RAMAZAN YILDIRIM

SORGULAMAMAK

Her şeyimizi ama her şeyimizi açtılar. Tenimiz, bedenimiz, arzularımız, sırlarımız, sınırlarımız her neyimiz varsa. Bir tek gözümüzü açmadılar.

Bir kovid dediler bir küresel ısınma bir karbon ayak izi. Gerçekte yaşanan sadece insanlık krizi.

Veri toplama, algıları ölçme ve yönlendirme teknolojileri, küresel güç firmalarıyla yöneticilerin bizi bizden fazla tanımasına, bizi arzuladıkları yöne kanalize etmelerine sebep olmuştur.

ABD Başkanı Joe Biden’ın X platformuna düşen son görüntüsü çok ilginç. Katıldığı bir törende ne yapacağını unutuyor, şaşkın bakışlarla tuhaflıklar sergiliyor. Üniformalı biri ona yerine geçmesi gerektiğini söylüyor. Garip olan bu bunak bize dünyamızı yöneten kişi olarak sunuluyor. Hem ABD hem bizler onun ihtiraslarında boğuluyoruz.

Netanyahu’nun yaptıklarından insanlık utanırken liderler sadece daha az vahşetin yollarını arıyorlar. Kimse demiyor ki ey Netanyahu! Bunlar sana ve ülkene kısasa neden yahu.

Sorgulamalıyız. Tabiki her hizmeti göz önüne almalıyız. Yapılanı görmemek nankörlük ama irdelememek bize, geleceğimize, gençlerimize yapılabilecek en büyük kötülük.

Eskiden hizmet edilmediği halde yolsuzluklar yapılırdı. Yeni dönemde hizmet içine sıkıştırılmış vaziyette. Kötülükler de eskiden iktidarların baskısıyla halka dikte edilirdi. Hatta bizde ihtilallerle. Şimdilerde bilim adamlarının söylemleri, akıl çelmeleri, toplumun gözünü korkutmaları kısacası demokratik akli çözüm itelemeleri marifetiyle bizi yiyorlar.

Demokratik düzenlerde ki seçimler hani bir kaç ay sonra bizde de yapılması düşünülen yerel seçimler tüm bu işlerin dizayn edildiği platformlar. Gözümüzü açmamıza olanak tek alanlar.

Partiler kendi hesaplarına göre gidiyorlar adaylar hakeza kendileri için yarışıyorlar. Bizler izahat istemeliyiz. Ne nasıl yapılıyor? Bize maliyeti nedir? Geleceğimize katkısı nedir?

Aslında bir aday bir dönemde asli yapacaklarını yapıyor. Geriye heyecan değil hezeyan kalıyor. Özel şirketlerde yöneticiler 5 yıl bir pozisyonda durmazlar ya daha yukarıya ya da pozisyon kaybederler. Siyasette 5, 10, 15 yıl çok fazla.

Ve ülkemiz muhalefetsizliğin çaresizliğini yaşıyor. Biz Elazığ olarak bu konuda çok daha muzdaripiz. Yıllar sonra bir muhalefet çıkardık onlar da iktidarın sütunu oldular. Elazığ’da eksiği gediği dillendirmeyi bırakın adeta iktidarın işbirlikçisi gibi davranıyorlar.

Belediye Meclisinde muhalefet karşıt hiç bir sesi, karşıt hiç bir görüşü değerlendirmeye almamış adeta bu karşıtlıkları iktidara kol kanat gererek gidermiştir.

En son Belediye Meclis toplantısında bir Meclis Üyesinin söz istemesi Belediye Başkanımızın sokak ağzı tarzıyla Mehmet Can’ı konuşturmayın demesi buna hiç kimsenin itiraz etmemesi. Bunu bilirsek Elazığ’a zuldür.

Hatırlarsak Başkanımız villa konusunda Mehmet Çak’a da yakışıksız bir tavır sergilemişti. Yine CHP Meclis Üyeleri demokrasiyi ve meclis onurunu göz ardı etmişlerdi.

Mehmet Can Ölçücüoğlu Ak Partiden Belediye Encümeni seçilmiş yaşadığı sorunlar nedeniyle yolu ayrılmış. Bu gün dile getireceği şeylerin boş olması ona kaybettirip dolu olması şehrimize ve muhalefetimize kazandıracakken muhalefetin bu kadar sorunlara duyarsız olmasını anlamıyoruz.

Benim çıkarımım sorgularsak her şey hallolur. Sorgulamıyorsak kendimizi yok sayalım. Sorumsuzluğumuzla gaza gelip düşünen beyinleri egale edip dünyamızı, ülkemizi ve şehrimizi batırmayalım. Sessiz ve tarafsız kalarak sorgulayanlara alan açalım.

SORGULAMAMAK

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin