31 Mart mahalli idareler seçimlerini geride bıraktık… Vatandaş sandığa gelerek veya gelmeyerek tercihini kullandı… Beğensek te beğenmesek te demokrasilerde seçmen iradesine sonuna kadar saygı duymak gerekir… Seçim sonuçlarını ve seçmen eğilimlerini değerlendirmek başka bi konu…
Netice itibarı ile yerel yönetimlerde 5 yıllık emanetler teslim edildi. Şimdi icraat zamanı…
Vatandaşın beklenti ve talepleri elbette sınırsız olabilir… Ama bireysel taleplerden ziyade şehrin öncelikleri bu seçimlerde önceki seçimlere göre çok daha dikkat çekici oldu…
Şöyle ki… AKP, CHP, YRP, MHP ve SAADET Partisi belediye başkan adaylarının seçimler öncesi paylaştıkları projelerinde aslında bir çok ortak yön vardı…
Şehrin yeniden dönüştürülmesi, ticaretin canlandırılması, işsizlikle mücadele, altyapı, trafik, etkin belediyecilik hizmetleri, sosyal ve kültürel organizasyonlar ve sosyal belediyecilik…
Tüm siyasi partilerin benzer proje paylaşımlarında özellikle sosyal belediyecilikte AKP en zayıf olanıydı…
Oysa, ekonomik sıkıntıların 2026 yılı ikinci yarısına kadar devam edeceği resmi ağızlardan dile getirildi… Yani önümüzde yaklaşık 2,5 yıl zorlu bir süreç var… Bu süreçte özellikle emekliler, dar gelirliler, dezavantajlı gruplar, işsizler ve hane halkı geliri 10 bin TL ve altında olan ailelerin tüm devlet destekleriyle birlikte yerel yönetimler tarafından da gözetilmesi ve desteklenmesi çok önemli…
Hem merkez de hem de tüm ilçelerde bu durum geçerlidir…
31 Mart seçimlerinin ardından yapılan ilk Belediye Meclis Toplantısının tatsız geçtiği medyaya yansıdı.
105 bin oydan 65 bin oya düşmüş ve her 4,5 seçmenden ancak 1 kişinin oyunu alabilmiş olan kıymetli belediye başkanımızın meclisi gergin bir yönetimle idare etme tercihini doğrusu anlamış değilim…
289 bin seçmenden 65 bin oy alarak seçilmiş bir başkanın tüm toplumu kucaklayacak bir yaklaşımla mecliste her bir üyeye yetkinliğine göre görev vererek önümüzdeki 5 yıllık hizmet dönemini hep birlikte gerçekleştirecekleri izlenimi vermesi çok daha yakışırdı…
Bu tercih edilmedi… Toplantı muhalif meclis üyelerinin solonu haklı gerekçelerle terk etmesi ve Belediyenin tüm hizmet komisyonlarına AKP’li üyelerin seçimi ile sonuçlandı… Parantez içinde belirteyim hukukçulara göre seçimler ilgili yasa ve yönetmeliklere göre yapılmış değil…
Bu başlangıç gösteriyor ki, her belediye meclis toplantısı sonrasında Adliyede itiraz davaları tarihi bi rekor kıracak gibi…
Hâlbuki, toplumun tüm katmanlarının en fazla hizmete ve desteğe ihtiyaç duydukları bir dönemden geçiyoruz… Keşke, Kıymetli Belediye Başkanımız, ilk meclis toplantısında şöyle deseydi: “Seçim döneminde her siyasi partinin ilimiz için çok güzel projeleri vardı. Bunlardan uygulanabilir olanları mutlaka değerlendireceğiz ve her türlü işbirliğine açık olacağız. Bu nedenle tüm seçilmiş arkadaşlarımızı ilgili komisyonlarda görev alamaya davet ediyorum…”
Yani böyle bi toplantı girişi yapsaydı ne kaybederdi?
5 yıl boyunca Elazığ Belediye Meclisi toplantıları böyle gerginlikler ve adli itiraz davalarıyla mı geçecek? Sandığa giden her bir birey hizmet için bu hakkını kullandı… Kimsenin kişisel egosunun tatmini vatandaşın gündeminde yok…
Şehrin öncelikleri ve sorunları belli… Kavga, gürültü, patırtı, şov, falan filan kimsenin gündeminde yok.
Şimdi hizmet hizmet ve hizmet zamanı…
