YA CEVİZİN İÇİ BOŞSA

İnsanın doğasındaki önyargı kimi zaman insanı yanıltır. Hatta çoğu zaman yanıltır desek de abartmış olmayız. Çünkü önyargı içini bilmediğimiz kapalı bir kutuyu yorumlamak gibidir. O kutunun içini açıp içinde ne olduğuna bakmadan sadece dışına bakarak yorum yaparsak yanılırız değil mi?

Üniversitede Din Psikolojisi Kitap Kritiği kulübümüzde Gordon Allport’un Önyargının Doğası adlı kitabının kritiğini yapmıştık. Ve orada önyargı üzerine tartışırken bile önyargılı davrandığımıza tanıklık etmiştik. En basiti karşımızdaki bir insanı tanımlarken onu doğduğu toprağa, mensubu olduğu ırka, aldığı eğitime, mesleğine,  adına, soyadına, tenine vs. kendi tercihi olan olmayan tüm özelliklerine göre etiketliyoruz. Halbuki önyargımızı bir kenara bırakıp o insanı tanıma fırsatı verebilsek kendimize her insanın biricik olduğunu, tek olduğunu hiçbir şekilde etiketlenmemesi gerektiğini anlarız. Kitap kritiğinde üzerinde tartıştığımız Allport’un muazzam kitabından kısaca bahsetmem gerekirse kapsamlı ve detaylı bir çalışmayla Allport bu kadim önyargı problemini tüm yönleriyle ele alıyor: insan ve toplum psikolojisindeki kökleri, dışavurumundaki çeşitlilik, bireyler ve toplumlar üzerindeki etkisini ortaya koyuyor. Allport önyargının her türlüsünü – ırksal, dini, etnik, ekonomik ve cinsel – incelerken ayrımcılığın yıkıcı etkilerini azaltacak önerilerde de bulunuyor.

Aslında üzerinde durup düşündüğümüzde önyargılarından kurtulan insanların bu hissiyatlarını anlatırken rahatlamış ve sanki omuzlarından koca bir yük kalkmış gibi hissettiklerine şahit oluruz. Fakat bu önyargıları kırmanın ne denli zor olduğunu da bilmemiz gerekiyor. İnsanın zihnindeki alışılagelmiş düşüncenin tepetaklak olup bambaşka bir silüete bürünmesi kolay olmasa gerek. Bu alışagelmiş olan durumun değişmesi insana zor geliyor ama insan onu değiştirmeyi başarabilince aslında tepetaklak olmadığını, kendi zihnindekinin gerçek olmadığını asıl gerçeğe önyargısını kırarak vardığını görüp sonucunda rahatlıyor.

Önyargıdan bahsederken geçenlerde okuduğum ve çok da hoşuma giden bir hikâyeye değinmeden geçemeyeceğim. Rivayet olunur ki Hz. Ebu Bekir veyahut da isimdaşı olan Ebu Bekir Şibli, günlerden bir gün yolda yürürken yolu kavga eden iki çocuğa rastlar. Çocukların yanına yaklaşır ve neden kavga ettiklerini sorar. Çocukların bir ceviz için kavga ettiklerini öğrenince aralarına girip “durun biraz sabredin de ben onu size pay edeyim” der ve cevizi kırar. Bir de ne görsün cevizin içi boş çıkmasın mı! Meğerse bunca kavga kuru bir «hiç» içinmiş! Diye düşünür ve gözlerindeki bilgelikle dönüp çocuklara bakarak: “Uğrunda dövüştüğünüz dünya bu işte, boş bir ceviz.” der.

Evet kıssadan hisse.. Belki bu minik hikaye bize birçok mesaj veriyordur. Ve her birimiz okurken başka bir mesaja odaklanırız. Benim burada odaklandığım iki mesaj var. Önce konumuzla pek alakalı olmayan birinci mesaja değinmek istiyorum. Dünyalık bir menfaat uğruna birbirimizi kırmanın incitmenin anlamsız olduğunu görüyorum. İkinci ve konumuzu ilgilendiren asıl mesaja gelecek olursam, o da içini görmediğimiz bir şey üzerine hüküm vermenin yanlışlığı. Ceviz dıştan normal bir ceviz olduğu için içinin de dolu olduğunu varsayıp ona ulaşmak için gözünü karartmış iki çocuk var. İkisi de cevizin boş olduğunu görünce -hikayenin devamı olmasa da- pişmanlık duyduklarına emin olabiliriz. Dışardan baktığımızda bizi cezbeden şey tıpkı bu ceviz misali içi boş çıkabilir. Ya da tam tersi de olabilir. Dışardan kabuğu kötü görünen bir cevizin içi gayet de dolu ve güzel çıkabilir. İşte o cevize dışarıdan bakıp kabuğuna göre yorum yaptığımızda önyargımıza göre hareket etmiş oluyoruz. Oysa sabırla o cevizin kabuğunu kırrıp içini gördükten sonra yorum yapmak ve ona göre hüküm vermek daha sağlıklı olacaktır. Unutmayalım ya cevizin içi boşsa!…

 

 

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
YA CEVİZİN İÇİ BOŞSA

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin