Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kurmaylarına verdiği “Seçim sürecine girdik. Toplumun önemli bir kesiminin yoğunlaşacağı konu artık adaylar olacak. Güçlü isimlerle seçime gideceğiz, hazırlıklara başlayın” talimatının ardından bu güçlü isimlerin Elazığ’da kimler olacağı konusunda tahminler yürütülmeye başlandı.
Kulislere göre Parti Genel Merkezlerinde halkta karşılığı olan, etkili ve güçlü adaylar konusunda isim hazırlıklarına başlanıldığı ve bu kişilere adaylık teklifinde bulunulacağı konuşuluyor. Halkta karşılığı olan güçlü isimlerin Milletvekili adayı olarak gösterilebileceği kulis bilgileri arasında yer alıyor.
Bu seçimlerde “dava” kavramından ziyade “popüler” isimler üzerinden sürecin yürütüleceği gibi bir izlenim alıyorum. Batı illerimizde daha fazla “oy” alabilmek için partiler tarafından toplum nezdinde popüler olan “güzel” kadınların ve “yakışıklı” beylerin aday gösterileceğine ilişkin ulusal basında haberler yoğunluk kazanmaya başladı.
Bu seçim süreci için Elazığ “Haberkent” gazetesi de 6.000 kişiyle yüzyüze bir seçim anketi çalışması yaptı. Ankette Elazığ’da öne çıkan isimler ortaya çıktı. Hem parti tabanında hem de halkta karşılığı olan güçlü isimlerin Milletvekili adayı olarak gösterilebileceği sinyali verildi. Ankette öne çıkan bir hayli isim var.
Bu arada listelerin oluşumunda iş adamlarının tercihleri farklı, her partinin kendi seçmenleri arasındaki sıralaması farklı, Elazığ genelindeki tercihlerde de farklılıklar gözüküyor.
Bu arada (YRP) Yeniden Refah Partisi’nin cumhur ittifakına dahil olması halinde liste farklı, dahil olmaması halinde de farklılıklar oluşacaktı. Ancak bu birliktelik olmadı ve YRP lideri bağımsız cumhurbaşkanı adayı olduğunu açıklayarak ittifak yolunu kapattı. Diğer bir ifade ile kendi partisini bir sonraki seçimlere İslamcı oluşumların temsilcisi olarak hazırlamayı hedefliyor anlaşılan.
Burada Haberkent gazetesinin 6.000 kişi ile yüzyüze yaptığı seçim anketindeki verileri esas alarak bazı değerlendirmeler yapmak mümkün.
AK Parti’nin oylarında tıpkı İYİ Parti ve MHP’nin oyları gibi düşüş gözükürken, mevcut milletvekillerinin dışında Kutbettin Demirdağ, Ramazan Gürgöze, Veysel Demirci, Selahattin Özsoy, Ali Dursun Er, M. Şahin Duman, Murat Öz ve Haydar Evliyaoğlu gibi isimler listenin ön sıralarında yer alıyor. Listeler yapılırken bölgesel hassasiyetler gibi çok “absürd” bir propagandanın da servis edileceğini geçmiş tecrübelerden biliyoruz. Böyle bir anlayışın milletvekili seçimi için değil de, “il genel meclisi üyeliği” için kullanılması gerektiğini belirten siyasi gözlemcilerin sayısı bir hayli fazla işin doğrusu.
Eğer istifa etmiş olsaydı Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş’ın listenin en ön sıralarında olduğunu da kaydedelim. Aday adayı olup olmadığını bilmiyorum ama Yasemin Açık ismi de listenin ön sıralarında yer almaktadır. Keza istifa etmiş olsaydı Ahmet Saraç’ın da listede ön sıralarda yer aldığını belirteyim. Aynı şekilde eğer İktisat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kenan Peker seçime girerek seçilmiş olsaydı, Elazığ için bakanlık yolunun açılacağını ifade eden çokça seçmene ve yorumcuya da şahit olduk.
CHP’de Gürsel Erol bütün listelerde ilk sırada yer alıyor. Erol’un TBMM’de yaptığı çıkışların kendisine seçmen nazarında bir karşılık meydana getirdiği çok açık görülüyor. Ali Özcan, Çağlar Duman ve Halis Yerlikaya’da sıralamaya giren isimler.
MHP’de Bilal Çoban ve Semih Işıkver isimleri ilk sıradalar. Malum, Bilal Çoban aynı partiden belediye başkan adayı olmuş ve çok az bir farkla seçimi kaybetmişti. Keza Semih Işıkver de bu partinin uzun dönem il başkanlığını yapmıştı.
İYİ Parti’de Cahit Kıraç ve İrfan Sönmez isimleri ilk sırada çıkıyor. Hangisinin liste başı olacağını kısa süre sonra göreceğiz.
Politikacının iki hamlesi vardır: Birincisi nasıl olursa olsun devamlı ayakta kalmak ki buna makyevelist (rodeocu) yaklaşım deniyor. İkincisi ise; fevkalade başarılı olup, kararlı ve idealist bir anlayışla iz bırakmak. Uzun süre ayakta kalan politikacının iz bırakma ihtimali var gibi düşünülebilir ama son doksan yılda yaşananlar öyle demiyor bize. İz bırakmak için toplumun önemli bir ya da birkaç sorununu çözmek gerekir en azından. Yani geriye bir “hikaye” bırakmak gerekiyor.
Bilgisi, itirazı ve itirafı olan insanların milletvekili olmaları, seçildikleri il için de, ülke için de faydalı olur. Yok eğer bu vasıflara sahip olmayan insanlar milletvekili olurlarsa, onların vekillikleri sadece parti liderine kayıtsız-şartsız itaat etmek ve tarlasını yağmurun yağdığı alanlara götürmekle geçer.
Seçime az bir zaman var. Her parti muhakkak ki en fazla “oy” alacağı isimleri aday yapacaktır. Her aday da en fazla “oyu” kendisinin alacağını iddia etmeye devam edecektir.
Seçimde ittifaklar yarışı olacak ama her parti de ağırlığını hissettirmenin çabası içinde olacaktır.
