“BİNLERCE NİMET VARKEN??

“Çok kıymetli takipçilerim; öncelikle yeni bir yıla girmişken tüm insanlığa sağlıklı mutlu huzurlu yılımız olması yanısıra kırılan kalplerin onarıldığı güzelliklerin yaşanacağı bir yıl olması dileklerimi belirtmek isterim…

“Evet nasip var, sen olması için çalışırsan, kader de var, sen değişmesi için çabalarsan, hayat ta var, insan gibi insanca yaşarsan, ve sevmek var , senden olmayanı senin gibi görmekle başlarsan, davranışlarınız taklit, düşünceleriniz satılık, değerleriniz emanet olmasın, herşeyiniz şahsınıza münhasır olmasını dilerim….

“Hayat var oldukça, yaşam devam ettikçe, olgun ve erdemli kişi davranış ve sözlerine öylesine dikkat etmeli ki, karşısındaki insan onun hakkında kötü düşüncesi kalmamalı.

Karşısında ki gönlünü kollamalı şu veya bu şekilde onu incitip yaralamamalı.

“Ayrıca kaba ve çiğ davranışlardan kaçınmalı, nazik ve zarif olmalıdır…

Peygamber efendimiz (sav) Müslümanı şöyle tarif eder: “Müslüman, elinden ve dilinden Müslümanların, başka insanların emin olduğu kimsedir. Eliyle kimseye zarar vermeyen, zorbalık yapmayan, kaba kuvvetle başkalarını tehdit etmeyen, kırıp dökmeyen kimsedir. Diliyle de zarar vermemek söz konusudur. Birine karşı ağır konuşulur, hakaret edilir. Onun dedikodusu yapılır, böylece incitilmiş olursa, ki bunlar insanlıkla, güzel ahlakla, bağdaşmayan davranışlardır.

“Unutmayalım ki; Bir kişinin kalbini kırmak Kâbe’yi yetmiş defa yıkmak gibidir.” Evet,  Sevgi varken, hoşgörü varken, İnsanların kusurunu ve yanlışlarını örtmek varken, şefkat varken, merhamet varken, tevazu ve alçak gönüllülük varken, öfke ve hiddetimize engel olmak varken, binlerce nimet varken, İnsanlar niçin daha kalp kırarlar ki? İnsanlar bu gaye dışına çıkıp, kendi menfaat ve çıkarları peşinde koşmaları, insanları kendi menfaatleri için üzmesi hele ki kalplerini kırması kabul edilecek bir şey değildir..

“Bireyler olarak şöyle bir düşünelim mi..! ana ve babanızın, arkadaşlarınızın, akrabalarınızın ya da hiç tanımadığınız birinin kalbini hiç kırdınız mı? Daha sonra pişman olup gönüllerini almaya çalıştınız mı? Kalp kırıldı mı bir daha hiç bir söz hiç bir özür düzeltemez artık. Birisine söylediğimiz söz, yaptığımız davranışlar karşımızdaki insanın kalbinde derin izler bırakır ve kalbini kırdığımız kişiye saatlerce dil döksek, kendimizi affettirmeye çalışsak boşuna. Kalp kırılmıştır bir kere düzeltemez hiç bir kelime. Kalbini kırdığımız kişi bizi affettiğini söylese bile, kalbinin bir yerlerinde kırıklık, soğukluk illaki vardır. Kâfir bile olsa, kimsenin kalbini kırma! Kalp kırmak, Allah CC incitmek demektir. Aslında kalp kırmak çok kolay ama kırıldıktan sonra eskisi gibi olmaz, bütün mutluluğunu, umudunu, sevgisini alıp götürür. Allah CC Hidayet ettikten sonra kalplerimizi olgun tutabiliriz. Yarabbi; Bize kendi katından bir rahmet ver. Şüphesiz ki sen, karşılık olarak kullarına hibe eden El- Vehhâb’sın.

“İnsanlar bazen annesinin, babasının, arkadaşlarının bilmeden ya da hiç haberleri bile olmadan kalp kırabiliyor bazen. Elinden geldiği kadar bir gönlü perişan etmemeye çalış. Çünkü bir ‘ah’ cihanı alt üst etmeye yeter’ denilmiştir…

“Bir kalbin kırılmaması için ilk önce karşımızdaki kişiyi iyi dinlemeli, göz teması kurmalı, eğer zor bir durumdaysa kendimizi karşımızdaki kişinin yerine koyarak çözüm yolları bulmalıyız. Kelimelerimize, cümlelerimize, davranışlarımıza, ses tonumuzu yükseltmemeye dikkat etmeliyiz. Sakin ve yumuşak bir konuşma tarzı ile karşımızdaki kişinin kalbini kırmamış aksine onu mutlu etmiş oluruz.

“Bir defa kalp kırmak, Kâbe’yi yıkmaktan daha kötüdür. Kalbini kırdığımız kişinin ömür boyu bedduasıyla da yaşayabiliriz. Güzel bir hayat yaşamak yerine, niçin kalbini kırdığın bir kişinin bedduasıyla yaşayasın ki;  Peygamber Efendimiz SAV kim birinin kalbini kırıp, onu ağlatırsa; o kişinin bedduasından sakınsın.  Çünkü gözyaşı yere düşmeden ne dilerse olur.” buyurmuştur. Kalp kırmak, senelerce ibadet ve zikir sevabının hepsini alıp götürür. Osmanlı zamanında dergâha gelen kişilere her akşam 2 soru sorulurmuş;

Bugün kalp kırdınız mı Namazlarınızı kıldınız mı?

“Birinci soruya “Evet” denilirse ikinci soru sorulmazmış. İslam öyle bir dindir ki kâfirin dahi kalbini kırmayı yasaklamıştır. Peygamber Efendimiz SAV tüm insanları önemsemiş, kimsenin kalbini kırmamıştır. Biz de Peygamber Efendimiz SAV mi örnek alıp, insanlarla güzel bir şekilde geçinmeli ve kalplerini kırmamalıyız. Kalp kırıldı mı bir daha eskisi gibi olmaz bu yüzden sizi kırmayacak, üzmeyecek sizin hep iyiliğinizi ve sizi düşünen bir dost bulmak zor ama eğer böyle bir dostlarınız varsa onların kalplerini kırmayın ve onların kıymetini bilin. Bu nedenle bir gönlü kırdıysan kesinlikle üzülmelisin…

“Sonuç olarak;

Yaşamayı sevelim, işimizi sevelim, hayvanları sevelim, eşimizi sevelim, doğayı sevelim ama en çok kendimizden çok karşımızdakini sevelim.. Kısacası Yaradandan dolayı Yaratılanları sevelim… Sevmek nefes almaktır! Hayat sevince güzel sevelim, sevilelim… Vesselam

‘Bir diğer hafta başka güzel konularda buluşmak dileğiyle…..

“Kul Selahaddin CANPOLAT”

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
“BİNLERCE NİMET VARKEN??

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin