ADİLE ALICI

RAMAZAN NEDİR, NE DEĞİLDİR?

Yazının başlığı yoktu ve ben bu başlığın uygun olacağını düşündüm. Çünkü yazan kişi, kendince gördüğü yanlışları ve asıl olması gerekeni dile getirmeye çalışmış. Yazıda geçen çoğu yanlışa şahit olduğumu en başından belirtmek istiyorum.Sosyal medyada gezinirken karşıma çıkan ve okuyunca üzerinde düşünülmesi gereken bir paylaşım olduğunu düşündüğüm için de köşemde yer vermek istedim.

Yazıyı paylaşan kişi yazının altına ismini eklememiş, dolayısıyla başta alıntı olduğunu bilmenizde fayda var. Yazan arkadaşımız sosyal medyada ve çevresinde gördüğü, değişen ramazan alışkanlıklarından bahsetmiş. Elbette ki yazıda yazılanları genellemek mümkün değil ancak az da olsa yapıldığına şahit olduğumuz gerçeğini göz ardı edemeyiz.

Umarım okuyup üzerinde birazcık düşünür, farkında olmadan yaptığımız yanlışlar varsa düzelterek bu mübarek ayı gerektiği gibi yaşar, yaşatırız.

***

-Ramazan, evde 20 tabaktan oluşan iftar yemeğine “Peygamberimizin sünneti” diye hurmayla başlamak değildir.

-Ramazan, bir köyü doyuracak kadar yemek yedikten sonra namazda zorlanmamak için içilen maden suyu da değildir. Zira Ramazan, gündüz aç kalmanın akşam intikamını almak değildir.

-Ramazan, akşama kadar her kalbi kırıp her hakka girdikten sonra iftardan az önce Nihavend Makamında İlahiler dinlediğiniz için tüm günahlarınızın bakiyeden otomatik silindiği bir ay da değildir.

-Ramazan, Şaban ayında 1.5 milyon TL ye cip alıp ‘Kuzum bu sene zekât veremeyeceğiz biraz borca girdik de…’ diye durumu kurtarabileceğiniz bir ay değildir.

-Ramazan ayı akşama kadar 85 milyonun hatta 1 günlük kedi yavrularının dahi hakkını yedikten sonra iftarda ”Güllaç torbasındaki kırıntıları da balkona dökelim inşallah sevaptır” dediğiniz için ahirette sorgu sualde size torpil sağlayacak bir ay değildir. Çünkü Ramazan farklılığını Güllaç torbasından alan bir ay değildir…

-Ramazan, Ramazan şerbeti değil, Hacivat-Karagöz oyunları değil, Hz Yusuf dizisi değil, Oruç Baba türbesi önünden son 2 dakika yayına giren uhrevi bir âlem değildir.

-Ramazan, 11 ay boyunca ‘Aç mısın bir ihtiyacın var mı?’ diye sormadığın bir adama ‘Oruç musun?’ diye sorgulamak değildir. Ramazan, mahallede 1 ay boyunca oruç tutmayanları değil 12 ay boyunca aç kalanları araştırıp bulmanızı öğreten bir aydır.

-Ramazan, Instagram’da iftar storileri değil; fakir fukara ile ekmeğini paylaşmaktır. İhtiyaçlarını alamadığı çocuğunun gözüne bakan gariban babanın yüzünü güldürmektir. Kapısının önüne zarf koyup kaybolmaktır…

-Ramazan, son birkaç yılda Karun gibi zengin olmuşlarla değil; uzun yıllardır kıt kanaat yaşamaktan sefaleti kanıksamış bir gariban bulup ezanı beklemektir.

-Ramazan şekersiz sakız çiğneyince değil; ‘insan eti yiyince'(gıybet etme) orucunuzun bozulduğu konusunda endişe etmeniz gereken bir aydır!

-Ramazan sadakadır, zekâttır, Kur’an’dır, namazdır.

-Ramazan ‘Aranızda Muhammed kim?’ denilecek kadar sade yaşamış bir Nebinin (sav)”Aişe etleri dağıttın mı?” diye sormadan sofraya oturmadığı bir aydır.

-Ramazanın bizi ihya etmesi dileğiyle…

Rabbim, Ramazan-ı Şerif’i razı olacağı şekilde ihya etmeyi nasip etsin. Âmin.

(Yazı alıntı olduğu için düzeltme yapmadım.)

RAMAZAN NEDİR, NE DEĞİLDİR?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin