Geçen gün değerli bir hocamla sohbet ederken konu insanların tahammülsüzlüğüne geldi. Bu konu üzerinde düşününce gerçekten de insanların giderek daha da tahammülsüz olmaya başladığını fark ediyoruz. Hata kabul etmeyen, aceleci davranan, sabırsız, özür dilemeyi bilmeyen, acımasız, saldırgan bir insan modeli var karşımızda. Akşam haberlerinin gündemine bakarken ne yazık ki sürekli bu tahammülsüzlüğün yansımalarıyla karşılaşıyoruz. Hoşgörülü davranan veya alttan alan insan modeli bir avuç insandan ibaret.
Teknolojinin ve bilimin ilerlemesiyle refah seviyesi üst düzey olan bir çağdayız ama buna rağmen tahammülsüzlük had safhada almış başını gidiyor. Çünkü refah seviyesinin üst düzey olduğu bu çağda insanlar madden de manen de hem daha zengin hem de daha fakir. Aslında benim fikrimce bu tahammülsüzlük güdüsünü maddiyattan çok manevi eksiklikler besliyor. Manevi bir doyumsuzluk içindeyiz. Bu çelişkili doyumsuzluk hâli içinde bocalayıp duran bir insan modeli var.
Bunun çözümü ne olur veya çözümü var mıdır bilemem. Ama inandığım bir şey var: Bu toplumda yaşayan bireyler olarak bu gidişatın daha kötüye gitmemesi için elimizden geldiğince yıkıcı tutumları bir kenara bırakıp yapıcı davranışlarda bulunmamız gerekir. Bu manevî açlığı doyurmak için üretken olup hayatta anlamlar bulmamız ve bunun için gönüllü olmamız gerekir. Günümüzdeki bu manevi boşluk içinde yitip giden kayıpları en aza indirgemek için sürekli bir şeyler üretmeye çalışan üretken insanlar var. İnsanlığa dokunup güzellikler var etmeye çalışan, bu yolda öncü olan güzel insanlar var.
Yakın zamanda Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü, bir ilki gerçekleştirerek I. Ulusal Lisansüstü Öğrenci Sempozyumu düzenledi. Sempozyum, Düzenleme Kurulunda görev alan Fakülte Dekanı Prof. Dr. Veysel Özdemir, Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. İsmail Erdoğan, İslam Felsefesi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Enver Demirpolat, Din Psikolojisi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Zeynep Sağır ve Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Rahime Çelik öncülüğünde hazırlıklarını tamamladı. Çok ince ve uzun bir süreçte konuların tespiti, dağılımı, duyurulması, görev dağılımı, karşımıza çıkabilecek sorunlar ve bunların çözümleri gibi tüm detaylar büyük bir emekle hazırlandı.
Sempozyum, 17.11.2022 tarihinde Fırat Üniversitesi Kongre merkezinde gerçekleşti. Açılış konuşmasında Felsefe ve Din Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Erdoğan Hocam, böyle bir sempozyumun hem üniversitemizde hem de diğer üniversiteler arasında bir ilk olma özelliği taşıdığını dile getirdi. Ayrıca niçin böyle bir sempozyum yaptıklarının gerekçelerini de ifade etti. Üniversitemizin Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bilal Üstündağ ise katılımcıların tebliğ konularını incelediğini, çok üst düzey ve seçme konular olduğunu belirterek gelişmiş ülkelerde sosyal bilimlere verilen önemine dikkat çekti. Bu nedenle İlahiyat Fakültesinin tertiplediği söz konusu sempozyumun sıradan bir etkinlikten ziyade, çok önemli bir faaliyet olduğunu belirtti. Sempozyumda farklı salonlarda lisansüstü öğrencileri tarafından yaklaşık 50 kadar bildiri sunuldu. Sempozyumun gerçekleştirilmesinde Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü Yüksek Lisans öğrenicisi de olan Maden Belediye Başkanı Sayın Orhan Yavuz Beyefendinin önemli katkıları olmuştur. Kendilerine teşekkür plaketi verilerek sempozyum sonlandı. Sempozyuma çok yoğun bir ilgi vardı. Salonlar dolup taşmış, oturacak yer bulamayanlar merdivenlere oturmuşlardı. İnsanlar manevi açıklarını doyurmak için kendilerine sunulan bu bilgi şölenine dört elle sarılmışlardı. Bu yüzden diliyorum ki böyle güzel işler her zaman yapılmaya devam eder, emeği geçen, öncü olan, destekleyen saygıdeğer hocalarıma ve öğrenci arkadaşlarıma müteşekkiriz.
Tahammülsüzlüğün ve manevi açlığın had safhada olduğu günümüz toplumunda tüketmekten çok üretmeye ihtiyacımız var. Üreten ve gelişmeye devam eden bir toplum olmamız dileğiyle.
