Hafta sonu Üniversiteden kıymetli dostum Nurhan Halisdemir Hocam aradı… Hoşbeşten sonra, “ Reis sen bu işlerden anlıyorsun Elazığ Belediyesinin sahip olduğu bir misyon ve vizyonu var mı sence?” Şıp diye cevap veremedim… Bi süre dondum kaldım…
Sonra, “Hocam son 5 yıl değil maalesef daha yakından takip ettiğimiz son 30 yılda belediyenin böyle bir kaygısı olmadı” dedim…
Aynen katıldığını ifade eden Nurhan Hoca MHP Belediye Başkan adayı Doç.Dr. Sayın Murat Aygen’in akademik kimliğinin de bir gereği olarak Elazığ’da bir zihniyet değişim projesine imza atmasının yakışacağını çok güzel cümlelerle ifade etti.
Kurumsal aidiyet önemlidir… Yani bir seçimle kurumun sahip olduğu değerler zincirinin maalesef bir halkası olunmuyor… Bunun için temsil ettiğiniz kitleyi tanımanız o kitleyi nereye taşımanız gerektiğini analiz ederek, bunu hangi yöntem, kadro ve metotlar uygulayarak sürdürülebilir kılmanız gerektiğini de bilmeniz lazım…
Ama bu işler ne yazık ki, ülkemizde son 20 yıllık dönemde tepetaklak oldu… Öyle insanlar öyle makamlara taşındı ki misyon ve vizyon kavramları sadece kurumların duvarlarında aksesuar oldu.
Oysa Elazığ tarihi Harput’un devamı… Harput Nevruz Ormanlarında birkaç yıl önce tesadüfen bulunan taş kabartmayı inceleyen bilim insanları bölgedeki yaşamı 4 bin yıl daha geriye götürdü…
Urfa Göbekli Tepe ile dünya gündeminden hiç düşmüyor… Yaz ve kış günlük turist sayısı 5 binin üzerinde… Urfa elbette kadim bir kültür ve medeniyet tarihine sahip ama Göbekli Tepe açılımı ile yeni bir misyon ile değerler zincirini her kurum ve kuruluşa ayrı ayrı yüklemiş durumda…
2021 yılında Urfa’da düzenlenen bir fuarda kurumumu temsilen katılmıştım. Urfa’da Valilik, Belediye, TSO, STK’lar ve tüm kurumların nasıl bir eşgüdüm ile senkronize olduğuna şahitlik ettim…
Elazığ ve Harput’un sahip olduğu onca değere rağmen, Urfa ile yaptığım kıyaslamada kasaba statümüzün kader mi şansızlık mı olduğuna karar veremiyorum…
Nurhan Hocam çok haklı. Bu şehre hakikaten yazık ettik… 4 bin yıllık bir medeniyet ve kültürün mirasçıları olarak yaşadığımız kent ne Harput’tur ne de Mamuret-Ül Aziz…
Arapların çölde inşa ettikleri 20-25 yıllık şehirlere bir misyon ve vizyon yüklenmiştir… Kimi ticaret merkezi, kimi turizm merkezi, kimi finans merkezi, kimi kara para aklama merkezi vs…
Elazığ’ı yönetenler bu şehrin 4 bin yıllık bir medeniyetler mirası olduğunun farkında değil… İyi mi?
Merak ettim Elazığ Belediyesinin web sitesinde Kurumsal kimlik altında misyon ve vizyon için tanımlanmış açıklamada ne yazıyor diye bi baktım…
Hakikaten çok yazık… Hazır metni hangi AKP belediyesinde kopya yapıştır yaptıklarını bilmiyorum… Ama keşke bi hata yapıp Eskişehir’i kopyalasalardı… Belki dünya kenti vizyonu için en azından ufuklarında bi aydınlanma olurdu…
Orda yazılı metni yönetim kadrosu okumuşmudur bilmiyorum… Okusalardı orada yazılanların bir kısmına uygun aksiyon alma ihtiyacı duyarlardı. O da yok…
48 bedene XXL elbise uymaz kardeşim… Markasının renginin bir önemi yok… Belediyecilik anlayışınız ile tanımlı misyon ve vizyonuz işte tam böyle olmuş…
Atın yaprağına konmuş sinek gibi duruyor…
Belediyemize önerim sitelerinde yer alan tanımı yönetim anlayışlarıyla uyumlu olması içinrevize etmeleridir… Ben kendilerine bi güzellik yapayım… Hizmet anlayışlarına en uygun Misyon ve Vizyon tanımını yapayım…
Elazığ Belediyesinin Misyonu:
Şehrimizi çok iyi yönetiyormuşuz algısına medyamızla birlikte tüm kurumlarımız ve halkımızla inanarak bölgenin Paris’i ayağıyla durmak yoook kararlılığıyla yürümek…
Elazığ Belediyesinin Vizyonu:
4 Bin yıllık kadim tarihimizi yeniden revize ederek şehrimizi TOKİ emrine verip, nerde incelirse orda kopsun sürecini yönetmek…
İşi bilen bi kalite yönetim profesyoneli şehrin son 5 yılına bakıp yeni Misyon ve Vizyon tanımıyla yüzde yüz örtüşme sağlandığını tespit ederek A kalite belge verip level atlatacaktır… Bu tüyo değerlidir…
