İçerdeki kimselere sözüm yok çünkü inanıyorum onlarda maalesef bu kapasite yok. Dışarıdaki kimseleri kast ediyorum. Özellikle görevi halkın tercihi olan adayı bulmak olan ama nitelikleri kendilerince bu şehre ayar vermek olan Ak Partili yetkilileri söylüyorum.
Kimse bu şehrin bir ihtiyacı var mı yok mu, bu şehirde ihmal edilmiş ötelenmiş sekteye uğramış bir yatırım var mı yok mu diye sormuyor?
Pertek Köprüsünü yapalım Elazığ’ı Rusya Ukrayna Gürcistan Nahçıvan Ermenistan kısmen Azerbaycan ile Irak Suriye Ürdün Fas Cezayir… bağlantı yolunu burdan geçirelim demiyorlar. Karadeniz – Orta Doğu – Afrika hattı kuralım gibi bir dertleri yok.
Maden’deki madenin ihalesi için çıtını çıkaran yok. İhale gitti iş bitti. İhaleyi ele verdik bari filyasyon tesisini Elazığ’a kurduralım hiç demiyorlar.
Son yıllarda açılan her müdürlüğün Elazığ’ın es geçilerek Malatya’ya kurulmasına katkıda bulunuyorlar ama bir kargo lojistik merkezini bile Elazığ’a çok görüyorlar.
Anlamadığım kargo lojistik merkezleri neden burada değil ve neden kimsenin umrunda değil? Kargoların araç filosu dışında en önemli sorunları mazot, zaman, işçilik.
Kargolar lojistik merkezini Malatya’ya kurmuşlar ve bir türlü Elazığ’a gelmiyorlar. Düşünsenize dağıtım noktaları Malatya, Elazığ, Diyarbakır, Tunceli, Bingöl, Erzincan, Muş… Kargo firmalarının bu şehre bir düşmanlıkları mı var yoksa bu işlere birileri veriyor mu bir ayar. Her defasında Malatya’dan buralara aktarım. Sürekli daha fazla zaman, mazot, işçilik. Elazığ’a düşen tek şey kuru tarım.
Denilebilir ki bunlar bizim şehrimizin sorunları. Başkaları niye dert edinsin tüm bunları. Ben de normalde tüm bunlara derim amenna ve saddekna.
Gerçekten bunlar bizim sorunlarımız ve çözümü bize düşer ama şöyle de bir gerçek var. Bir dönem Müslümanlara set çekmek için devlet laik dinin devlet işlerinde ne işi var diyenler kurban derisini devletin tek elden toplamasına hak verirlerdi.
Önümüzde yerel seçimler var. Halkın kendisine göre bir tercihi, bir yönelimi var. Aday adaylarının da çalışmaları, kendilerini sunumları… Ak Partinin de aday belirlemede prosedürleri…
Mevcut Belediye Başkanımız Elazığ’da çalışmış icraatlarını sergilemiş, bizler öznel olarak onun değerini, ederini belirlemişiz. Yeni aday adayları da kendilerini lanse etmeye, bizlere anlatmaya, projelerini pazarlamaya çalışıyorlar. Buraya kadar her şey normal.
Burdan ötesi için iş parti yönetimine düşüyor. Ak Parti lanse ettiği kadarıyla baş vuruya uygun aday adaylarında telefon anketleri ve temayülü göz önüne alarak aday belirleyecekti.
Şehrimiz sorunlarıyla ve eksikleriyle boğuşurken, Mehmet Özhaseki, Ak Parti yaz kampında Ak Parti İl Yönetimi, geçen hafta da Ak Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir hepsi hali hazırda Şehrimiz Belediye Başkanının arkasında olduklarını işaret ya da lanse etmişler.
Halkın seçimine saygı duyması gereken kişiler el altından müdahaleyle halka ayar vermeye, halkı bir yöne kanalize etmeye çalışıyorlar.
Bizi fazladan üzen kısım Mehmet Özhaseki Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığını CHP’li Mansur Gür’e , Erkan Kandemir de İstanbul Milletvekili olduğu hasebiyle az çok olumsuz katkılarıyla İstanbul’u CHP’li Ekrem İmamoğlu’na kaybettiler. Başarısızlıklarına rağmen Ak Partide başarısız olmuş ama ödül almış bu isimler şehrimize statü, konjonktörel ya da maddi hiç bir katkı için parmaklarını dahi kıpırdatmadıkları halde ince bir ayarla Belediye Başkan Adayımızı belirlemeye çalışıyorlar.
Umarım Ak Parti tüm Türkiye’de bizdeki ayak oyunlarıyla karşılaşmıyordur. Umarım ülkemizde halka rağmen adaylara ayar verilmiyordur.
Unutulmamalıdır ki bu tarz davranışlar Ak Partiye güveni yok eder, derin kutuplaşmalar oluşturur. Hem bu şehir hem de Ak Parti ikili olarak kaybeder.
Dışarıdan müdahalelerde bir yetkili bu şehre ihsan ve ikramda bulunuyorsa eyvallah ama bu şehrin insanını, tercihlerini yok sayıp yönlendirmeyle şehrin siyasetine dışardan ayar, haksızca ayar, ayak oyunlarıyla bir şeyler yapma arzusunda olurlarsa bu şehir farklı durur.
Sizin istediğiniz adayı seçme arzusunda olsa bile sırf inat olsun diye sizin evet dediğinize hayır der.
Bir de neden Elazığlının tercihine saygı duyulmuyor ki? Neden aday adaylarına demokratik bir seçim ortamı sunulmuyor ki? Bunun partiye mi şehre mi adaylara mı zararı var.