HABİB KARAÇORLU

GAZZE ŞERİDİ KİMLERİN BOYNUNA DOLANDI?

Akdeniz kıyısındaki, uzunluğu 41, genişliği ise 6 ile 12 km arasında değişen Gazze Şeridi, sadece 363 km²lik bir alana sahip ki, burası Türkiye’nin yüzölçümü en az (403 km2) olan Yalova ilinden daha küçüktür ve bu kara parçası dünyadaki en kalabalık yerleşim alanlarından da biridir. Bu küçük kara parçası üzerinde hayatını sürdürmeye çalışan 2 milyon 375 binlik nüfus,  dünyadaki 55 ülkenin nüfusundan daha da fazladır. Kilometreye kareye 6 bin küsur kişinin düştüğü, sanayi, teknoloji, ticaret, tarım ve diğer üretim alanlarında çok yoksul olan bu küçücük yoksul bölgede bu kadar insanın ne işi olabilir?  Diye soracak olursak, cevabı çok basit: bu insanlar bu küçücük alana kendi rızalarıyla gelmediler, zorla buraya tıkıldılar. Gazze Şeridi Siyonist işgalciler tarafından ta 75 yıl öncesinde bir açık hava hapishanesi haline getirilmişti. Şimdi ise zamanı geldi, hapishanedekiler isyan çıkardılar ve 7 Ekimde açık cezaevinin duvarlarını aşarak zalim zindancılarıyla hesaplaştılar.

7 Ekimden itibaren tam 48 gün boyunca Gazze şeridini bombardıman altında tutarak 20 bine yakın insanı katleden ve bu bölgedeki binaların yüzde altmışını yerle bir eden barbar Siyonistler sonunda ateş kese razı olmak zorunda kaldılar. Bir haftalık ateşkes boyunca işgalcilerin hapsettiği Filistinli esirlerle, HAMAS’ın elindeki rehinlerin takasları gerçekleştirildi. HAMAS’ın serbest bıraktığı rehineler, gördüğü insanlığı, ilgi ve nezaketi anlatırken, Filistinli esirler aşağılık Siyonistlerden çektikleri zulümleri anlattılar. Bu çok ilginç sahnelerle bir kez daha İslam’ın izzet ve şerefi tüm dünyanın gözleri önünde ispatlanmış oldu. Oysaki, Arap baharından sonra İŞİD ya da diğer adıyla DEAŞ terör örgütünü kurduran büyük şeytan ABD, Müslümanları kan döken, baş kesen teröristler olarak tüm dünyaya kabul ettirmek için ne kadar uğraşmıştı? Bu konuda ABD, İngiltere ve İsrail istihbaratları ne kadar çok emek çekmişlerdi ki, İslam’ı ve Müslümanları cani, kendilerini masum göstersinler diye. Ancak ilahi takdir, öyle bir plan yaptı ki, onların tüm planlarını boşa çıkardı ve boyunlarına doladı. Nitekim Ali İmran Suresi 54.Ayeti Kerime’de Cenabı Hak öyle buyurmuyor mu? “Onlar (İsrailoğulları) bir tuzak kurdular ve buna karşılık Allah da bir tuzak kurdu. Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır.”

Gazze Şeridinde tüm imkânsızlıklar içerisinde imanları ve ihlâslarıyla düşmana karşı silahlar hazırlayan ve düşmanın savaş gücünü hiç hesaba katmadan çarpışmayı göze alan HAMAS’ın efsanevi El-Kassam Tugaylarının mücahidleri ve kendilerini en kötü sonuca hazırlamış olan Gazze şeridindeki kahraman Filistinli Müslümanlar, sayısal sonuç ne olursa olsun, bu savaşın galibidirler. Ey dünyaya meydan okuyan ve hiçbir korku taşımayan muhteşem insanlar! Siz Bedrin Aslanları ve Çanakkale’nin Mehmetçikleri gibi sayıca ve donanımca çok üstün olan düşmanı imanınız ve azminizle dize getirdiniz. Siz adınızı tarihe yazdırdınız. Şimdiye kadar dünya birçok kahraman tanımıştı. Ancak bu yüz yılın gerçek kahramanları da sizlersiniz.

Asil ve cesur komutan Ebu Ubeyde, artık hem İslam âlemi hem de tüm mazlum halklar için bir sembol, bir ümit, bir idol ve bir ışık haline geldi. Onun resimleri surlara, köprülere, yüksek duvarlara, caddelere ve her yere asılmakta, videoları milyonlar tarafından izlenmektedir. Bir zamanlar tüm dünyada özgürlüğün ve bağımsızlığın sembolü olan Che Guevara’nın yerini artık Ebu Ubeyde almıştır. Tüm dünya Ebu Ubeyde’yi tanıyor, seviyor ve ilgiyle takip ediyor artık. İnancın, azmin, sabrın, doğruluğun, güzel ahlakın, cesaret ve yiğitliğin sembolü Ebu Ubeyde! Sen ne putlar devirdin, sen kimlerin oyunlarını bozdun, sen kimlerin maskesini düşürdün, sen kimlerin yüreğine korku saldın ve sen kimlerin gönlünü kazandın! Rabbimiz senden ebediyen razı olsun, seni korusun.

Son yüz yıl içerisinde İslam âlemi çok büyük sıkıntılar yaşadı, çok acılar çekti. Filistin, Batı Trakya, Azerbaycan, Doğu Türkistan, Cezayir, Libya, Eritre, Moro, Kıbrıs, Çeçenistan, Kırım, Bosna Hersek, Lübnan, Arakan, Keşmir, Afganistan, Somali, Irak, Suriye ve Yemen’de yüz binlerce Müslüman katledildi. Zalim kâfirler Müslümanları acımasızca soy kırıma tabi tuttular. Aşağılık düşmanların düşünce ve yöntemleri her yerde aynıydı. Ermeni, Rum, Sırp, Hırvat, Yunan, Bulgar, İngiliz, Fransız, İtalyan, Rus, Amerikalı, Çinli, Hindu, Budist, Siyonist Yahudi ve diğer zalimler Müslümanları yok etmek için akıl almaz kötülükler yaptılar, insanı dehşete düşüren yöntemleri denediler, kötülükte hiçbir sınır tanımadılar ve hiçbir anlaşmaya ve kurala uymadılar. Bunların elebaşları ve kendileri şimdilerde cehennemin dibini boylamış olarak lanetle anılıyorlar. Ancak Müslümanlardan hiç böyle zalimler çıkmadı, çıkmayacak. Şimdi Müslüman dediysek, bazı İslam ülkelerinin başındaki zalim diktatörlerin durumu bizi yanıltmasın. Onlar Müslüman gözükse de aslında Kur’an’ın tarifine göre onlar katıksız münafıktırlar.  Münafık diliyle inanmış gözüküp kalben inanmayan kimsedir. İman sahibi hiçbir mü’min asla düşmanı olan kâfirle bu şekilde bir işbirliği yapmaz, yapamaz. Ancak bunu münafıklar yaparlar. Müslümanların yanında Müslüman gözüküp kâfirlerin yanında ise: “biz sizinle beraberiz, dostuz” diyenlerle ilgili Yüce Rabbimiz Maide Suresi 51.Ayeti Kerime’de: “ Ey imân edenler! Yahudî’leri ve Hristiyanları dost edinmeyin. Onlar, birbirlerinin dostlarıdır. İçinizden kim onları dost ve yardımcı edinirse, o da onlardandır. Allah, düşmana dostluk etmekle nefislerine zulmedenleri hak yoluna eriştirmez.” buyurmaktadır.

HAMAS’ın Gazze Şeridinde başlattığı Aksa Tufanı herkesin rengini ve safını ortaya koymuştur. Batı ülkelerinin liderlerinden Siyonist katillerle işbirliği yapanlar halkları tarafından kınanmış ve reddedilmişlerdir. Aynı şekilde İslam dünyasının halkları da liderlerinin gerçek yüzünü iyice görmüş ve anlamışlardır. Dolayısıyla “Gazze Şeridi” sadece işgalci Siyonistlerin değil onlarla işbirliği içinde olan liderlerin de boynuna dolanmıştır ve onları yakın bir zamanda boğacaktır. Allah’ın izniyle bunu pekte uzak olmayan bir gelecekte göreceğiz. Bundan sonra ki süreçte işgalci Siyonistler ne yaparsa yapsın, dünya kamuoyunda “çocuk katili” olarak bilinecek ve her yerden dışlanacaklardır. Gazze’de yaşanan mezalime sessiz kalanlar ya da işbirliği yapanlar ise mahkemelerde olmasa bile vicdanlarda yargılanacak, sonuçta ilahi cezaya düçar olacaklardır. İlahi adalet şaşmaz, sabredip göreceğiz. Rabbim Filistinli ve diğer mazlum kardeşlerimizin yardımcısı olsun. Bize de onlara yardım etmeyi nasip eylesin. Korkak ve nefsine yenik düşmüş olanlara da hidayet versin, ıslah eylesin. Âmin.

 

GAZZE ŞERİDİ KİMLERİN BOYNUNA DOLANDI?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin