Ülkemiz bulunduğu coğrafyanın hep söylenen bir özelliği vardır; jeopolitik konumu. Buna ek olarak yeraltı ve yerüstü zenginliklerinden bahsederiz. Bu zenginliklerimiz bazen sıkıntıların da habercisi olur!
Binlerce yıldır bu coğrafyanın savunucusu, hamisi olan milletimiz şimdilerde yine tehditleri bertaraf etmenin mücadelesini veriyor. Bir zamanlar Bizans oyunları vardı şimdilerde 7 düvelin eli ayağı farklı hareket ediyor. Zaman zaman direkt hedef biz görünmesekte arka planda senaryonun konusu hep Türkiye oluyor.
Ülkemizin ekonomik olarak güçlenmesine razı olmayanlar, farklı senaryoları yazıp yüzyıllardan bu yana sürdürdükleri emellerini hayata geçirmeye çalışıyor. Sırf kalkınmayalım diye terörü başımıza bela eden emperyalist güçler yüzünden giden milyarlarca dolarımız bulunuyor.
Tabiki terör sadece silahlı mücadele ile olmuyor. Bunu her sektörde uyguluyorlar.
Ülkemizin yerüstü zenginliklerini yok etmek isteyenler, bulunduğumuz coğrafyada ki ülkelerin sahip olduğu yer altı zenginliklerine ulaşmamızdan da rahatsızlık duyuyorlar. Ülkemizde Batman bölgesinde bulunan zengin petrol yatakları, farklı bölgelerde de ortaya çıkmaya başladı. Daha önce yok denilen, üstü betonla kapatılan kuyulardan petrol fışkırmaya başladı. Son olarak Adıyaman’da petrol bulundu. Hem de ne petrol! E tabi hemen rahatsız olan kendini belli etmeye başladı. Güçlü Türkiye’den rahatsız olan kesim!
Sadece bu mu? Akdeniz ve Karadeniz’de yapılan doğalgaz aramaları da yine ülkemiz üzerine senaryo yazanlarda hazımsızlığa neden oldu. Beypazarı sodası bile almaz şimdi bu şişkinliği.
Maden deyince biz de çok! Bor, zirkonyum, krom, demir vs. vs…
Biz çıkardıkça emperyal güçler ve onların uşakları rahatsız olamaya devam ediyor. Bundan sonra yapılması gereken ise, güçlü bir ülke olarak dışa bağımlılığı minimuma indirmek! Sadece çıkarmak değil, onu işlemeyi de başarmak! İhraç ettiğimiz bir ürünün işlenmiş haline artık para ödememek.
Zorundayız! Başarmak zorundayız. Hep birlikte güçlü Türkiye için mücadele etmek ve kazanmak zorundayız.
Bunu yapmak adına da, ülkemiz içinde siyaset yapanlardan tutun da, öğrencisine, esnafına kadar üzerimize düşen adımları atmamız gerekiyor. Elbette politika bunun en önemli ayağı ama bizlerde bilinçli vatandaş olmak zorundayız.
Bunu yaptığımız zaman güçlü Türkiye hedefine ulaşacağımızın bilinmesini istiyorum. Aksi durumda ekmeği biz tutarız ama kaymağı başkaları yer!
