SELAHADDİN CANPOLAT

“YOKSULLUK, ADALETSİZLİĞİN EN ACIMASIZ YÜZÜDÜR”

“Çok kıymetli takipçilerim, değerli okurlarım, sizlerle her hafta olduğu gibi bugün de insanı insanlığı ilgilendiren yepyeni bir konu ile tekrar buluşmanın mutluluğunu yaşıyorum..

“Sevgili dostlar;

“Konumun muhatabı siz kıymetli okurlarım ve takipçilerim.. “Daima şuna inanmışımdır ki, her birimiz hiç olmazsa yoksulluğun bir parçasını sona erdirebilmek için ufak bir şey yapabilir. Her insanın kazancı birbirinden farklıdır. Kimisi çok kazanır kimisi az kazanır. Ancak bazı insanlar vardır ki ailesini geçindirmek için çalışmak yerine yattığı yerden yoksulluğa lanet okur. Bu gibi insanlar kadere isyan ederek doğuştan şanssız oldukları gibi bir yanlış algıya kapılırlar. Ancak fakir bir ailede doğmak suç ya da utanılacak bir özellik değildir . İnsanlar biraz da kaderlerini kendileri çizerler. Nice fakir ailede dünyaya gelmiş insanlar vardır ki azimleri sayesinde çok önemli mevkilere gelmeyi başarabilmişlerdir. Bu yüzden insanlar alın teri döker ve inançla çalışırlarsa Yoksulluk karının yönünü istedikleri gibi çevirebilirler. Dünya üzerinde yaşayan her insan, eşit ekonomik durumlara sahip değildir. Kimi insanlar zenginlik içinde yaşarken, kimileri yiyecek ekmek bulamamaktadır. Dünyanın birçok bölgesinde insanların gerçek bir açlık problemi ile karşılaştıklarını, bu yüzden nice canlar verdiklerini genelde biliyoruz. Yoksulluk çeşitli sebeplerden dolayı baş gösterebilir. Kimi zaman iklim şartlarından dolayı kıtlık yaşanmakta; kimi zaman bazı bölgelerdeki insanlar sömürülmektedir. Bu nedenle insanlar fakir düşmekte, ihtiyaçlarını gideremez hale düşmektedir. Yoksulluğun nedeni bazen kişinin kendisi de olmaktadır. Örneğin iş olduğu halde tembelliğe vurup çalışmayan bir insanın yoksulluk içinde boğulması mümkündür. Zaten yoksulluğun en büyük sebebi de gerek insanların; gerekse de devletlerin tembel olması, yeteri kadar çalışmamasıdır.

“Sevgili dostlar;

“Soğuk kış günlerinde yoksulluk diğer mevsimlere göre daha fazla ön plana çıkıyor. Barınma ve giyim ihtiyacı diğer aylara göre daha çok ağır basıyor. Bizler bu soğuk kış günlerinde üstümüzde giydiğimiz en kalın giysilerle bile dışarda duramazken giyinme ihtiyacını karşılayamayan binlerce insan dolaşıyor sokaklarda. Bizler sadece etrafımızda olup bitenleri görebiliyoruz. Birde elimizin uzanamadığı ancak medya yolu ile görebildiğimiz açlık ve yoksulluğun pençesinde olanlar ise cabası. Afrika  ve bir çok ülke açlık sefalet içindeki insanlar bir bardak su bir kap çorbaya muhtaç. Bunun en önemli nedeni hayat var olduğundan bu yana dünyanın birçok yerinde insanlar küresel güçlerin tehdidi altında ve doyumsuz isteklerine hayatı kötü etkiliyor. Bu kötülüklerin en büyüğü insana ve onun yaşamına olanıdır. Maalesef ki egemenliklerini fakir ve yoksul olan ülkeler üzerinden yapıyor. Savaşlarda, çatışmaların içinde milyonlarca insanın yaşam hakkı ellerinden alınarak mağdur edilerek yoksullaştırılıp hayatlarını karartıyorlar. Ve bu durumda insanlar ahlaki problemler yaşayarak vicdansızlıkla dünyanın sonunu getirmeye çalışıyorlar.

“Sevgili dostlar

“Vicdansızlık diyorum, çünkü binlerce anne ve baba dünyanın dört bir yanında çocuklarını açlıktan kaybediyor. Bizler sıcak evimizde kurulan sofralarımıza otururken yoksulluk, kimsesizlik nedir hiç düşünüyor muyuz? Yoksulluk; Bir anne ve babanın cebinde parası olmayıp çocuğuna giydirecek bir şeyi olmadığı halde alamamasıdır, hayatını sürdürebileceği yemeği alamamaktır, hasta olunca hastaneden sağlık hizmeti alamamasıdır, soğuk kış gününde ayakları çıplak dışarılarda mendil satmaktır, temiz bir su içememektir, insanların sırf yoksul diye acımasızca davranmasıdır. Peki ne kadar onların yerine kendimizi koyuyoruz yada yardıma muhtaç insanlara neler yapabiliyoruz.? Bizler sadece etrafımızda olanlara yardım eli uzatsak bile belki bir ailenin soğuk kış günlerinde yüzlerini güldürürüz.

Unutmayalım ki, bizler için ihtiyaç olmayan temel ihtiyaçlarımızın fazlası başka bir insanın ihtiyacı olabilir. Bireysel olarak ne kadar çok bilinçlenirsek toplum değişir toplum değişince dünya değişir.

“Sevgili dostlar;

“Yoksulluk utanılacak bir şey değildir. Bazen tüm çabaları harcasak bile elimizde olmayan sebeplerden dolayı yoksul kalabiliriz. Ancak durum ne olursa olsun, doğru yoldan ayrılmamak, gerektiğinde kuru bir ekmekle idare etmek gerekir. Yoksulluğu yenmenin en iyi yolu durmadan çalışmaktır. Zenginlik isteyenler, gerçekten çalışıp bu uğurda emek harcarsa, Allah onların istediği zenginliği de verecektir…

“Sonuç olarak;

“Yoksul bir aileden gelebilir yada çalışsak da yoksul ola biliriz. Yoksulluk düzensiz toplumlarda ortaya çıkan bir olgudur. Bundan utanılmamalıdır. Utanılacak şey, çalışmamız için uygun ortam varken gücümüz yerindeyken çalışmamak tembellik etmektir. Sevgi ve paylaşmak en güzel duygulardır bu duygulardan mahrum olmayalım başkalarını da mahrum etmeyelim…. vesselam…

“Bir diğer hafta başka güzel konularda buluşmak dileklerimle…

“Kul Selahaddin CANPOLAT”

“YOKSULLUK, ADALETSİZLİĞİN EN ACIMASIZ YÜZÜDÜR”

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin