BİR KEZ DAHA YIKILDIK

6 Şubat pazartesi gece saat 04.17 de Kahramanmaraş /Pazarcık ve 13.24’deki Elbistan merkezli iki büyük depremle bir kez daha derinden sarsıldık. 7.7 ve 7.6 şiddetindeki “Asrın Felaketi” denilen depremler tam on ilimizde çok büyük yıkıma ve afete neden oldu. Şu ana kadar 17 binin üzerinde vefatın ve 70 binin üzerinde yaralının olduğu depremlerde yedi bin civarında bina yerle bir oldu. 24 Ocak 2020 Elazığ depremi sonrasında deprem uzmanlarının özellikle işaret ettiği ve defalarca uyardığı Kahramanmaraş bölgesindeki fay hattında beklenen gün geldi ve korkulan oldu maalesef. Hayatını kaybeden kardeşlerimize Cenabı Allah’tan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyoruz. Rabbimiz onları şehid olarak kabul etsin inşallah. Yaralı kardeşlerimize de acil şifalar diliyoruz.
32 bin 968 kişinin hayatını kaybettiği 1939 Erzincan depreminden sonra vefat sayısı nedeniyle ülkemizde ikinci büyük felaket olan bu depremle ilgili acımız ve kederimiz çok büyük. Bizzat bizimde Elazığ’da yaşadığımız sarsıntılar hepimizin üzerinde derin izler ve korkular meydana getirdi. Halen daha artçı depremlerle sallanmaya devam eden bölgemizde moraller bozuk ve derin bir hüzün ve korku hâkim. Her depremde olduğu gibi yerle bir olan binaların durumu ile ilgili yine konuşmaya ve tartışmaya devam ediyoruz. 1999 Gölcük depremi sonrası hazırlanan yönetmeliklere göre inşa edilmesi gereken yüzlerce bina maalesef çürük yapılmış ve sahiplerine mezar olmuştu. Kahramanmaraş başta olmak üzere Malatya, Adıyaman, Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep, Osmaniye, Kilis, Hatay ve Adana’da depreme dayanıksız olarak inşa edilen yüzlerce bina yerle bir olarak binlerce insanımızın hayatını kaybetmesine neden oldu. 1999 depremi sonrasında meydana gelen büyüklü küçüklü birçok depremden hiçbir ders çıkarmayan birçok müteahhidimiz, mühendisimiz ve belediye başkanları ve imardan sorumlu görevliler aslında bile bile işbirliği içerisinde bütün bu vahamete ortak olmuş ve istikbale yönelik cinayetleri işlemişlerdi. Daha çok kazanmak, rantı çoğaltmak ve aç gözlülük nedeniyle binalar ya gereğine göre yapılmamış, ya da yapılmaması gereken yere yapılmış veya olması gereken yüksekliğin çok çok üzerinde inşa edilmişti. 1.derecede deprem kuşağında olan bölgede 10, 15 ve 20 katlı binalar maalesef ki içindeki sakinleriyle birlikte çöktü ya da ağır hasarlı hale geldi. Aslında ülkemizin deprem fay hatları üzerinde bulunmasından daha da kötü bir durumu vardı ki o da ahlak ve maneviyat açısından erozyona uğramış olmasıydı. Kalbinde Allah korkusu bulunmayan vicdanı kararmış müteahhitler, mühendisler ve belediyelerin sorumlu görevlileri binlerce insanın ölümüne ve binlercesinin yaralanmasına neden olan bu felaketi elleriyle hazırlamışlardı. Deprem doğal bir olaydır ve yüzyıllardan beri coğrafyamızın yüzde sekseninde sıklıkla meydana gelmektedir. Bu gerçeği göz ardı ederek buna uygun bina inşa etmemek ve uygun olmayan zeminlere çok uygunsuz binalar dikmek ne cehalettir, ne de gaflettir, tamı tamına büyük bir ihanettir. Bu ihanete yol açan, sebep olan, göz yuman ve işbirliği yapan herkes haindir, zalimdir ve katildir. Deprem bölgesinde görevlendirilen savcılarımız bunları tesbit edecekler ve yargıya sevk edecekler. Önceki depremlerde suçlu bulunup yargılananlar ne kadar ceza aldılar ve ne kadarını çektiler hepimiz biliyoruz.
Başımıza gelen bela, felaket ve musibetleri götürüp kadere bağlayan, kadercilikle işin içinden kolayca sıyrılacağını zannedenler de var. Bunlar maalesef ki Yüce Rabbimizin Hayat Kitabı olarak gönderdiği Kur’anı Kerim’in şu ayetinden habersizdirler: “Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir; kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar.” (Şura Suresi. 30.Ayet) Yüce Rabbimiz hâşâ ki zulümden münezzehtir, adil-i mutlaktır, asla kullarına zulmetmez. Ancak biz kötü amellerimizle musibetleri kendimiz kazanıyoruz. Her ne kadar deprem jeolojik doğal bir olay olsa da elbette Yüce Rabbimizin izni olmadan zerresi bile olamaz. Çünkü: “Gaybın anahtarları O’nun katındadır, O’ndan başka hiç kimse gaybı bilmez. Karada ve denizde olanların tümünü O bilir, O, bilmeksizin bir yaprak dahi düşmez; yerin karanlıklarındaki bir tane, yaş ve kuru dışta olmamak üzere hepsi (ve her şey) apaçık bir kitapta (yazılı)dır.” (En’am Suresi, 59.Ayet) diye buyurmuştur. Bu konuyla ilgili o kadar çok söylenecek ve yazılacak şey var ki, ancak acımız ve hüznümüzü bastırmak için şimdilik bu kadarını dile getirdik. Rabbim beterinden saklasın, rahmetiyle muamele eylesin, bizleri affetsin, halen enkaz altında bulunan kardeşlerimizin yardımcısı olsun, onların salimen çıkartılmasını nasip eylesin, yaralı kardeşlerimize şifalar versin. Milletimiz büyüktür, bu felaketinden de altından elbirliği ile kalkacağız biiznillah. Deprem bölgesine ülkemizin dört bir yanından yağmur gibi yardım yağıyor. Ya Rabb birliğimizi ve dirliğimiz bozmak isteyenlere fırsat verme, bizi hidayetinle sıratı müstakimin üzerinde sabit kıl, nefislerimizi hayırla ıslah eyle. Ey Rahman! Gazabından rahmetine sığınıyoruz, bizlere rahmetinle muamele eyle! Amin.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
BİR KEZ DAHA YIKILDIK

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin