Gazze, 7 Ekimden beri bütün insanlığın gözü önünde bebek katilleri tarafından acımasızca bombalanıp mezarlığa dönen bir kara parçası haline dönüşürken, bu fecaat karşısında Müslümanların içinde bulunduğu vurdumduymazlık Filistinli mazlumların yaşadığı mezalimden daha da vahim bir durumu ortaya koydu maalesef. 1948 yılından bugüne kadar Arap-İsrail savaşlarının baş aktörleri ve mazlum Filistin’in en yakın komşuları olan Mısır, Ürdün ve Suudi Arabistan’ın bu vahşet karşısındaki arsızlığa varan sessizlikleri parmak ısırtacak derecede bizleri hayrete düşürüyor. Bütün bu arsızlığın üstüne bir de Suudi Arabistan’da devlet desteğiyle Ekim ayından itibaren düzenlenen “Riyadh Season adlı eğlence festivalinin iptal edilmeyerek devam ettirilmesi hainlikte gelinen seviyeyi gösteriyor.
Filistin topraklarını işgal ederek İsrail adı altında bir devlet ilan eden Siyonist teröristler, 1914 yılından bugüne kadar hep hain işbirlikçi Müslümanların desteğiyle bu duruma geldiler. Osmanlı toprağı olan Filistin, I.Dünya savaşında nasıl elimizden çıktı, bu süreçte kimler ülkesine ve devletine nasıl ihanet ederek İngilizlerin amaçlarına ve Siyonizm’in hedeflerine hizmet ettiler? Suriye-Filistin cephesindeki 270 bin kişilik Osmanlı ordusu nasıl 230 bin kayıp verdi? Bu konuların çok iyi bilinmesi lazım. Tarihimizi, özellikle yakın tarihimizi bilmeden asla bugün yaşadıklarımızı anlayamayız. Osmanlı devletinin I.Dünya savaşına girmesine ve yenilmesine sebep olan Almanların ve onların işbirlikçilerinin günümüzdeki uzantıları ile Osmanlı devletini yıkan İngilizlerin de İslam âlemindeki günümüzdeki işbirlikçilerinin çok iyi tanınması lazım.
HAMAS’ın 7 Ekimde başlattığı “Aksa Tufanı” harekâtını anlamayan veya eleştiren gafil Müslümanlar yanında HAMAS’a düşman olan adı Müslüman, kendisi özünde münafık olanların sayısı da tahmin edilemeyecek derecede çok maalesef. 7 Ekim Aksa Tufanı tüm dünyada aslında bir devrin kapanıp yeni bir devrin başladığı bir milattır. Aksa Tufanı ve onun ardından gelen Siyonist canilerin başlattığı Gazze saldırıları tüm devletlerin ve halkların ve hatta tek tek tüm insanların rengini ortaya koyması açısından önemli bir tarihi noktadır. Siyonistlerin Gazze şeridindeki yerleşim merkezlerini hunharca ve barbarca bombalayıp binlerce masumu katletmesine destek veren ABD ve Avrupa ülkeleri bugüne kadar ki tüm iddialarını ayakaltına alarak gerçek yüzlerini gösterdiler. Batının artık ne insanlık, ne özgürlük ve ne de hukuk gibi arkasına sığındığı bir maskesi kalmamıştır. Batı felsefe ve siyaset olarak bitmiştir. I.Dünya savaşından sonra önce Milletler Cemiyeti ve II.Dünya savaşından sonra da Birleşmiş Milletler(BM) olarak kurulan teşkilat Gazze’de işlenen soy kırım karşısında aciz ve çaresiz kalarak kendi varlığını inkar etmiş ve bitmiştir. ABD ile güya rakip görünerek demir kapılar arkasında birbirine havlayan köpekler gibi uzaktan hırlaşan Rusya ve Çin de gerçek rengini ortaya koymuştur. “Küfür tek millettir.” hadis-i şerifini doğrulayan bu ülkeler Müslüman çocuk ve kadınların katledilmesi karşısında parmaklarını bile oynatmamışlar, Siyonist katliama onay vermişlerdir. Müslüman ülkeleri burada tek tek saymaya bile değmez. Konuşmaktan bile aciz olanlar yanında gürleyip yağmayan korkakları da herkes iyice gördü.
HAMAS, gerçek bir iman üzerine kurulmuş bir cihad teşkilatıdır. Gücünü imanından almaktadır. Bu nedenle arkasına Allah’ın yardım ve desteğini alarak yola çıkmıştır. Çünkü mü’minlere yardım edeceğine dair Yüce Rabbimizin birçok vaadi vardır. Beş hafta boyunca sürekli yoğun bombardıman altında olan, yaşadığı mekânlar yerle bir edilen, elektriği, suyu, gıdası, ilacı ve hayatı sürdürmeye dair hiçbir imkânı bulunmayan Gazze’deki o müthiş insanlar vallahi o yıkılmaz imanları sayesinde dayandılar ve sabrettiler. Bu kadar yoğun saldırı ve yokluğa dayanacak başka bir toplum yoktur yeryüzünde. Bu savaşı Allah’ın izniyle Gazze’nin mücahidleri kazanacak ve Batı Şeria’daki kukla Filistin hükümeti artık Filistin halkını temsil edemeyecektir. Her gün toprakları işgal edilen, evleri basılan, tutuklanan ve her fırsatta şehit edilen mazlum Filistin halkının haklarını koruyamayan Mahmut Abbas ve etrafındaki işbirlikçilerin tahtı sallantıdadır ve yıkılacaktır. Aynı zamanda İngilizlerin desteği ile Arabistan ve körfez ülkelerinin başına getirilmiş olan hanedanların saltanatlarının da sonu gelmiştir. Yine ABD ve Siyonistlerin desteği ile darbe yaparak Mısır ve diğer ülkelerin başına musallat olan Sisi ve benzeri diktatörlerin de sonu gözükmektedir.
HAMAS, modern silahlara sahip işgalci katillere karşı destansı bir mücadele vermektedir. Kendi yaptıkları “Yasin 105” adlı roket atarlarla İsrail’in çok övündüğü Merkava tanklarını berhava etmişlerdir. Gazze’nin altında bulunan 500 km. uzunluğundaki tüneller sayesinde kendilerini koruyan ve buradan hücuma geçen Kassam Tugayları mücahidleri bugüne kadar işgalci katillerin Gazze’yi işgaline izin vermediler, yüzlercesini cehenneme gönderdiler ve Allah’ın yardımıyla da galip gelecekler. Bu savaş daha çok devam edecek ve saflar netleşecek, herkesin rengi iyice belli olacak ve bundan sonrasında dünya eski dünya olmayacak, yeni bir dünya kurulacak. Buna yakın zamanda şahit olacağız inşallah.
Siyonist İsrail’in karizmasını yerli bir eden “Aksa Tufanı” İslam âlemi yanında bütün dünyada da çok büyük inkılâplara neden olacaktır biiznillah. Yüce Rabbimizin: “Ey İman Edenler! Müminleri Bırakıp da Kâfirleri Dost Edinmeyin! Allah’ın Aleyhinize Apaçık Bir Ferman Vermesini mi İstersiniz?” (Nisâ: 144) buyruğu gerçekleşecek ve işbirlikçi hainlerin ilahi fermanları yazılacak ve karar gerçekleşecektir. Yüce Rabbimiz bizleri Salih kullarının safında yazsın, ümmetimize hidayet, feraset ve basiret versin. Âmin.
