Öncelikle Filistin sorununu İngiltere’nin teşvik ve desteği ile 150 yıl önce “Siyonizm” çıkarmıştır. Arz-ı mev’ud uydurulmuş bir yalandır. Semavi dinler herhangi bir kavme üstünlük izafesi yapmaz. Kaldı ki, Hz. Musa kavmini Mısır’dan Filistin’e getirdiğinde, Filistinde yaşayan büyük bir toplum zaten vardı, bu topraklar ıssız ve boş değildi.
İsrail yalakalığında dur-durak bilmeyen yerli “Yahudi seviciler” olayı yorumlar gözükürken, aslında Türkiye Cumhuriyeti yöneticilerine çaktırmadan parmak sallamıyorlar mı acaba? İnsanların paraya göre yazıp-çizmesi ne kadar aşağılık bir olay.
Hamas, İsrail’in Filistin’de “net ve kesin olarak” Yahudi dışında kimseyi bırakmayacağını anladığından “fiili cihad” yolunu seçmiştir. Bu tercihin zorunlu olduğunu düşünemez miyiz?
Bu olayın Filistin halkını, İslam coğrafyasını ve Türkiye’yi ilgilendiren yönleri vardır. Olayı anlamak bakımından genel olarak “onlar nelerdir” konusuna bakmamız gerekir.
1-İsrail saldırılarının esas hedefi ABD adına genelde Ortadoğu coğrafyası, özelde İran olamaz mı? ABD’nin BOP projesini unutmak mümkün müdür?
2-ABD, Rusya’daki karmaşadan istifade ederek, İran’ı cezalandırmak düşüncesi üzerinden Ortadoğu’nun haritasını yeniden çizmek isteğinde olamaz mı?
1945 yılından beri Ortadoğu’da tek yönlendirici olan ABD, bölgeye Rusya ve Çin’in girmesinin verdiği rahatsızlıkla bölgesel bir savaş çıkararak yeniden tek egemen olmak istemiş olamaz mı?
3-Bugün dünya yeniden şekillendirilmenin eşiğindedir diyemez miyiz?
4-Türkiye’nin olaya müdahil olmasını önlemek için, Ankara’daki bakanlık önündeki patlamalar ve Suriye’de düşürülen SİHA olayı, “sen bu işe karışma” ikazı olamaz mı? Çünkü NATO üyesi bir ülkenin SİHA’sı, yine NATO üyesi olan bir ülke tarafından düşürüldü.
5-İran saldırıların hedefi olursa, İran’dan Türkiye’ye “göç akını” olmaz mı? Allah korusun böyle bir durumda bizim iç güvenliğimiz sıkıntıya girmez mi?
6-MOSSAD dünyaya olduğundan fazla gösterilmeye çalışılmamış mıdır? Bu olay için, İsrail istihbaratının 11 Eylül’ü diyemez miyiz?
7-Bu olay bir asker olan Netanyahu’nun kısa dönem için işine yarasa da “iki devletli bir çözüm” şeklinde de düşünülebilir mi acaba?
8-“Aksa Tufanı” köşeye sıkıştırılmış Filistin halkının kendini savunma hakkı olarak değerlendirilemez mi?
9-Bu mücadele haklı ve meşru değil midir?
10-Hamas’ın, İsrail’in esir tuttuğu kadın ve erkek Filistinlilerle takas yapmak için çokça İsrailliyi esir aldığı düşünülemez mi?
10-ABD bölgesel bir savaş çıkartmak istiyor. Bu çok açık. Hem harp sanayisinin yaşaması, hem de Ortadoğu jandarmalığının devamı için dünya çapında değil ama bölgesel çapta savaşlar çıkartıyor. Ukrayna ve Filistin savaşlarını bu pencereden değerlendirmek mümkün değil midir?
11-ABD’nin bu iki olayda da Yahudi toplulukları ve yönetimleri seçmiş olmasını tesadüf olarak yorumlamak mümkün müdür?
12-Ülke olarak önemli bir zaman dilimini yaşıyoruz. Dış ticaret hacmimiz 700 milyar doları yakalamak üzere. Bölgesel itibarımız oldukça yüksek. Türkiye; Şanghay, BRICS, IMEC gibi oluşumların içinde önemli bir aktör. Türkiye bölgesel bir güç, ticaret ve enerji koridorları bakımından jeostratejik bir konumda, üstelik Avrupa pazarında da önemli bir yere sahip. “Türkiye olmadan bölgede herhangi bir proje uygulanamaz” diyor Cumhurbaşkanı.
Buna karşılık önümüzde etkileri birkaç yönden Türkiye’yi etkileyebilecek Suriye gibi bir sorumuz var. Karşımızda görünen PKK/PYD ve diğer terör örgütlerinin her birinin arkasında önemli devletler var. İran merkezli bir savaş durumunda Türkiye çok büyük zarara uğrar. Unutmayalım, Irak’ın ABD tarafından işgalinden sonra biz ülke olarak hem bir dış göçe maruz bırakıldık hem de Türkiye bu savaştan sonra Irak’a uygulanan 12 yıl süreli ambargo nedeniyle 100 milyar dolar zarara uğradı dedi siyasi gözlemciler.
Bu savaş mutlaka önlenmeye çalışılmalıdır. Çünkü ABD’nin hedefi bölge haritasını değiştirmektir. Hem bu değişimlerden hem de iktisadi gelişmelerden zarar görme ihtimalimiz yüksek gibi gözüküyor.
Filistin davasında Hamas haklıdır. Ancak bu olayın neler kazandırıp neler kaybettireceği konusu oldukça önemlidir.
