NEVZAT ÜLGER

SAHİ; EVREN NASIL MEYDANA GELDİ?

Bugün elimizde evrenin nasıl meydana geldiğini açıklayan iki kozmoloji teorisi var. Biri Büyük Patlama ve Şişme Teorisi, diğeri ise Bell Eşitsizliği Teorisi. Her iki teori de gözlemlerimiz ve deneyimlerimizle mükemmel şekilde uyuşmayla birlikte, bunlar birbirinden tümüyle farklı teoriler.

Kozmik Enflasyon Teorisi (veya Şişme Teorisi), Büyük Patlama Teorisi’nin eksiklerini gidermek üzere ileri sürülmüş. Büyük Patlama’nın sonucunda uzayın muazzam genişlediği bir dönem olduğunu öngören ancak Evren’in Büyük Patlama anında başlamamış olabileceğini vurgulayan bir kozmoloji teorisidir Şişme teorisi.

Teorinin temel fikri, hâlen genişlemeye devam eden evrenin geçmişteki belirli bir zamanda sıcak ve yoğun bir noktadan yani tekillik noktasından itibaren genişlemiş olduğudur.

Big Bang Teorisine göre sınırlarını hala tam olarak keşfedemediğimiz evren ilk olarak bir noktaydı ve bu noktadan genişledi. Genellikle teoriler deneylerle kanıtlansa da bu teori üzerinde bir deney veya gözlemle desteklenemedi bu güne kadar. Ancak yapılan hiçbir gözlemle de çelişmemiştir.

Büyük Patlama, modern kozmolojik teoriler ışığında, maddenin aşırı yoğun ve sıcak bir noktadan genişlemesi sonucu evrenimizin oluşmasını mümkün kılan zaman dilimine verilen isimdir. Yani tıpkı kara deliklerin merkezinde bulunan tekillik gibi, evrenin başlangıcında da bir tekillik bulunmaktadır.

Özetle bu teoriye göre kainatta en azından milyarlarca evren var. Bunlardan biri de yaşadığımız evren. Bu aslında bir çatı kavram olsa da çoklu evren derken bilim insanları genellikle sicim teorisini kastediyor.

Kur’an’a göre gökler ve yerler bitişikken, Allah, bu küçük maddeye nazar ederek büyük bir patlama (Bing Bang) ile bu maddeyi su ve buhar olarak ayırdı. Sudan karaları ve denizleri, buhardan gökyüzünü yarattı. Büyük patlamadan sonra yüce Allah bulutsu kütle haline gelen göğün ve yerin, çekim kanununa göre aralarını ayırdı. Bu olaydan sonra evren devamlı bir şekilde merkezden dışa doğru genişlemeye devam etmektedir.

Einstein kendi kütle çekim kuramında, evrenin sonlu ve mükemmel bir 3 boyutlu küre olabileceğini söylemiştir.

Modern bilime göre; evrenin oluşumuna dair günümüzde en çok benimsenen teori, Büyük Patlama teorisidir. Bu teoriye göre evren, sıfır hacimli ve çok yüksek bir enerji potansiyeline sahip, sıkışmış bir noktanın patlamasıyla oluştu. Büyük Patlama sonucunda meydana gelen parçacıklar uzun bir dönem boyunca birbirlerinden bağımsız hareket ettiler. Sürekli genişleyen evrenin her yerinde geçerli olan fizik kanunlarından kütle çekimi kanunu vasıtasıyla bağımsız gazlar birleşerek gökadaları (galaksiler) oluşturdular.

Aynı evrensel fizik kanunu neticesinde gökadalar da birbirlerine yaklaşarak devasa gruplar oluşturdu. Gökadalar içinde yıldızlar ve bazı yıldızların çevresinde sistemler oluştu. İçinde yaşadığımız Güneş Sistemi bunlardan birisidir. Keşfedebildiğimiz evrende 400 milyardan fazla gökada ve 300 trilyondan fazla yıldız olduğunu tahmin ediyor bilim adamları.

Bilim insanları evrenin başlangıcı olan büyük patlamanın 13,8 milyar sene önce olduğunu söylüyorlar. Bu patlama sonucunda evren oluştu diyorlar.

Adına ister Big Bang diyelim ister ilk yaratılış ve oluşum, fark etmez. Tek fark birinciler olayı sebep-sonuç ilişkisi üzerinden nedensellik (determinizm) ile izah ediyor, ikinciler ise olayı yine sebep-sonuç ilişkisi üzerinden izah ederken, yaratıcı ile ilişkilendiriyorlar.

Her iki görüşte de evren genişliyor. Yeryüzü ve gökyüzü meydana geliyor. Yeryüzünde karalar ve denizlerin ardından önce madenler sonra bitkiler, ağaçlar, ardından büyük cüsselilerden küçüğe doğru hayvanlar ve nihayet insan ortaya çıkıyor.

Evren yaratılış sonrası genişledi ve halen de genişliyor. 13,8 milyar sene önceki cesametinin çok üstüne çıktı. Big Bang’tan 380 bin yıl sonra sıkışan gazlar patlamaya neden oldu; yıldızlar ve diğer gezegenlerle birlikte evren oluştu diyor konu üzerinde çalışan bilim insanları.

Bu gelişmeleri ardından şöyle bir sonuç çıktı diyor konunun yetkilileri: “Tevhide göre yaratılış ve mahiyeti anlaşılmadan, evrimci görüşün sunduğu deliller kendi içerisinde tutarlı veya tutarsız da olsa, bilimsel bir izahı da olsa iyi anlaşılamaz.”

Konu biraz fazla uzadı ama şu hükmü rahatlıkla ifade edebiliriz; “Bilim elbette ki bir birikimdir ve bu birikim bütün insanlığın ortak birikimidir, ortak malıdır.”

 

SAHİ; EVREN NASIL MEYDANA GELDİ?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin