Değerli dostlar bugün size Avrupa Birliği hakkındaki görüşlerimi ve önerilerimi sunacağım.
Bizim Avrupa Birliği ile maceramız çok eski zamanlara hatta masallar anlatılırken söylenen çooook eski zamanlarda deyimi aslında tamda bizim Avrupa birliği maceramızı özetliyor. Yıllar öncesinden başlayıp hala daha devam eden Avrupa Birliği üyelik sürecimizin tamamlanamamış olmasının temel olarak üç nedeni var;
- Politik
- Ekonomik
- Kültürel
Avrupa Birliğinin son yıllarda genişlemesi kapsamında alınan ülkelerin politik ve ekonomik yönleri incelendiğinde Türkiye’den çok da farklı oldukları söylenemez hatta bazılarının durumunun, hem ekonomik hem politik olarak, ülkemizden çok daha kötü olduklarını rahatlıkla söyleyebilirim. Ayrıca İngiltere’nin süreci de incelendiğinde, Avrupa Birliği ekonomik birliktelik boyutun önemini yitirdiğini söyleyebiliriz.
Geriye sadece kültürel boyut kalıyor. Korkmayın yazıya yıllardır söylenen bazı söylemleri tekrar etmeyeceğim!. Uyum yasaları ve Avrupa Birliğinin fonları ile yapılan projeler incelendiğinde, üyeliğin önündeki en önemli engelin kültürel boyut olduğu anlaşılacaktır. Evet kültürel boyut, binlerce yıldan beri ilmek ilmek dokunarak oluşturulmuş olan ve başka hiçbir ülkede benzeri olmayan kültürümüz!
Peki bizim Avrupa Birliğinin istediği kültürel özelliklere sahip olabilecek miyiz? ASLA! Ben toplumu tanıdığım kadarı ile söyleyeyim ne biz Avrupa kadar özgürüz ne Ortadoğu kadar itaatkârız ne de Orta Asya kadar köklerimize bağlıyız! Biz tamamen kendimize münhasır bir ülkeyiz! O zaman ne yapılmalı;
- Avrupa Birliği üyelik macerasına son verilerek sadece ekonomik boyutlu bir işbirliği veya üyelik biçimi benimsenmeli,
- Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde yapılan değişiklikler revize edilerek ülkemizin sosyo-kültürel yapısına göre değişiklikler yapılmalı,
- Refah toplumu oluşturmak yerine üretim yapan toplum biçimi benimsenmeli.
Umutlarla nice güzel yarınlara…
