MAAŞLI KURSLAR AÇILMALI

Bir deprem yaşadık acı, çok acı, çok çok acı…

Ölüm her yerde, ölüm tüm etrafta en çok da beton yığınlarının altında,

Bir sevincimiz sağ çıkan canlara, bir sevincimiz ölü de olsa ulaştığımız insanlara. Altında ezildiğimiz hüznümüz cesedine ulaşamadığımız yakınlarımız.

Ülkemiz, halkımız ve dünya acımızı paylaşmak, yaralarımızı sarmak için seferber oldu. Fedakârlıklar cidden umduğumuzdan çok çok kocaman, umamayacağımız kadar büyüktü.

Siyasi partilerin, tarafgir insanların kurtarma ve yardım çalışmalarına partizanca yaklaşımları ve medeni şekilde dağıtımı sağlanamayan bazı yardımlar insanlığımız için utanç dolusu zul, ihtiyaç sahiplerimiz için kocaman yüktü.

Hükümetten, muhalefetten, yardım fırlatıcılarından da istirhamım kendilerinin bizatihi müsebbebi oldukları bu utancı, bu zulü üstümüzden kaldırmalarıdır.

CNN TÜRK’te Mehmet Akif Ersoy’un haberine göre yabancı ülkelerden gelen arama kurtarma ekipleri  kurtarma anına yaklaştıklarında bizimkiler onları durdurup kameraları çağırıp kişiyi kurtarıyorlarmış. Bu kadar ulvi bir işi bu kadar alçakça bir kahramanlığa gömmek. UTANÇ ŞOV.

Bana göre aciliyetimiz ivedilikle depremin maddi, manevi enkazını üzerimizden atıp psikolojimizi ve yaşam alanlarımızı yeniden inşa etmek, onarmak olmalı.

Peki neyle? Öz güven, kararlılık ve beceri sahibi bir gençliğin dizayn, üretim, inşa hamleleriyle…

Ya gençlerimizi yetiştirip “ Yetenek Sizsiniz “ diyeceğiz güvenle geleceğimizi onlara teslim edeceğiz ya da gençlerimize “ Yeteneksizsiniz “ diyerek onların da, kendimizin de geleceğini yok edeceğiz.

Yaşam eğitimden öncelikli olduğu için yurtların depremzedelere tahsisine eyvallah ama uzaktan eğitim yerine lise ve üniversite gençliğimize para ödeyerek uygulamalı meslek edindirme kursları vermeliyiz.

Eğitmenler nitelikli olmalı, öğrenciler bir zaman dilimini baz almadan becerilerini geliştirdiği oranda çırak, kalfa, usta statülerine geçebilmeli.

Bir de köylere yapılacak deprem konutlarında illa bir atölye olsun arzuluyorum ben. Çünkü atölye zanaatkâr yetiştirir. Usta yetiştirir. Hele hele bir kaynak makinası ve mini bir torna da olursa köylü araç edavat kısmında önü tutulmaz derecede yol alır.

Nitelikli bir çok ülkede öğrenciler liseden sonra ya da üniversitenin bir aşamasında okuldan ayrılıp mesleklerini icra edebiliyorlar. Dönmek istediklerinde tekrardan gelip eğitimini tamamlayarak diplomasını alıyorlar.

Biz de ülke olarak söylemlerimizde hamaset sahibiyiz. Gençlerimiz çok yetenekli, çok başarılı, her şeyimiz var deriz. Hamaseti bir kenara koyduğumuzda gençlerimizin hiç bir suçu olmadığı halde onları ne kadar öz güvensiz, ne kadar yeteneksiz, ne kadar dijital dünyanın esiri yetiştirdiğimizi iyi biliriz. Bu gidişata çoktan bir son vermeliydik ama sadece sitem ettik eylemimizle onların bu kötülüğüne sebebiyet verdik.

Şimdi inşaatın her kalemine artı olarak kaynakçı, mobilyacı, marangoz, tarımcı, hayvancı … tarzında milyonlarca kişiye ihtiyaç duyuyoruz. Ayrıca kişilere dilerlerse kendi özel yetenek ve ilgi alanlarına göre meslek edinme fırsatını da sunmalıyız.

Dediğim gibi gençler bu işten hem maaş hem sertifika almalılar.

Yoksa çok geç olacak. Aylaklık gençliğimizi komple vuracak. Kafe ve internet gençlerimizi esir alacak. Bir deprem de yeteneksizliğimizle bizi vuracak.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
MAAŞLI KURSLAR AÇILMALI

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin