Aşırı stres hali (sinirlilik, mutsuzluk, umutsuzluk) halen devam ediyorsa veya azalmakla birlikte hayatımızı etkiliyorsa mutlaka psikiyatriye muayene olmak gerekli, antidepresan ilaç kullanımı gerekebilir. Burada bir noktayı özellikle belirtmek istiyorum. Antidepresan ilaçların bağımlılık yaptığına dair yanlış bir düşünce var. Bağımlılık yapan ilaçlar yeşil veya kırmızı reçete ile verilmektedir. Antidepresan ilaçlar ise normal reçete ile yazılmaktadır, dolayısıyla bağımlılık potansiyelleri yoktur. Bazı hastalarımız psikiyatri muayenesini kendilerine reva görmeyebilir bu durumla sıklıkla karşılaşabiliyoruz. Nöroloji bölümüne de muayene olabilirler.
Hipertansiyon (yüksek tansiyon) hastalığı varsa arada kendimiz tansiyonlarımızı mutlaka kontrol edelim. Aşırı stres tansiyonu yükselttiğinden dolayı ilaçlar yeterli gelmeyebilir. Büyük tansiyon değeri 140 mmHg, küçük tansiyon 90 mmHg altında olması gereklidir.
Diyabeti (şeker hastalığı) olan hastalarımız da mutlaka kan şekerlerini kontrol ettirsinler. Kontrolsüz diyabetin kanser kadar sinsi bir hastalık olduğunu akıldan çıkarmayalım.
Mevcut kalp hastalığı olanlar (stent, bypass) ilaçlarını bırakmamalı, ilaçlarına devam etmelidir. Kaygılı hastalarımız muayene görünme aralıklarını sıklaştırabilirler.
Sigara kalp hastalıklarının baş sorumlularından biridir. Maalesef çoğu depremzedenin elinde görmeye başladık. Göğüs hastalıkları bünyesinde sigara bırakma poliklinikleri var, mutlaka yardım almaya çalışalım.
Son söz olarak kalp krizlerinin altında sıklıkla aşırı stres, hipertansiyon, diyabet ve sigara yatmaktadır. Bunları ortadan kaldırdığımız oranda, kalp krizi riskini de o oranda azaltmış olacağız. Depremzedeler olarak hepimize geçmiş olsun, vefat edenlere Allah rahmetini arttırsın. En büyük varlığımız sağlığımız, kıymetini bilelim ve kendimiz, geride kalanlarımız ve ilimiz için bunu unutmayalım.
Prof. Dr. Ertuğrul KURTOĞLU
Malatya Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi
Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı