NEVZAT ÜLGER

CHP ÜZERİNDEN BİR GENELLEME

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 9 Eylül 2023 tarihinde kurulmuş. Yani devlet kuran parti değil, devletin kurduğu partidir. Nitekim 1950 yılına kadar bu partinin il başkanları, o illerin valileriydi.

CHP, 1946’dan bu yana girdiği genel seçimlerin hiç birinde halkın yarıdan fazlasının oyunu alamamış, toplam seçmenin ancak dörtte birine hitap edebilmiştir.

Peki, CHP neden hala bir atılım yapamıyor? Neden girdiği bütün seçimleri kaybediyor?

En son 28 Haziran seçimlerinde iktidar yüzde 52 oy aldı, muhalefetin tamamı (yedi parti) yüzde 48’i aşamadı. Alınan bu yüzde 48 oyun, yüzde 22’si de CHP ile hareket eden diğer partilere aitti. Mamafih, CHP birçok seçimde yüzde 25’ten 26’ya geçemedi zaten. Demek ki takip edilen metotta yanlışlık, bagajında hızlanmaya engel yükler var.

Günümüzde bazı televizyon kanalları var ki her gece ya dinin aleyhinde konuşuyorlar ya da Erdoğan düşmanlığı üzerinden CHP’yi anlattıklarını zannediyorlar. Bunları toplum satın almıyor, neden görmüyorsunuz?

Sol siyasetin bir iki koalisyon denemesi dışında çok partili devir boyunca iktidardan uzak kalmasının sebebi de toplumdaki dini, milli ve kalkınmacı hassasiyetlerle çatışma içinde olmasıdır diyor siyasi analistler.

Birkaç televizyon ve gazetede seküler hayat tarzının muhafızlığını yapan gavur seviciler, bilgeliği kendinden menkul aydınlar, eserleri itibariyle pek de sanatçı sayılamayacak aktörler, kibirli medyatik tipler, tek sermayesi İslam nefreti olan yazarlar, sadece İslâm’ı hedef alan din eleştirmenleri içeriden ve dışarıdan durmadan İslam aleyhinde konuşuyorlar ve kendilerince CHP’ye oy topluyorlar.

Daha önce Türkiye’de tahakküm ve sömürü sistemlerini inşa eden yerli İslâm düşmanı aktörler eski yaptırım güçlerinden yoksun kaldıkları için kelaynak kuşları gibi ‘yeraltına inmiş’, yöntem değiştirmiş ve yeni küresel kültürün bayisi durumuna gelmiş durumdalar. Çünkü insanlarda oluşan tepki fark edilerek doğrudan İslam’ı hedef almak yerine dolaylı şekilde İslâm’a dair ne varsa hedef alınmaya başlanmıştır.

Oysa New York belediye başkanının ezan sesinin dışarıya verilmesine müsaade etmesi önemli bir özgürlük hamlesi olarak karşılandı dünyada. Ama siz hala ezana farklı anlamlar yüklemeye devam ediyorsunuz.

Görünen o ki; CHP’nin halkı ikna edecek bir programı yok. Değişik bir ifade ile, CHP halka güven vermiyor. Belki bundan ötürü de halkın üzerinde ciddi bir etki oluşturamıyor.

CHP’nin mutlaka nasıl bir Türkiye düşündüğünü, eleştirdiği şeylerin nasıl düzeleceğini, eksik kalan şeylerin nasıl tamamlanacağını halka doğru düzgün anlatması gerekiyor.

AK Parti, günahıyla, sevabıyla bu ülkede 21 yıldır iktidar. Doğru yaptığı şeyler var, eksik bıraktığı, yapmadığı şeyler var.

Muhalefet tabii ki bunların üzerine gidecek, yanlışlara karşı çıkacak, eksiklerin, yapılmayanların da bir an önce yapılmasını isteyecek. Daha önemlisi, halkı, kendisinin daha iyi yapabileceğine ikna etmesi gerekir.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye’de halkın % 40’ı gelirin sadece yüzde 16’sını alıyor. En zengin % 20’lik grup ise gelirin % 47,5’ini alıyor.

Türkiye’de servet dağılımı çok adaletsiz. Tepedeki yüzde 10 servetin % 69,8’ini, bu grubun içindeki yüzde 5 servetin 59,2’sini elinde tutuyor. Yüzde 1’lik kaymak tabaka ise % 39,5’una sahip.

Dünyadaki tablo da Türkiye’den çok farklı değil.

Dünyada üretilen servetin %63’ü, en zengin yüzde 1’in cebine girerken, geri kalan % 37’lik kısım dünyanın geri kalanı tarafından paylaşılıyor.

Serveti 500 milyon doları geçenler listesinde 1583 kişi ile ABD yer alıyor. Onu 1268 ultra zengin Çinli takip ediyor. Yarım milyar dolar servet sınırını Almanya’da 315 kişi aşarken, bu rakam Fransa’da 82, Birleşik Krallıkta 106. Rusya’da 294, Hindistan’da 229, Yunanistan’da 1, Suudi Arabistan’da 3, Türkiye’de 33 kişi var.

“Allah’ın on pulunu bekleye dursun on kul; / Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul./ Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa; / Yaşasın, kefenimin kefili karaborsa!“ diyor şair.  (Necip Fazıl-Destan)

Bu tabloyu nasıl değiştireceğini topluma anlaşılır bir tarzda anlatan siyasilere toplum rey verir. Siyasi partilerin buna ne kadar istekleri ve güçlerinin olup-olmadığı da ayrı bir konu elbette. Solcu bir gazeteciden (Oya Baydar’dan) bir alıntı ile yazıyı noktalayalım:

“9 Eylül 1923’te kurulmuş olan CHP’nin 1927’de dört oku, yani dört temel ilkesi var: Cumhuriyetçilik, Laiklik, Halkçılık, Milliyetçilik.

1931’deki 3. Kurultay’da bunlara iki ok daha ekleniyor: Devletçilik ve İnkılapçılık.

Cumhuriyet’in 100. yılında şöyle bir ilkeler bütünü ya da oklar hayal edilebilir:

Cumhuriyetçilik, demokratlık, barışçılık, özgürlükçü laiklik, çevrecilik, eşit yurttaşlık, toplumsal adalet…”

CHP’nin gündemi değişim değil mi? Buyurun!

CHP ÜZERİNDEN BİR GENELLEME

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin