Haftaya öyle bir yürek acısı ile başladık ki bu acıyı uzun yıllar unutmak mümkün olmayacak. Dünya tarihine baktığımız da bir gün içinde 9 saat arayla aynı şiddette iki depremin meydana geldiği görülmemiş. Biz Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli iki depremi önce 7.7 sonra 7.6 şiddetinde yaşadık. Her ne kadar ilimizi dahil etmeseler de 11 ilde yıkıcı etkisini gösteren on binlerce insanımızın hayatını kaybetmesine 80 bine yakın insanımızın yaralanmasına neden olan deprem hepimizi üzdü. Su uyur düşman uyumaz misali ülkemizin yaşadığı bu afetten mutlu olanların, insanlıktan nasibini almamış ancak dünyaya insanlık satmanın derdinde olanları da gördük. Bunu elbette ki unutmayacağız. Yeri ve zamanı geldiğinde bu acımıza karşılık göbek atanlara bir çift sözümüz olacak.
Yaşadığımız büyük afet karşılığında Millet olarak genlerimizde var olan yardımlaşma duygularımız hemen harekete geçti. Depremin etkilediği 10 ilde arama kurtarma ekiplerinin yanında bu depremde ağır darbe yiyen komşu kentimiz Malatya’ya anında bir gönül köprüsü kuruldu ve ilimizden Malatya’ya yardım akmaya başladı. Öncelikli ekmek ve su olmak üzere tüm kurum kuruluşlar ve STK’lar ile vatandaşlarımız depremi yaşayan Malatyalı vatandaşların yaralarını sarmanın yarışında oldular. Malatya’da ki yaraların sarılması için sadece hayati öneme sahip yardımlar yapılmadı, iş makinaları da yola çıkarıldı ve arama kurtarma çalışmalarına başlandı. Bir yandan ülkemizdeki yaşanan felakete ağlarken diğer yandan başlatılan arama kurtarma çalışmalarında enkaz altından çıkarılan her canlı vatandaşımızı gördükçe mutluluk yaşadık.
Burada yine ön palana çıkan bir gerçek var. Deprem öldürmez bina öldürür. Bazı illerde henüz birkaç yıllık binaların bu depremde enkaza döndüğünü gördük. Bu durum 2013 yılında çıkarılan yasaların tam olarak uygulanmadığını ortaya koyuyor. Ya da bu binaları denetleyenlerin işlerini tam olarak yapmadıklarını gösterdi. Yetkililerin bu konuda gerekli araştırma ve soruşturmaları yaparak esaslı yasal işlemler yapmadıkça bu acıları yaşamaya devam edeceğiz.
Bir yandan yüreklerimiz yandı diğer yandan ise kabardı. Yaralarımızı saracağız acılarımızı yüreğimize gömeceğiz ancak yüreğimizi kabartanları da unutmayacağız. Zamanı geldiğince onlara da yazacaklarımız olacak.
Bir kez daha Milletimizin başı sağ olsun.
