağınık görüntü. Gol yeme problemimizi bir türlü çözemiyoruz. Yediğimiz 16 golle ligin en çok gol yiyen 3. takımı konumundayız. Oynadığımız 11 maçın sadece üçünde kalemizi gole kapatabildik. Bu rakamlar savunmada ne kadar sıkıntı yaşadığımızı ortaya koyuyor. Burada sadece savunma oyuncuları ve kaleciye yüklenmek doğru olmaz takım savunmasında ciddi hatalar yapıyoruz. Elimizde ki dar oyuncu havuzu bu sıkıntıları aşamamamızda ki nedenlerden biri. Aynı şekilde hücumda da özellikle geriye düştüğümüz maçlarda gol sıkıntısı çekiyoruz. On bir maçlık periyotta geriye düştükten sonra çevirdiğimiz tek bir maç bile yok. Hatta geriye düştükten sonra beraberlik aldığımız maçta yok. Oyuncu havuzu bu kadar darken ve gol yolarında bu kadar sıkıntı çekerken Feyzullah’ın kadro dışı bırakılması ve oyuncuyla sorunun çözülememesini anlamak mümkün değil. Takım yenik duruma düşüyor oyuna girecek ikinci bir forvet yedek kulübesinde yok. İyi bir hazırlık dönemi geçiren Feyzullah’ın Ömer’in kötü oynadığı dönemde bile tercih edilmemesi oyuncu ile teknik heyetin arasını iyice gerdi. Bu sorunu yöneticilerin yada teknik heyetin çözmesi ileriki haftalarda takımın menfaatine olacaktır.

Hafta sonu oynanacak 1922 Konyaspor maçı klasik tabirle altı puanlık bir maç. Eğer rakibimiz kazanırsa sıralamada iki puan üzerimize çıkacak. Üst sıralardan uzaklaşmamak ve en azında orta sıralardaki yerimizi korumamız için evimizde mutlak üç puan almamız gerekiyor.

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
SUÇLU KİM?

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin