İnsan olarak bu dünyada ki yaşamımızı kalitelendirmek daha iyisini elde etmek adına yaptığımız çalışmalar kapsamında bilerek veya bilmeyerek yaşadığımız dünyayı hem kirletiyor hem de verimsizleştiriyoruz. Bunları farklı başlıklar altında toplamak ve değerlendirmek mümkün. Baktığımız da yerleşim alanı açma, enerji tesisleri kurma, terör ve savaş ve diğer etkiler. Elbette ki bunları giderme adına da önlemler alınıyor ve uygulamaya konuluyor. Ancak yeterli mi? Burası tartışma konusu. Özellikle küresel ısınma ile beraberinde getirdiği olumsuzluklar giderek kendisini daha çok gösteriyor. Kuraklık da işin cabası.
Birleşmiş Milletler, dünyada ki gıda üretimi konusunda yaptığı değerlendirmede, özellikle hayvan yemi bitkilerine üretim için ayrılan alanlarda insanlar için gıda üretimi yapılmasının daha verimli olacağı konusunda bir çalışma yapmış. Yapılan çalışmada, Bugün dünyada 1 Milyon insanın açlık çekerken, 100 Milyon ton tahıl ve mısırın biyo yakıt için kullandığını ortaya koymuştur. Bunun önüne geçilmesi sağlanırsa açlık yaşayanların sıkıntısına çözüm getirilemez mi? Yine çevreyi kirletmekten kaçınmayan biz insanların bu konuda alınacak ve gerçekten uygulanacak olan önlemler ile çevreyi kirletmemiz önlenecek mi? Çiftliklerin getirdiği tehlikeler, hem aşırı kirlilik hem de hayvanlara yapılan aşırı antibiyotik yüklemeleri nedeniyle direnç gösteren patojenler, mikroplar gittikçe daha dirençli hale geliyorlar. Bu riskler giderilecek mi?
Burada bir kez daha şunu belirtmek istiyorum.
Yaşadığımız dünya sadece insanların dünyası değil. Dünyanın bir Ekolojik dengesi var. Bu Ekoloji içinde yer alan tüm canlıların hem yaşam alanlarını bozmamalı hem de onların daha iyi şartlarda yaşamasını sağlamalıyız. Ekolojik dengeyi kendi lehimize bozuyoruz. Küresel ve Ekolojik dengenin bozulması da bizi önümüzdeki süreçte çok daha sıkıntılı bir dünyada yaşamaya itecek. Gördüğüm kadarı ile üzerinde yaşadığımız toprakların, kullandığımız suyun ve yaşam için gerekli olan havanın kıymetini bilmiyoruz.
Bilim adamlarının yaptığı çalışmalara baktığımızda, dünyanın geleceğinde gıdanın çok önemli bir konuma geleceği belirtiliyor. Bunun farkında olmamız, ülkemizde ki işlenebilir tarımsal alanları artırmak ve ürünü çeşitlendirmemiz gerektiğini belirtmek istiyorum. İlimizde bu alanda Tarım ve Orman il Müdürlüğünün bir gayreti var. Bu gayret inanıyorum ki önümüzdeki yıllarda hem ekilebilir arazilerin varlığını artıracak hem çeşitlilik hem de üretimin rekolte artışını sağlayacaktır.
Toplum olarak önce üretmek sonda ürettiğimizin kıymetini bilmek zorundayız.
Bilmez isek ne mi olur?
Gıdaya muhtaç oluruz…
