Elazığ’da Ak Parti 3 kesin listeyle seçim sürecine girdi. Ak partili organlar, yetkililer, milletvekilleri, Belediye Başkanları 4. ya da 5. Milletvekillerini çıkardıklarında Ak Parti ye katkı sunmuş olurlardı. Gerisi sadece lafı güzaf ve ayak oyunları çerçevesinde değerlendirilirdi.
İlimizde partiyi parselleyen birileri Ak partinin partiye katkı sunmak yerine partinin üç milletvekilinden fazlasını çıkarmamasına odaklanmış durumda. Hatta halka gözleri kesse Ak Partiyi iki milletvekiline çekmek için efor sarfederler. Yazık, çok yazık … hem Elazığ’ımıza hem Ak partiye hem bu partiye karşılıksız gönül vermiş kitleye.
Milletvekili adaylarınında bu konuda uyanık olmaları, parti menfaatini gözetmeleri gerekirdi.
Temayüldeki ayak oyunlarından, Ak partinin listesine müdahale olarak sızan eylem ve söylemlerden vaz geçtik. İlimiz seçim çalışmaları bu şekliyle devam ederse Elazığ maksimum Ak partiye sayı olarak üç millete güç geçecek bir seçime hazırlanıyor. Adayları bahane ederek bu kötü politik zeminin Ak Partinin Elazığ’daki güç odakları ve yöneticileri tarafından titizlikle ayakta tutulması gayreti çok kötü, çok haince bir duygu.
Bu yetkin mühendisler Ak Partinin kaç oy kaç vekil aldığından ziyade kendilerinin partide kaç vekile, kaç bürokrata hükmedeceklerinin hesabını yapmaktalar. Adına iç mühendislik mi yoksa toplum mühendisliği mi denmesinin önemi yoktur. Burda gerçekten dava adı altında bedava güce konmak konumlanmak söz konusu.
Aday belirlemeden bu yana Nazırlı’nın ve Mücahit Yanılmaz’ın ayağının kaydırmaya çalışıldığına ama kaydırılamadığına şahit olduk. Bunu yapmak isteyen kesim listede ciddi kayıplar vermiş, istenmeyen sürprizlerle karşılaşmış gelecekte nasıl bir yol çizeceğini onlarda kestiremiyor olmuşlar.
Tüm bunlara rağmen bu uyanık kesim her şey onların otokontrolündeymiş gibi kendini çok güçlü lanse etmeye çalışıyor. ki sanki Allah var bu algı işini cidden çok iyi beceriyorlar. Bu konuda ellerine su dökebilecek bir ekip bile tanımıyorum.
Mahmut Rıdvan Nazırlı’dan umudu kesenler şu sıralar Yanılmaz’a sürekli şehri düşünüyorsan istifa et diye belli merkezlerden seslenmeye başladılar.
Mücahit Yanılmaz bir dönem Elazığ’da Başkanlık yapmış sonrasında adaylık alamamış biri. Keşke bu seçimde aday olmasaydı. Kararlı idiyse önce halka karışıp onlarla hasbihal edip halkın gönlündeki varlığına göre adım atmalıydı. Ankara’dan bastırarak kabule oynamamalıydı. Malesef Türkiye’mizde bu erdem, bu insanilik, bu nezaket herkesten bekleyip kendimize yakıştırmadığımız bir şey. .
Adamlar çok akıllılar. Bu seslenmenin arkasında yarın seçim kaybedilirse biz Müco’ya istifa et dedik o etmedi. Bütün bunlar Müco’nun yüzünden, aksi olursa Mücahit Bey bu günden istifa ederse zaten hepten suçlanacak. Vel hasıl kim ne derse desin Mücahit Yanılmaz bu seçimde Şark Bülbül’ü filmindeki Kemal Sunal’ın getirin mazlumu repliğindeki dayak yiyen mazlumu oynayacak.
Dövün Mücahit’i. Dövün Mücahit’i. Tekrar tekrar dövün, teker teker dövün, toptan dövün. Kaybederse sonrasında iyice de sövün. Ona her vuruş, her sövüş sizlerin içini rahatlatacaktır. İntikamınız alınmış olacaktır.
Belediye, İl Yönetimi, Parti Organları, gelecek çıkarcıları Mücahit Beyi bahane edip Ak Partinin Elazığda kaybetmesine neden olursanız vicdanlara sığmayan bir şey yapmış olursunuz.
Yasemin Açık’a göz kırpmak çok daha bet çok daha kötü ve asla kabul edilemez.
Recep amcam benim ricam parti sizin halk ülkemizin. Politikadır, seçimdir… kazanılır kaybedilir. Üslubuyla olması iyidir. Ülkemin en büyük partisinin parti içindeki göreviyle nam, şan, ünvan kazananların partiyi bitirme, itibarsızlaştırma, kutuplaştırma, kamplaştırma adımları çok seviyesiz adımlardır. Lütfen bunlara olanak sunmayın.