BİR DELİNİN KALEMİNDEN

Zorbalık Hakkında

Evet dostlar, bu hafta köşemde doğum öncesinden başlayıp ölünceye hatta öldükten sonra bile devam eden toplumsal zorbalıkları yazmak istiyorum.
Zorbalık, bir kişinin, bir başka kişi ve/veya grup tarafından fiziksel, sözel, davranışsal ve son zamanlarda popüler olan siber olarak saldırgan, huzursuz edici, zarar verici davranışlara maruz bırakılması olarak tanımlanır. Ancak ben bunun yanında iyi niyetle! Yapılmış olan ve daha çok psikolojik olarak etkileyen zorbalıkları da eklemek istiyorum.
Şimdi gelelim toplumsal zorbalıklarımızı doğumdan öncesinden ölüm sonrasına kadar kronolojik olarak yazmaya.
Çocuk ana karnında üç aylık olması ile birlikte ilk psikolojik zorbalığımız başlar: Kız mı? Erkek mi? Hele bir de ilk veya önceki çocukları kız çocuğu olmuşsa bu sorunun cevabı hayati nitelik taşır!
Çocuk doğdu, engelli mi yoksa sağlam mı? Elhamdülillah sağlam, o zaman diğer can yakıcı soru gelir zayıf mı? Yoksa kilolu mu? Daha bitmedi, anneye mi benziyor babaya mı? Ve çocuk büyümeye başlar, başta büyükler olmak üzere onu bir oyuncak misali istediği zaman sevebilir istediği gibi dokunabilir! İtiraz mı asla olamaz! Çünkü onlar büyük!!!
Çocuk okul zamanına gelmiştir, evdeki zorbalıkların yanına bu kez akran (Kendi yaşıtları) zorbalıkları eklenmiştir. Hele bir de kız çocuğu oldunuz mu Allah iki kez yardım etsin!
Okulda dersleri başarılı mı? Hangi dersleri çok iyi sınıf ortalamasına göre durumu nasıl, okulların çocuklardan tek istediği şey vardır: BAŞARI! BAŞARI! BAŞARI! Seni daima bir başkası ile kıyas yapan saçma sapan yüzlerce sınav!
Ve biraz daha büyümeye başlar ve büyüdükçe zorbalıklar da artar! Uzun mu oldu kısa mı, kilolu musun zayıf mısın? Dişlerin nasıl dış görünüşün nasıl?
Ve lise son sınıfa gelinir. Hangi fakülteyi kazandın? Belirli bölümler kazandın mı ayakta alkışlanırsın bazı bölümleri kazandın mı acınarak bakılırsın!
Bazen en iyi fakültelerden olan Tıp fakültesini kazanmakta yetmez! Okulu zamanında bitir dimi uzmanlığı kazandı mı? Uzmanlığı kazanması da yetmez temel bilimleri yoksa cerrahi bilimleri mi kazandı? Uzman oldu oda yetmez çok hastası var mı….
Ve evlilik zamanı. Hangi yaştan evlenecek, yaşı geçtiyse (bunun ölçütünü toplum nasıl koymuş hala daha anlamış değilim!) neden evlenmedi acaba bir sorunu mu var? Evlendi çocuk ne zaman yapılacak yoksa çocukları olmuyor mu? Olmuyorsa sorun erkekte mi yoksa kadında mı? Ve bitmek bilmeyen kayın valide kayın baba (Her iki tarafta sadece erkekler değil!) zorbalıkları.
Ve ölüm zamanı gelir çatar. Nasıl öldü? Bu ölüm biçimi onu cennete mi yoksa cehenneme mi götürebilir tahminleri. Hangi ayda öldü mübarek aylarda mı yoksa mübarek günlerde mi? Ona göre Allah’ın affı ve mağfireti tahmin edilir!!!
Bitti mi sanıyorsunuz HAYIRRRRRRR. Ölenin rüyada görülmesi faslı vardır. Rüyaya göre azapta olup olmadığı tahmin edilir!!! Her bayram mezar ziyaretlerinin çetelesi tutulur ve diğer ölenlerin kabirleri ile karşılaştırmalar yapılır!
Kıymetli dostlar ben zorbalıklarımızın sadece bir kısmına yer verebildim. Belki bu liste değil kısa bir köşe yazısı bir kitap bile yazılabilir. Ve ben size can alıcı soruyu soruyorum bu kadar zorbalıkla yetiştirilen bir toplum demokrasi ile yönetilebilir mi? Yönetilse bile demokrasiyi özümseyebilir mi? Özümsese bile demokratik davranış sergileyebilir mi? Karar sizin!
Aslında sadece ve sadece bu dünyaya bir insan olarak gelmek yaşamak ve ölmekti amacımız. Bütün kutsal kitaplardan evrensel kuralların özü buydu. SADECE VE SADECE İNSAN OLMAK!

Zorbalık Hakkında

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin