EĞİTİM İSTİYORUZ SÖMÜRÜ İSTEMİYORUZ

Cehalet yumuşak karnımız olduğu için her daim eğitimle vurulduk. Kurşunu diplomalı kesimden yediğimiz için de tuhaf bir suskunluğa büründük.

Ben yaş itibariyle 68 kuşağı öncesini duyumsayamayan biriyim. Zeka ve beyin olarak da onları anlamaya, kavramaya müsait değilim. 68 kuşağı ve sonrasını idrake bir parça daha meyilliyim. Okulları insanları değiştiren ve dönüştüren fabrikalar olarak kabul edersek geçmiş hükümetler maalesef bu konuda kötü, çok kötü sınavlar verdiler. Dem dem problemli güruhları dem dem terminatör  beyinleri ürettiler.

Okullarımız içimizi parçalayan seksen ihtilalinin o acılı zulüm yıllarından sonra eskisine göre huy olarak daha ılımlı ama mallıkta aynı tarz insan yetiştirdiler.

Ak parti öncesinde de Ak partili hükümetler döneminde de diyot üretme ( fen ürünü ) yerine idiotlarla neşvünema bulduk. Binalarda yenilendik beyinlerde yine bir haltı beceremedik. Hoş binalarda da hiç bir zaman estetik bir görünüm elde edemedik  adeta içinde yatılmayan bahçeli ceza evleri oluşturduk.

Bir çok bakan, bir sürü farklı eğitim politikası. Her bakanın kendine has ayrıydı ası. Bir türlü başarılamayan eğitim oldu çağımızın vebası.

Milli Eğitim sözümona daha iyi gelişim ve okula uyum kapsamında en küçük yavrularımızı, en pırıl beyinlerimizi bir hafta önceden eğitime başlatma kararı aldı. Ben bu aşamada çocukların oyunla, eğlenceye iç içe bir başlangıçla okulu severek okula gitmelerini sağlayacak bir program bekliyordum ama uygulamayı görünce şok oldum.

Birinci sınıflara okul öncesi ilk haftada uyum adına kaynakça ders kitapları verdiler. Bazı velilerin talepleri doğrultusunda kimi öğretmenlerimiz öğrencilerin gelişimine faydalı olacak paralı YouTube kanalları seçeneğini de sunmuşlar. Geçen yıl Anaokulu için de aynı şeyi yaşamıştık.  Başlangıçta böyle olunca üst sınıflara söyleyecek bir söz bile bulamıyorum.

Hatırlatmakta fayda var 15 Temmuz darbesinin öncesinde dersanelerle okullar arasında adeta düellolar yaşandı ve hükümet dersaneleri kapatma kararı aldı. Prosedürü bilmiyorum yeni adları ne olursa olsun dersaneler yine tam takır. Öğrenci her daim eğitime aç her daim dersaneye muhtaç.

Şimdi geldiğimiz noktayı bir özet geçeyim. Hangi sınıfta olursak olalım kaynakça kitaba ve yardımcı eğitim kurumlarına ihtiyaç var. Milli Eğitimin hibe kitapları yetersiz. İçine ne koymuşlarsa hocaların bakış açısıyla adeta gereksiz.

Bir veli olarak anaokulu dahil ilkokulun ilk yılında bile dışarıdan kaynakçaya ihtiyaç duyulduğu zaman milli eğitime güven duyamam. Sadece çaresiz bir fukaraysam ezile büzüle çocuğumu mecburen milli eğitim okullarında tutmaya çalışırım.

Gerçi zaten fen liselerini, meslek, uygulama ve sanat okullarını çıkarırsak diğer okullar yeterince niteliksiz olarak algılanmıyor mu?

Çok garip bir şey daha var. Yıllardır kitap ve defterler ister ciltlensin ister ciltlenmesin kime ait olduklarının anlaşılması için etiket kullanılır. Ne Milli Eğitim ne özel basımcılar bu kitap ve defterlerin üzerine havalı bir etiket logosu basmıyorlar. İlla dışardan yeni etiket. Bu bile rantçılara yeteri bir ticket.

Şimdi önümüze iki ciddi seçenek geliyor. Ya gerçekten Milli Eğitim’in kaynakları yetersiz ya da okul politikaları vatandaşı sömüren türden. Ülke gençliğini yetersiz kitaplara mahkum eden bir bakan da ülke eğitimini rant sektörü olarak tutan bir bakan da bize bakmamalı.

Öğretmenlerimiz de bu girdabın içinden çıkamıyorlarsa eğitimli ahlaksızlık yerine eğitimsizliğe razı gelmeyi göze almalıyız.

Eski tabiriyle dersaneler şimdilerde farklı isimlerdeki eğitim kurumları tamamen kapatılmalı. Bu işletmelerin mağdur olmaması için de prosedüre uydurulmuş olmamak kaydıyla bunların hepsine tam kapasiteli bir okula geçişleri için destek sağlanmalı.

Bir de okul müdürlerimizden bir ricam var. Hani her okul bir forma seçer ya gençlik gerçekten cıvıl olmayı ister ama bazı formalar adeta beni giymeyin diye yalvarıyorlar. Lütfen her okulun formasını giysiden anlayanlar seçsin. Bu işten anlamayanlar uzak dursun.

Ya biz aslında bu formayı seçmeyecektik ama bir bu kalmıştı cevabı da bize forma seçiminde çaresizliği değil müdürlerimizin öğrencilerine ilgisizliğini anlatır.

Her şeye rağmen yeni eğitim ve öğretim yılımızda başta öğrenciler olmak üzere bu camiadaki her iyi niyetli eğitimciye hizmetliye mutluluk ve başarı dolu bir yıl diliyorum.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
EĞİTİM İSTİYORUZ SÖMÜRÜ İSTEMİYORUZ

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin