BİR DELİNİN KALEMİNDEN

MÜLAKATLAR HAKKINDA

Değerli dostlar bugün size, son günlerde kamuya alımlarda, özellikle öğretmenlik mesleğine yapılan atamalarda, yapılan mülakatlar hakkındaki görüşlerimi ve önerilerimi sunacağım.

Hali hazırda, birçok kamu kurumu, işe alımlarda, merkezi olarak yapılan (Çoktan seçmeli sınav şeklinde) sınavlardan alınan puanlar esas alınarak yapılmakta ancak bazı kurumlar (İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı gibi birçok bakanlık) belirli mesleklere giriş için sadece bir ön koşul olarak kullanmakta ayrıca kendisi hem yazılı hem de mülakatlar yaparak kendi bünyesinde istihdam edeceği kişileri seçmektedir.

Milli eğitim bakanlığına gelince, merkezi sınavdan alınan puanlar esas alınarak sıralama yapılmakta, sıralamaya giren kişileri ayrıca mülakata alarak başarılı olanları, öğretmenlik mesleğine atamasını yapmaktadır.

Şimdi tartışma neden kaynaklanıyor diye sorabilirsiniz? Temelde iki sorun var;

Mülakatların yapılmayarak sadece merkezi yapılan sınavdan alınan puan ile atamaların yapılması

Yapılan mülakatların subjektif kriterlerin daha ön planda olması

Benim görüşümü göre öğretmenlik gibi (sadece öğretmenlik değil bütün kamuya yapılan alımlarda) sadece merkezi sınav esas alınarak yapılması son derece yanlış ancak bunun yanında subjektif kriterlerin esas alındığı bir sözlü sınavda bir o kadar yanlış!

Benim önerilerime gelince;

Bütün kamuya yapılan alımlarda objektif ve şeffaf olan mülakatlar mutlaka yapılmalıdır. Çünkü merkezi sınavlar bireylerin akademik bilgisini ölçer ancak mesleğin gerektirdiği sosyo-psikolojik altyapısı hakkında size asla bir bilgi sunmaz.

Ülkemiz çok farklı grupların varlığının sürdürdüğü bir ülke, ortak değerlerin herkesçe kabul edildiği bir yaşam alanı öngörüyorsak mutlaka mülakatlar yapılmalıdır.

Öğretmenlik mesleğine atanmaya gelince, nasıl bir müfettiş yardımcısı veya kaymakam adayı alımlarında merkezi sınavı bir ön koşul olarak kullanılmakta ise, öğretmenlik mesleğine atanma sırasında bir ön koşul olarak kullanılmalı, ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı yazılı ve mülakatlardan oluşan sınavlar yapmalıdır.

Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen olarak ataması yapılacak kişilere iki yıl boyunca yardımcı öğretmenlik statüsünde istihdam etmeli, iki yıllık süreç içerisinde yurt dışı eğitim de olmak üzere öğretmen adaylarını yetiştirmeli ve iki yılın sonunda tekrar sınavlar yapılarak, başarılı olanları öğretmenlik mesleğine ataması yapılmalıdır.

Öğretmenlerin ve öğretim üyelerinin özlük hakları, bütün devlet memurlarından! Daha süt bir seviyeye çekilmelidir!

Şimdi değerli öğretmenlerimiz bana kızabilir ancak her şeyin telafisi mümkün (hakim yanlış karar veriri çoğu zaman telafisi mümkündür, kaymakam yanlış karar verir telafisi mümkündür, müfettiş yanlış karar verir telafisi mümkündür ancak eğitimin telafisi, maalesef, ASLA mümkün değildir! Eğitim neferleri seçilirken ve özlük hakları oluşturulurken bu telafisi olmayan durum mutlaka göz önüne alınmalıdır.

Umutlarla nice güzel yarınlara…

MÜLAKATLAR HAKKINDA

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin