Geçen hafta suçlu kim diye sormuştum. Ramazan Çelik’in maça üç gün kala gönderilmesine bakarsak suçlu yönetime göre hocaymış. Peki gerçekten hoca mı suçlu bunu önümüzdeki haftalarda göreceğiz. Ramazan Çelik’in yerine sezon sonuna kadar Cüneyt Biçer ile anlaşıldı. Takımla maç öncesi sadece bir antrenman yapabilen Cüneyt hoca ilk maçında 1922 Konyaspor’a mağlup olmaktan kurtulamadı. Bu mağlubiyet tabi ki hocaya yazmaz. Hocanın takıma nasıl dokunuşlar yapacağını ve neleri değiştireceğini önümüzdeki maçlarda daha iyi değerlendirebileceğiz.
1922 Konyaspor maçına cezalı ve sakat oyuncularımızın yokluğunda geride Hasan, Ensar, Emre, Eray ortada Zeki, Yağızcan, Mesut solda Fırat sağda Salih ileri uçta ise Ömer’le başladık. İlk yirmi dakikada topa daha fazla sahip olan takım bizdik. Zeki’nin uzaktan attığı harika golle dokuzuncu dakikada 1-0 geçtik. Golden sonra da oyunu kontrolümüzde tutmayı başardık. On yedinci dakikada Fırat’ın ceza alanı içerinde yerde kaldığı pozisyon çok net penaltıydı. Hakem pozisyona çok yakın olmasına rağmen penaltıyı pas geçti. Yirminci dakikadan sonra oyun tam tersine döndü. Oyuncularımızda maçın başları olmasına rağmen yorgunluk belirtileri görülmeye başladı. Yirmi dördüncü dakikada sağ kanadımızdan sadece iki oyuncuyla güle oynaya gelerek golü buldular. Beraberliği sağlayan 1922 Konyaspor golün de morali ile baskılı oynamaya başladı. Kırk ikinci dakikada attıkları golde faul nedeniyle iptal olunca ilkyarı 1-1 bitti. İkinci yarı oyun kontrolünü tamamen rakibe verdik. Üç net pozisyon verdiğimiz ikinci yarıda yediğimiz golle 2-1 mağlup olduk. Maçta o kadar çok hatamız var ki hangisinden başlayacağımı şaşırdım. Maçın başında öne geçmişken daha kontrollü oynayıp ev sahibi olmanın da avantajı ile maçı önde bitirebilirdik. Fırat o kadar etkisiz oynadı ki ayağına gelen neredeyse tüm topları kaybetti. Koşu temposu yüksek olan Salih’in kanatta tercih edilmesi orta sahanın da direncini kırmış oldu. Mesut maç boyu hiç sorumluluk almadı. Ömer ileride çok ağır kaldı. Yüzde yüzlük bir fırsatı da değerlendiremedi. Aksayan bölgeler ve oyuncular belli aslında ama çözüm belirsiz. Oyuncu havuzu o kadar dar ki çözüm üretmek gerçekten zor. Hocanın işi gerçekten zor. Oyuncuları tek tek analiz edip oyuncu özelliklerine göre bir sistem ve oyun anlayışı geliştirmeli eğer bunu başarabilirse daha başarılı sonuçlar alabiliriz. Cüneyt hoca, Ramazan hocanın düştüğü hataya düşmemeli; oyuncularda olmayan özellikleri sahada onlardan beklememeli bu tür bir beklenti ve istek takıma sadece zarar verecektir.
Geçen haftalarda yaptığım analizlerde sıralamada üstümüzde olan takımlara kaybettiğimizi, sıralamada altımızda olan takımlara karşı ise kazandığımızı yazmıştım. Bu hafta ilk kez sıralamada altımızda olan bir takıma karşı kaybetmiş olduk. Bu sonuçla rakibimiz on altı puanla 10. sıraya yükseldi. Biz ise on dört puanda kalarak 13. sıraya geriledik.
Haftaya sadece bir galibiyeti olan Şile Yıldız ile deplasmanda oynayacağız. Bizden puanı ve galibiyeti az olan zayıf bir takım gibi görünse de yediği gol bakımından bizden daha iyi durumdalar. Biz 12 maçta on sekiz gol yemişken onlar sadece on iki gol yediler. Gol atmakta sorun yaşadığımızı düşündüğümüzde bu istatistik bize sıkıntı çıkarabilir. Her şeye rağmen yeni bir hafta yeni bir hoca yani yeni bir başlangıç. Yeni başlangıcın başarı getirmesi dileğiyle…
