TÜİK’DEN HAZİRAN ENFLASYON ORANI YÜZDE 78, TABİ İNANIRSAN

Asgari ücrete yapılan ara zam, %30 olarak belirlendi. Pazartesi günü de Temmuz ayına ilişkin verilerin açıklanması ile birlikte memur ve emekli maaşlarına yapılacak olan zamlar kesinlik kazandı.

Haziran enflasyon oranı TÜİK tarafından %78.6 olarak açıklanması ile birlikte son 6 ayın enflasyon oran ortalaması ise %42.38 oldu.

Çalışma Bakanı Vedat Bilgin, yaptığı açıklamada emekli ve memura enflasyon farkının üzerinde zam yapılacağını duyurarak:”Türkiye’nin emekçileri endişe etmesinler, Türkiye Devleti onların yanındadır. Enflasyon oranının üzerinde kamu çalışanlarını koruyan bir düzenleme yapacağız.” demişti.

Bakan Bilgin ise; “Temmuz ayında bütün çalışanların yüzünü güldürecek, enflasyona karşı ‘Benim devletim benim yanımdadır’ dedirtecek bir düzenlemeyi de Türkiye gerçekleştirecek durumdadır” diye konuşmuştu.

Ama sonuç, dar gelirliyi hiç memnun etmedi.

Yönetenleri seçenlerle, seçilenler arasındaki fark ortada.

Pinpon topu ile buzdolabı baz alınarak enflasyon hesaplaması yapılamaz.

Türkiye’de her ev sürekli pinpon topu mu alıyor? Artık ne yapacaklarını nereden ne ekleyerek düşük göstereceklerini şaşırdılar. O yüzden de hesaplamada kullanılan kalemler bu sene açıklanmadı. Peki, neden?

En temel gıdalarda bile fiyatlar 4-5 katı artmışken, enflasyonun yıllık ortalaması %83 nasıl oluyor?

Ekmek 1.25 TL’den 4 TL bazı yerlerde 5TL, şeker kilosu 6 liradan 20 TL’ye, sıvıyağ litresi 4 lirayken şimdi en uyduruk markanın litre fiyatı bile 31 TL oldu.

Unun kilosu Kasım ayında 4 lirayken şimdi 20 lira, mazot litresi 3-4 liralardan şimdi 30’a merdiven dayamış durumda.

Yumurta 19 TL’ dan 6 ay içinde 40 TL, süt 4 liradan 20 lirayı gördü.

Trafik sigortası geçen yıl 595 TL, bu yıl 2145 TL aradaki zam  %260,6 oranında.

Emekli maaşı 2500 TL iken ekmek 2 liradan 1250 ekmek alınabiliyorken, şimdi emekli maaşı 3500 TL vealınan ekmek 5TL’ den ekmek sayısı 700’e düştü.

Peki, aradaki 550 ekmeğe ne oldu?

Gelin görün ki, TÜİK’in açıkladığı enflasyon verisi %78!

Daha Cuma günü asgari ücrete yapılan %30’luk ara zammın hemen sonrasında KYK’ya % 80, yumurtaya %30, sigaraya % 20, bulaşık deterjanına %30 zam yapıldı.

Şekere %555, Doğalgaza %300, Elektriğe %260, Motorine %312, Benzine %302, ULAŞIMA %234, ekmeğe -una %226, ayçiçek yağına %210,Ete- süte %205, mutfak tüpüne %200, Otogaza %183 ama TÜİK enflasyon oranını %78 olarak açıklıyor.

Yukarıda yazdığım yüzdeliklerin emin olun fazlası bile var.

Medyada yapılan haberlerle maaşlara fazla zam yapılmış algısı yapılıyor ancak buzdolabının kapağını açınca farklı bir dünyayı bizlere sunuyor.

Mademki ülkede ekonomik kriz söz konusu o halde bunun cezasını sadece dar gelirli çekmek zorunda bırakılamaz.

Eğer ülkede ekonomik kriz varsa bunu elbirliği ile çekmemiz gerekmez mi? Ortada bir yük varsa zenginden alınması gereken vergilere af koyup, dar gelirli öğrenci ve çiftçiye haciz yollayarak adaletsiz davranılarak yapılamaz.

Yöneticiler üst makamlarda istedikleri gibi hayat yaşarken, vatandaşı bu enflasyonun altında ezilmeye bırakamaz.

Yüzdelik olarak sanki büyük bir zam algısı yaratılmaya çalışılması faydasız. Zamlar devam ettikçe, alım gücü her geçen gün daha da düştükçe maalesef zamlı maaşların bir anlamı kalmıyor.

Zira maaşlara yapılan zamlar son altı ayda yapılan zamları bile karşılamıyor.

Ülkeye köprü, hastane, yol olarak geçiş garantili yapıldı ama garanti verildiği için eksik kalan kısmın ödemesi vatandaşa yük edildi.

Tamam, iyi hoş da! Hastanesi, yolu, köprüsü yapıldı ama kullanacak param yoksa ne işe yarayacaklar?

Yapılanlardan hizmet olarak faydalanabilmem için öncelikle alım gücümün iyileştirilmesi gerekmez miydi? Parasızlıktan kullanmayacağım yapıların yapılması yerine üretim için harcanarak ya da maaşlara eklenerek alım gücünün arttırılması daha faydalı olmaz mıydı?

Üstelik geçiş garantisi sağlanamadığında da kullanmadığım garantinin yükünü de çekmemiş olurdum değil mi?

Milli gelirden vatandaşa sunulması gereken ödenekler, bu yollarla kimlerin cebine yansıtılıyor. Kimler için kaynak sağlanıyor?Biz neden bu bereketli topraklara sahipken, bu sefilliğe mahkûm ediliyoruz?

Dahası yönetenlerle, seçenler arasındaki bu uçurum niye var?

 

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
TÜİK’DEN HAZİRAN ENFLASYON ORANI YÜZDE 78, TABİ İNANIRSAN

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin